Hüseyin Öztürk

Hüseyin Öztürk

Dakika bir, gol bir

Dakika bir, gol bir

İzmir izlenimlerine devam ediyorum. Daha yazacağım çok şey var ama olabildiğince kısa tutmaya çalışacağım. Seçim havasını koklamak üzere Konak’tan yürüyüşe geçtim. Niyetim Kemeraltı ve Kestane Pazarı’ndan önce başka mekânlara uğramaktı.
Bir ana cadde üzerinde yürürken, insanların arka arkaya dizildiği uzunca bir kuyruğa rast geldim. Merak edip sondan başlayarak sıranın başına geldiğimde gördüm ki; bir hayırsever, lokma tatlısı pişirtip sıcak sıcak dağıttırıyor.
İzmir ve civarının hayır işlerinin başında bu lokma dağıtım işi gelir. Böyle bir alışkanlıkları var. Lokma dağıtılan çadırda firmanın adı yazıyor ve çadır da mağazanın tam önüne kurulmuştu. Yine merak edip, mağazaya girdim ve hayır sahibini buldum.
Mağaza sahibine; alışveriş için gelmediğimi, dışarıda dağıtılan hayır tatlısının sebebini öğrenmek istediğimi söyledim. O da; “Her yıl günde bir böyle bir hayır yaptıklarını” söyledi. Galiba çok ikna olmadım ki; birbirimize bakmaya başladık.
Adam devam etti; “Biz sadece tatlı dağıtmayız, her yıl Ödemiş Birgivi’de kurban keser, fakir fukaraya dağıtır, ayrıca 10-15 öğrenciye burs veririz” deyince şaşkınlığım arttı ama kişinin beden dilinden, hiç de bu işin adamı olmadığı kafamın bir tarafına çakılıp kaldı.
Dünyanın neresinde olursa olsun, hayırsever birileriyle benim frekansımın tutmaması mümkün değildir. Rahmetli dedemin dediği gibi, yedi düvelle barışık biriyimdir. Fakat tutmadı, bir eksiklik, bir bit yeniği vardı. Birbirimizden karşılıklı pozitif enerji alamadık. Baktım frekansım tutmuyor, bari siyasetle ilgili sorularıma geçeyim dedim ve sordum.
“Sizce İzmir’i hangi parti alır”, cevap “CHP” oldu. İşte aramızdaki arıza yavaş yavaş ortaya çıkıyordu. Hayır hizmetlerine sahip çıkan birinin böyle coşkulu bir cevabı, anlaşılır gibi değildi. “Siz de mi CHP’ye oy vereceksiniz” dedim. Yine cevap “Evet” oldu. Şaşkınlığımın artık önünü alamıyordum. Kibarca sorularıma devam edebilir miyim diye sordum, yüksek sesle ve rahatsız bir şekilde “olur” dedi.
“Niye CHP” dedim, “AK Parti'ye kızgınlığımızdan” dolayı dedi. “Niye AK Parti'ye kızgınsınız” dedim, “Kardeşimi falan ilçeden meclis üyesi göstermediler” dedi. “Ailenizde CHP’lilik var mı” dedim, “Yok” dedi. “Peki, kardeşiniz başka partiden girdi mi” dedim. “Evet, Saadet Partisi'nden meclis üyesi adayı” dedi. “Kardeşinizi destekleyecek misiniz” dedim. “Evet, ilçede SP’ye oy vereceğiz” dedi.
Şarapnel yemiş gibi mağazadan bir çıkışım vardı ki; feleğim şaşmıştı. O şaşkınlıkla İstanbul’da sevgili dostum Bünyamin Bey’i arayıp, “Dakika bir, gol bir...” diye şimdi anlattıklarımı ona da anlattım. O da çok şaşırdı ve “Siyasi hırs insanları ne hale getiriyor” diye yorum yaptı.
CHP’nin İzmir’de başarılı olmasının sebebi, tamamen kişisel çıkarlara bağlı. Mesela sosyetenin destekleme sebebi, AK Parti'nin ve toplumumuzun çok büyük kesiminin sahip çıktığı değer yargılarına karşı direnmeleri ve reddetmeleri. Yoksa CHP, parti olarak kimsenin umurunda değil. Onların tek istediği, milli ve manevi değerlerle karşılarına gelinmesin.
Hatta buna şu örneği de veriyorlar. AK Parti Adayı Taha Aksoy’un güya yedi sülalesinde başörtülü kimse yokmuş, “Bakın işte bizde böyleleri de var” diyerek o kesime yönelik propaganda yapıyorlarmış. Malûm zengin çevreler de bu propagandaya karşı, şunu söylüyorlarmış. “Olabilir, biz Tayyip Bey’in savunduğu her şeye karşıyız.”
İzmir aynı zamanda bir göç şehridir. Zengin sosyetenin dışında da CHP’ye oy veren ciddi bir göç dalgası var. Varoşlarda oturan ve elektrik, su gibi hizmetlere para ödemeyen veya tahsil edilemeyen belli kesimin; “Bunlar bize dokunamazlar” diye CHP’ye oy verecekleri söyleniyor. Yani AK Partili bir başkan seçilirse, elektrik, su ve benzeri belediye hizmetlerinin parasını tahsil edermiş. Gerekçeleri böyle.
Kısacası bunların hepsi bahane. AK Parti diğer illerde olduğu gibi hummalı bir çalışma sergileyememiş ve çekinceli davranmış. Kendilerine olan güvenlerini kaybetmenin neticesinde İzmir Büyükşehir ve milli manevi değerlerden nefret edenlerin oturduğu ilçeler, CHP’nin olacağa benziyor.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Hüseyin Öztürk Arşivi