Hüseyin Öztürk

Hüseyin Öztürk

Başbakan iyi niyetli de DTP’lilere nasıl güveneceğiz?

Başbakan iyi niyetli de DTP’lilere nasıl güveneceğiz?

Doğrusu bu meselenin Başbakan R. Tayyip Erdoğan hükümetine kalmasına üzüldüm. Anarşiyi çıkaran, Kürt- Türk ayrımını yapan, terörün kaymağını yiyen ve bütün pisliklerde parmağı olanlar keyif yaparken, işin çözümü AK Parti hükümetine kaldı.
Bütün kalbimle Başbakan’ın iyi niyetli olduğuna inanıyorum. Görüşme sonrası yaptığı açıklama bunun bir göstergesiydi. Böyle bir açıklama yapmasa bile kanadı kırık bir güvercinin tedavisi için dahi her türlü imkânı seferber eden biri olduğuna inanıyorum.
Yalnız DTP’liler ağızlarıyla kuş tutsalar, havada uçan kuşa emir verip, yere indirseler, onlara inanmamız ve güvenmemiz izah dışıdır. Biliyorum, bu kadar kesin ve net ifade hoş değil, belki daha yumuşak söyleyebilirdim ama şimdilik kanaatim böyle.
DTP’li vekillerin eline yüzüne bir bakar mısınız? Her biri patlamaya hazır kin ve öfke deposu gibi. Hangi birisi insana güven veriyor? Belki önyargımdan dolayı böyle görüyor ve söylüyor olabilirim, fakat onlardan da Türkiye adına ve toplum adına en ufak bir iyi niyet göremiyoruz. Milleti sürekli gerim gerim geriyorlar.
DTP’lilerin verdiği mücadele PKK’lılar içindir. Yoksa PKK’ya prim vermeyen Kürt kökenli vatandaşlarımızla ilgili bir dertleri yok. Hepimiz bu ülkede yaşıyoruz, bu ülkenin ekmeğini yiyor, havasını soluyoruz. Herkes de kimin ne olduğunu pekala iyi biliyor.
Başbakan’ın ülkemiz ve milletimiz adına çektiği sancının yüzde çeyreğini bile o kişiler çekmiyor. Başbakan her şeyi göze alarak devletin bütünlüğü, milletin birliği adına iyi niyetli adımlar atıyor. Sonuç itibariyle bir şey çıkmazsa bile en azından tarih önünde ve millet nezdinde, hiç olmazsa devlet adamlığını ve insanlığını göstermiş oluyor.
DTP’liler devekuşu gibi kafalarını kuma sokunca, bütün dünyanın da kendileri gibi karanlıkta kaldığını sanıyorlar. Bu ülkede Kürt meselesinin ne olduğunu beşikteki bebeler hariç herkes biliyor. Kimin ne ve neci olduğunun herkes farkında, bir tek bu adamlar farkında değil ya da işlerine böyle geldiği için; “Dediğimiz dedik, öttürdüğümüz düdük” diyorlar.
Bu arada Başbakan’ın da bir sözüne takıldım. DTP ile PKK’nın aynı kefede olmadığını söylemiş. Sonra hemen arkadan bir ifade daha irad buyurmuş: “DTP ile PKK’yı aynı kefede görmek istemiyorum.” Bu iyi niyetli bir söz olabilir. “Görmüyorum” ayrı, “Görmek istemiyorum” ayrı şeydir. DTP ile PKK bal gibi de aynı kefededir.
PKK terörü yüzünden 25 yıldır ülkemiz huzur ve güvene hasret. Yüzlerce ocak söndü, binlerce can yandı. 25 yıldır bütçenin yarıdan fazlası teröre harcandı. Devlet, PKK terörü yüzünden Doğu ve Güneydoğu’ya yatırım yapamadı. Bunu kim, neyle nasıl izah edebilir?
DTP’liler öncelikle devlete ve millete karşı eteklerindeki kin ve öfke taşlarını döküp, kendilerini bu topraklara ait hissetmeliler. 1984’e kadar ülkede Kürt kökenli vatandaşlarımız yaşamıyor muydu? İslam tarihine şöyle bir baktığımızda, peygamberlerin ve sahabelerin pek çoğu, Mezopotamya topraklarında bulunmuş veya oraya defnedilmiştir.
“Müslüman Türk-Kürt” ya da “Müslüman olmayan Kürt- Türk” diye bir ayrım yapmak doğru değil ama acaba neden DTP’lilerin arkasında Müslüman Kürtler yok veya bu adamlar Müslüman Kürtlere ne kadar yakınlar?
Alnı secdeye varan ve hakikaten inanan hiçbir Kürt Müslüman, ne DTP ne de PKK’ya prim vermez, vermesi de mümkün değildir. Bu nokta çok önemlidir. Piyon olarak kullanılmayan Müslüman Kürtler, terörden yana olmaz ve terörü desteklemezler.
İşte DTP’lilerin hazmedemedikleri ve anlayamadıkları gerçek burada yatmaktadır. İslam’dan ve Müslümanlıktan ısrarla uzak kalmaları, toplumumuzu anlamalarına engel oluyor. Tabii ayrıca işlerine de geliyor.
Bu gerçeği fark ettiklerinde zaten her şey bitmiş olur. Her şey bitince de bunlara yapacak iş kalmaz. Çünkü varlıklarını kin ve öfkeyle oluşturdukları ideolojilerine borçlular. Eğer hakikaten ülkede huzur ve güvene hizmet etmek istiyorlarsa, 70 milyonluk bir Türkiye’nin mayasına ters yabancı ideolojilerinden vazgeçmeleri gerekir.
Başbakan’la yapılan görüşmenin sonucu neye varır şimdilik kestirmek zor, fakat devletin bütünlüğü, milletimizin birliği adına meseleye iyi niyetli yaklaşıp sabırla beklemeli.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Hüseyin Öztürk Arşivi