Putin için bombalı misafir mi yoksa bombacı misafir mi demeliydim. Önce tereddüt geçirdim.   Adam Türk sınırını kevgire ve kalbura çevirmenin ardından Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın durumu Antalya’daki G-20 zirvesinde kibarca dile getirmesinden sonra pişkince, ihlal eden uçakları ve pilotları misafir saymamız gerektiğini telkin etmiş! Biz de aynı şekilde Suriye’ye misafir olmak istiyoruz.  Hem de komşuluk hakkı babından. Kendisi uzak komşu olduğu halde Esat’ın hatırına üşenmemiş buralara kadar yola düşmüş, sarkmış. Biz de mukabilinde Suriye halkının hatırına buralarda olmak istiyoruz.  Putin’den mi izin alacağız? Gücünden dolayı kendisini dokunulmaz olarak görüyordu.  Karizmayı çizdirince herkesin maskarası haline geldi.  Cumhurbaşkanı Erdoğan, Putin’in bu yüzsüzlüğünü ve utanmazlığını basın karşısında şu sözleriyle dile getirmiştir: Rusya ile hava sahası ihlalleri daha önce her düzeyde ele alındı. Hava sahası ihlali ilk kez olmuş değil. Bunun belgeleri de var. 3-5 değil, yüzlerce ihlal var. Karadeniz’de geçen sene yaptığı hava sahası ihlali 15 dakika. Uyardığımızda “Pilotlar, İngilizce tam bilmiyorlar, yanlış anlaşılma var” gibi ifadeler kullandılar. Suriye’de ilk yapılan ihlalde de aynı sıkıntılar yaşandı. G- 20’de (Putin) bana ‘Şunu bir misafirlik gibi düşünseniz’ dedi. Ben de ‘Davetsiz misafirlik olmaz dedim. Bunlar bizi stratejik ortak olarak üzüyor’ dedim!

Putin’in kös dinlediği belli ki birkaç gün sonra bombayı yedi, kıçının üzerine oturdu.  Deccal bozuntusu Hazreti İsa’nın deyimine masadak ve ötesinde müstahak oldu:  Kılıç çeken, kılıçla ölür!

Adamdaki şu pervasızlığa bakın. Türkmen köylerini bombalıyor, Suriyelileri katlediyor, Türk sınırını ihlal ediyor ve bombacıyı misafir sayıyoruz. Bıçak kemiğe dayandığı halde bir de diş kirası istiyor!  Sen git dostun İran ve İsrail’e misafir ol! Ağzının kokusunu onlar çeker. Dilinden ve kabalığından onlar anlar!  Putin yavuz hırsız rolünde.  Türk yetkilileri de Rusya’nın tepkilerinin akıllı değil hissi olduğuna parmak basıyorlar. Adam zaten akıllı olsa Mollanın peşine düşerek kendisini Suriye’de vartaya düşürmez!  Putin infial göstermiş bulunuyor.  Böyle yaparak kendisini dar bir alana kıstırmış oldu. Bu alanı ne geçebiliyor ne geri adım atabiliyor. Halbuki, geri adım atsa fazilet örneği göstererek belki de bir siftah yapacak. İyiye doğru adım atacak!  Ona da karakteri müsait değil,  yanaşmıyor. Sıkışıp kaldı. Allah kimseyi Putin’in yerine koymasın!  Adam da şişinmenin sınırı yok lakin küçümsediği Türklerden de bir şaplak yedi. Şimdi ne yapsın? İlerisi yok gerisi ise acizlik, çaresizlik. Şapa oturdu, oturacak!   Yapısıyla sebep olduğu badireyi aynı yolla aşması mümkün değil.  Çırpındıkça daha da batıyor. Savaşı göze alamayacağını göre esip gürleyip kuyruğunu kısacak. Uçağının bombalanmasından sonra durumdan vazife çıkartarak Suriye’ye yığınak yaptı ama son tahlilde bu yığınak Türkiye’ye ganimet kalabilir. Kaldı ki karşıt güçleri de kışkırtıyor ve önlem almaya itiyor. Kimse Suriye üzerinde ve Akdeniz boyunca korsanlığına sessiz kalamaz.   NATO da Putin’in husyelerinden tuttu ve ölçüsüz tepkilerinden bilistifade nüfuz alanını genişletiyor. Mihail Saakaşvili’nin husyelerinden asacaktı şimdi testisleri Suriye’de mahrem ellere geçti.  Esat’ın mukayyet olacak hali yok!  Fırsattan istifade; Rusya’ya gözdağı mahiyetinde NATO güzelim Balkan ülkesi Karadağ’ı sınırlarına kattı bile. Ruslar bir zamanlar bu ülkeyi Osmanlılara karşı kışkırtıyorlardı. Putin güç zehirlenmesiyle Türkiye gibi potansiyel dostunu düşmanına kaptırdı. Ne kadar yerinse yeridir.   Bunda Putin’in yatışmaz yapısının ve kimyasının önemli bir payı var. Adam kendisini dünya lideri olarak görüyor. Hatta bazı Rus gazeteciler, ‘ Türkiye’ye domates ve çilek yasağıyla mı karşılık vereceksiniz?’ şeklindeki kışkırtıyorlar. Kimi Türk düşmanı Sisi’ci Araplar da ‘Putin, öcünü al/İğdap ya Putin’ diye tempo tutuyorlar.  Putin kendi kıçını kurtarsa dostlarının yardımına koşacak ama heyhat!  Şimdi dostları Putin’in imdadına koşmalı!

 Putin her yerde kin ve düşmanlık tohumları ekiyor. Finlandiya Savunma Bakanı deniz kıta sahanlığını ihlal eden Rus denizaltılarını batırma talimatı vermiştir (http://www.assabeel.net/ essays/ item/ 145073 ). Putin karşısında dünya burnundan soluyor. Putin Rusya’nın kendi iç barışına, bölge ve dünya barışına büyük bir yük.  Rusya’yı yatışmaz duygularıyla birlikte esir almış durumda. Yeni Rasputin! Komunizm döneminde bir sistem vardı. Şimdi sistemin adı Putinizm!  Totaliterlik yerini kişisel mutlakıyet almış bulunuyor.     

Çaylak Yunan Başbakanı Aleksis Çipras Türkiye’nin bir yıl içinde Yunan kıta sahanlığını 1600 defa ihlal ettiğini yazıyor. Elbette halt etmiş!  Bu tam tek yanlı bir okuma veya yutturma biçimi. Birincisi, Türkiye güney sınırlarını savaş bölgesi ilan etmiş. Rusya’nın yardımıyla 2012 tarihinde bir uçağı düşürülmüş.  İkincisi, Türkiye Ege’de kıta sahanlığını 6 mil olarak görüyor. Yunanistan ise 12 mil olarak görüyor ve bu iddiasını bu anlayışa oturtuyor. Nazım Hikmet çalışacağına biraz da Türkiye’nin haklarını çalışsa ödevini daha iyi yapmış olur.  

Bombalı misafir başka kapıya.  İsrail, İran, Mısır ve Yunanistan mı olur artık ülkesini satışa çıkaranlar bol, onlar nezdinde misafir olabilir. Yakamızdan düşsün! Yoksa takımlarından asılacağı gün yakındır.