Hüseyin Öztürk

Hüseyin Öztürk

İstanbul Ticaret Odası seçimi

İstanbul Ticaret Odası seçimi

Yerel seçimler ve oda seçimleri birbirini kovalıyor. Siyasi partilerde ve odalarda hummalı bir çalışma var. 125 yıllık tarihinde en başarılı dönemini geçiren İstanbul Ticaret Odası’nda ise çalışmalar hız kesmeden devam ediyor.
İstanbul Ticaret Odası Yönetim Kurulu Başkanı Murat Yalçıntaş, adına yakışır bir tempoyla ekip ruhu içerisinde çalışmalarını sürdürüyor. Sabahını ve akşamını bilmem ama öğleyin sadece bir tabak yemeğini, çalışma masasında yiyerek geçiren Yalçıntaş, temsil ettiği makamın hakkını veriyor.
“Kamuoyunun büyük bölümü, İstanbul Ticaret Odası’nın ne iş yaptığını Murat Yalçıntaş işbaşına gelince öğrendi” desem abartmış olmam. Hatta bırakın kamuoyunu, Ticaret Odası’na üye olan pek çok esnafımız bile Oda’ya sadece aidat ödemesi dışında pek bir şey bilmiyordu. Çünkü Oda bu yönetime dek kapalı kutu gibiydi.
Oda’da iş yeri kaydı bulunan üyeler, resmi makamlarca sicil kaydı sorulduğunda, İTO’nun evrak veren bir kurum olduğundan öte, nasıl çalışmalar yaptığını da yine Yalçıntaş ve ekibinin sayesinde öğrendi. Maalesef Oda, mevcut yönetime kadar hep üst gelir gruplarına hizmet etmiş, alt gelir gruplarından yalnızca aidat toplamıştı.
İstanbul Ticaret Odası, Sirkeci’de tarihi bir binada oturuyor. Söylediklerimize muhalif olanlar, Ticaret Odası’nın bu yönetimden önceki yıllarını inceleyebilirler. Gazete kupürleri, basın dosyaları, faaliyet raporları, kültürel, sosyal ve ekonomik çalışmalara bakabilirler.
Murat Yalçıntaş dönemi, İstanbul Ticaret Odası’nın en parlak yılları olmuştur. İTO sadece İstanbul’u temsil etmekle kalmamış, bütün bir Türkiye’yi yurt dışında tanıtmış ve yabancı ekonomi çevrelerinin, ülkemize olan güvenini sağlamıştır. İncelendiğinde görülecektir.
Yalçıntaş’ın yurt içi ve yurt dışı faaliyetleri, şimdiye kadar yapılan bütün çalışmaları fersah fersah geçmiştir. Yurt içinde iki çalışmasına katılmıştım. Malatya ve Adıyaman gezilerinde gördüğüm manzara harikaydı. Her iki ilimizde de iş çevreleri, İTO’nun kendilerine bilgi birikimlerini aktarmalarını istiyor, Yalçıntaş da gereğini yapıyordu.
“Her şey bu kadar güzel de Murat Yalçıntaş ve ekibinin, hiç mi eleştirilecek tarafı yok peki?” diye sorulabilir. Ben de bu konuyu biraz araştırdım ve buldum. Komik ama olsun. Yalçıntaş’a muhalefet eden çevrelerin en büyük şikâyetleri şuymuş meğer.
Biliyorsunuz ülkemizde her yıl “Formula 1” adında bir yarış yapılıyor. İşte bu yarışa katılan ünlülerden birine “viski” yerine “Osmanlı şerbeti” ikram edilmiş. “Vay efendim, nasıl olur da viski ikram edilmezmiş de Osmanlı şurubu ikram edilirmiş.” Suça bakar mısınız?
Neyse, bu konuyu da araştırdım. Yarışın yapıldığı ilk yıl, İngilizce tercüman olarak bir tanıdığım yarışmada görevliydi ve üst düzey misafirlerle birlikteydi. Ona “Meselenin iç yüzü nedir” diye sordum, o da şu cevabı vermişti:
Yarış sebebiyle ülkemize gelen yabancı misafirler, Türkiye hakkında bilgi sahibi olmak için araştırma yapmışlar, yemeklerimizin, içeceklerimizin çeşitleri üzerinde durmuşlar ve bir İtalyan seyyahın, kitabında “Osmanlı şurubu”nu öve öve anlattığını da okumuşlar. Buraya gelince de bizim yetkililerden bu şurubu istemiş ve içmişler. Hepsi bu.
Lakin Murat Yalçıntaş muhaliflerine göre mutlaka viski ikram edilmeliymiş. “Neden Osmanlı şurubu ikram edilmiş, bu nasıl bir yönetim ve anlayışmış.” Osmanlı İmparatorluğu, 600 yıl dünyayı idare ederken misafirlerine hep viski mi ikram etmişti?
Hem sonra insan biraz vicdan müessesesine müracaat eder ve kendisine sorar. Der ki; “İstanbul Ticaret Odası’na aidat ödeyen yüzbinlerce esnaf, yurt içinden ve yurt dışından gelen misafirlere alkol ikram etsin diye mi aidat ödemektedir?” Ama bu soruyu sormak için, “ter ve bedel” ödemenin kutsallığına inanmak gerekir.
23 Şubat Pazartesi günü İTO meclis üyelerinin seçimi var. Odasına sahip çıkmak isteyen, emeğinin kıymetini bilen, ödediği aidatların har vurup harman savrulmasına müsaade etmeyen, Oda’dan alacağı hizmetlerin önemine inanan her ehli vicdan iş adamı, esnaf ve tüccarımız, emeğine sahip çıkmak için sandık başına mutlaka gitmelidir.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Hüseyin Öztürk Arşivi