Mustafa Özcan

Mustafa Özcan

Kahire’den Grozni’ye

Kahire’den Grozni’ye

Kahire ile Grozni aslında çok farklı coğrafyalarda yer almalarına rağmen birbirlerine benzeyen ikiz şehirler. İsterseniz benzerliği anlamak için Kahire’den başlayalım. Kahire, Fatimiler döneminde kurulmuştur. Lakin civarında ilk kurulan şehir Amr İbnu’l As tarafından Kahire’nin hicri 9’uncu yılda fethedilmesinden sonra kurulan Fustat şehridir. Fustat daha sonra Abbasiler tarafından ele geçirilince Asker olmuş ve bilahare Tolun Oğulları da burasına El Katai ismini vermiştir. Daha sonra bu şehirlerin civarına Fatimi Komutanı Cevher es Sakli 969 yılında Al Mansuriyye isimli bir şehir daha ilave etmiştir. Bu şehirle birlikte Cevher es Sakli, El Ezher Üniversitesi’ni de kurmuştur. Şehir daha sonra ‘Kahire el Muizz’ anlamında Fatimi Halifesi El Muizzi Lidinillah tarafından Kahire olarak isimlendirilmiştir. Kuzey Afrika’da gerileyen Fatimiler eski başkentleri olan el Mehdiyye’yi terk ederek Kahire’ye taşınmışlar ve burasını kendilerine yeni başkent edinmişlerdir. Ezher de bu yeni devletin ve başkentin propaganda merkezi ve yuvası haline gelmiştir. Kahire galip ve muzaffer anlamına gelmektedir ve kendisine bu adın verilmesinin temel nedeni Sünni ve rakip devletin (Abbasiler) başkenti Bağdat’a meydan okuması ve onu kahretmesi arzusu ve temennisidir. Dolayısıyla kahreden bir şehirdir ve bu bakımdan Fatimilerin bu şehri Grozni ile manen kardeştir. Hakikaten Kahire Abbasilerin başına bela olmuş ve şarka gönderdiği dailerle birlikte Abbasilerin mafsallarını titretmiş ve Hasan Sabah ve Haşhaşilerle işbirliği yapmıştır. Bağdat’ı her alanda sıkıştırmış ve kuşatmıştır. Lakin daha sonra Salahaddin Eyyübi döneminde Kahire, Bağdat karşısında düşmüş ve nihai olarak yenilmiştir. 1168 yılında büyük yangından sonra hâlâ hükümet dairelerinin yer aldığı başkent Vezir Şavir tarafından Fustat’tan nihai olarak Kahire’ye taşınmıştır.
¥¥¥
Kahire ilk önce Fustat adıyla Amr İbnu’l As’ın garnizon şehri olmuş, ardından sırasıyla Fatimilere geçmiştir. Kahire bugün Muiz ile birlikte anılmaktadır. O, Muiz’in şehridir. Grozni ise İmam Şamil’den önce garnizon iken akabinde ve zamanla bir şehir hüviyetini kesbetmiştir. Sunzha Nehri’nin kıyılarına kurulan şehir, önceleri Terek Kazaklarının mesken yeri ve bu anlamda yurdudur. Daha önce Grozni, garnizonun meydan okuması iken zamanla şehrin meydan okuması haline dönüşmüştür. İstanbul nasıl ki Fatih’ten önce Konstantin ile birlikte anılmaktaysa, Kahire de Muiz ile, Grozni ise İvan ile birlikte anılmaktaydı. İvan’ın korkunç sıfatı buraya verilmiştir. İvan Grozni’nin adı gitmiş ama sıfatı bu şehirde yaşatılmıştır. Groznaya Hisarı 1818 yılında kurulmuştur. Hisarın şehir olması ise Aralık 1869’dur ve İmam Şamil’in esaretinin akabine rast gelmektedir. Dolayısıyla iki şehrin kurulması arasında tam tamına 900 yıl vardır. Bedihi ve açıktır ki, Grozni’ye bu ismin verilmesi Kahire isminin verilmesindeki gibi Dağlılara karşı ve Rusların tercihli deyimiyle ‘vahşilere’ karşı bir tedip ve kahır temennisini ifade etmektedir. Ruslar tarafından ‘Kazan fatihi’ ve Ortodokslaştırma şampiyonu olarak da bilinen İvan’ın sıfatının bu garnizona ve ardından şehre verilmesi tesadüf olmasa gerek. Rusların güneye inmede Kazan’dan sonra en zorlandıkları mekan, işte Avaristan ve Çeçenistan’dan mürekkep bu bölgedir. Bu anlamda nasıl Kahire Bağdat’ın hasmı ise Kazan gibi Grozni de esasen Moskova’nın hasmıdır.
¥¥¥
Çeçenler şehrin bu lanetli isminden kurtulmak için burasına Sölcegala ve Cohargala gibi isimler vermişlerse de bu isimler İçkerya gibi ikinci derecede kalmış ve tam olarak yerleşememiştir. Grozni bu anlamda Kahire ismini çağrıştırmakta ise de bu kentin merkezine dikilmiş bir dünya kaidesinde şöyle bir ibare dikkati çekmektedir: Grozny Center Mir. Burada ‘mir’ birden fazla manaya gelmektedir. Bunlardan birisi barıştır, ikincisi de dünya demektir. Bu anlamda Grozny hem dünyanın merkezi hem de barış kenti olmuş olmaktadır.
Bu anlamda da Bağdat ve Kudüs’e veya öteki ismiyle Jerusalem’e tekabül etmektedir. Burada Jerusalem Ursalim’den gelebileceği gibi (Salim’in kenti), darusselam’dan da gelebilir. Darusselam da barış kenti anlamındadır. Esasında or da Türkçe’de ur anlamında yani şehir anlamındadır. Şehir yöneticilerine eskiden orhan ve emniyet müdürlerine de şahne denilmekteydi. Bağdat’ın şehir sıfatlarından birisi barış olduğu gibi; demektir ki Grozni’nin sıfatı da barış kentidir veya öyle olması arzu edilmektedir. Bugün Grozni 250 bin kişilik nüfusuyla Adapazarı nüfusuna eşit bir şehirdir.
Grozni hattı, İmam Şamil döneminde en önemli savaşların cereyan ettiği bölgelerden birisiydi.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Mustafa Özcan Arşivi