Galatasaray dün akşam karşısında hiç beklemediği bir Beşiktaş buldu. Beşiktaş’ın orta sahasında oynayan futbolculardan özellikle defansın önünde ön libero oynayan İbrahim Toraman ve arkadaşları Galatasaray’ın orta sahasını yok ettiler. Ne zamana kadar diye sorarsanız ta ki son on dakikaya kadar.

Feldkamp baktı ki maç gidiyor, Nonda’yı oyuna üçüncü santrfor olarak soktu. Ama unuttuğu bir şey vardı, Nonda üç gün önce Fenerbahçe karşısında Hakan Şükür ve ümit Karan’ın yanında maça girdi. Ancak rakip sekiz kişiydi, ama dün akşam maç son dakikaya kadar onbire-on bir oynandı Feldkamp..! Galatasaray’da Barış bir şeyler yapmak için çok koştu, çok çırpındı. Ancak ona biri öğretmeli, uzaklardan rakip kaleye şut atarken havalara civalara vurmamasını.

Arda, dün akşam hiç gözükmedi, neden? Onu da anlatayım; Rakipler artık onu yanlız bırakmıyor. Muhakkak Arda’nın yanında bir futbolcu var. İbrahim Toraman zaman zaman Hakan’dan, hatta kendi tarafına geldiği zaman İbrahim üzülmez, Arda’ya göz açtırmadılar.

Baki az daha gol pası veriyordu, hatta verdi de.. Hakan yavaş kalınca Rüştü çıktı Hakan’ın ayaklarından topu alıp golü kurtardı. Gelelim maçın golüne; Nobre, kafayı vururken ve golü atarken neredeydi Servet? Neredeydi Song, neredeydi defansa gelen Hakan Şükür, ümit Karan.. Dün akşam ben Aykut’u beğendim. Bu golde en ufak bir hatası yok, zaten 94 dakikalık maçta Aykut hiç ama hiç hata yapmadı.

Holosko’yu dikkatle izlediniz mi? Dakika 1, Holosko koşmaya başladı. Dakika 94, Holosko halen koştu. Eğer Beşiktaş, Galatasaray’dan çok daha iyi oynadı gözüktüyse burada başta Holosko’nun siyah-beyazlı futbolcuları Galatasaray yarı sahasına taşımasına ve götürmesine bağlamalıdırlar. Hatta gollük paslarda verdi. Ne Nobre, ne Delgado bu paslara ayaklarını uzatamadılar ve golleri kaçırdılar. Bunları atsalar Beşiktaş daha farklı kazanabilirdi.

Beşiktaş lider oldu. Ankaragücü karşısında hiç oynamayan Fenerbahçe, Beşiktaş’a iki puan verdi. Siyah-Beyazlı ekip bileğinin hakkıyla da Galatasaray’dan üç puan kopardı.