Her şeyi dinlemek ve kaydetmek mümkün mü?

Şimşek, yaptığı açıklamada, Radikal gazetesinde, ''Telekulakta Son Nokta'' başlığı ile verilen haberde ''savcılık emri olsun olmasın herkesin konuşmasının dinlendiği ve kaydedildiğinin'' iddia edildiğini anımsattı. 

Şimşek, Telekomünikasyon İletişim Başkanlığına (TİB) intikal ettirilen mahkeme kararları çerçevesinde oluşan ses kayıtları ile ilgili tüm işlemlerin cumhuriyet savcısının kontrolünde ve ilgili kolluk birimleri tarafından gerçekleştirildiğini ifade etti.

''Cep telefonunda konuşulan her şeyin dinlendiği, kaydedildiği ve bir gün internette elden ele dolaşabileceği kaygısından'' da söz konusu haberde bahsedildiğini ifade eden Şimşek, şunları kaydetti: 

''TC vatandaşlarının cep telefonunda konuştuğu her şeyin dinlenmesi ve kaydedilmesi, hem hukuki hem de teknik olarak mümkün değildir. Bugüne kadar internet ortamında yer alan kayıtların Başkanlığımızla ilgisi bulunmamaktadır. Bu kayıtlar, ya ortam dinlemesi olarak tabir edilen ses kayıtlarından ya da kovuşturma safhasında dosyasında yer alan ve ilgili kişilerin ve avukatlarının ulaşabileceği aleni kayıtlardır.''

-''HER TÜRLÜ HUKUKİ MÜCADELE YAPILACAKTIR''-

Şimşek, 15 Şubattan itibaren yapılan görüşmelerin kaydının savcılık tarafından TİB'den talep edildiği yönündeki iddiaya ilişkin olarak da, herhangi bir tarihten önceki bir ses kaydı talebinin karşılanmasının teknik olarak mümkün olmadığını belirtti. İletişimin tespiti olarak ifade edilenin 'kimin kimi, ne zaman aradığı' bilgisi olduğunu vurgulayan Şimşek, bu bilginin, geçmişe yönelik olarak mahkemeler ve Cumhuriyet Savcılıklarınca soruşturma ve kovuşturmalar da çok sık kullanılan bir yöntem olduğunu aktardı.

Haberde, İstanbul Güngören'de 8 Martta işlenen cinayetten önce ve sonra dinlemeden söz edildiğini de aktaran Şimşek, herhangi biri ile ilgili mahkeme karar tarihinden önce dinleme kayıtlarının verilmesinin mümkün olmadığını ifade etti. Şimşek, açıklamasında şu görüşlere yer verdi: 

''Başkanlığımızda dinleme yapılmamaktadır. Bugüne kadar gündeme gelen hususların hiç biri Başkanlığımız ile ilgili değildir. Türkiye Cumhuriyeti Anayasası ve kanunlarına uygun olarak görev yapılmaktadır. Başkanlığımızı yıpratmak üzere kasıtlı olarak yapılan bu türlü yayınlarla ilgili her türlü hukuki mücadele yapılacaktır.''