Mustafa Özcan

Mustafa Özcan

Samba diyarına yolculuk!

Samba diyarına yolculuk!

Dizilerimizle, ekonomik yönetimimiz ve eğilimimizle ve başkanlık tartışmalarıyla birlikte siyasi olarak da Samba diyarına yani Latin Amerika'ya ve dizilerine döndük. Galiba sosyolojik anlamda Levant (Akdeniz Havzası) ile Latin Amerika birbirine çok benziyor. Özellikle de Ergenekon ve Balyoz davalarında yargı içindeki çatlak ve birinin 19 sanığı bırakırken diğerinin tekmili birden aynı ve artı 21 kişiyi tutuklaması Brezilya dizilerine benzetildi. Sadece siyasi mantığımız değil aynı zamanda dizilerimiz de Brezilya dizilerini andırıyor. Brezilya şimdi bizim içimizde. Yaprak Dökümü, Aşk-ı Memnu, Hanımın Çiftliği, Ezel, Canım Ailem, Geniş Aile, Adanalı, Deniz Yıldızı, Kavak Yelleri, Arka Sokaklar, Arka Sıradakiler, Unutma Beni, Melekler Korusun, Sensiz Yaşayamam ve tadata gelmeyecek nice diziler. AKP'li yıllar bu açıdan bayağı verimli ve bereketli yıllar. Eskiden sadece Araplar hayrandı ve bu gidişle Samba diyarında da sesimiz duyulacak ve salgına neden olacak. Şarki Avrupa yani Doğu Avrupa ülkeleri insanları da Türk dizilerinin tiryakisi ve meftunu olmuşlar. Olurlar ya! Dünyanın popüler kültürüne başka kim tercüman oluyor? Hatta Lübnan'da Şii kesimler bile Türk dizilerinin meftunu olmuşlar. Sonuncu haber Bulgaristan'dan geldi ve onlar da meftunlar kafilesine katılmışlar. Nereden nereye/? Bir zamanlar Hikmetyar'la görüşmesinden dolayı Baykal gibiler tarafından paylanan, suçlanan ve ona benzetilen eski Erdoğan gitmiş yeni ve yepyeni bir Erdoğan sahneye gelmiştir. Artık insanları piyasa imal ediyor. Sakın Hikmetyar'ın da yerli yerinde kaldığını ve durduğunu sanmayın. Yani benzeyen de benzetilen de değişmişler ve değişeli çok olmuş. Dünyası değişmese bile dünya görüşleri çoktan değişmiş. Çünkü tek ölçü frensiz hareket etmek olunca insanın kendisinden bile eser kalmıyor geride. Erdoğan'ın benzetildiği o Hikmetyar ki Kabil'e Hint filmlerini sokmamak için rakibi Ahmet Şah Mesut'la Kabil savaşları yapıyordu. Şimdi ise Brezilya, Hint ve Filipinler filmlerini yerli olarak biz üretiyoruz. Yakında Kabil de Türk filmlerini keşfeder. Kokusu yakında çıkar. Kıvanç Tatlıtuğ gibilerini neredeyse devlet sanatçısı ve sanat elçisi yapacağız. Açılımların başköşesinde de onları oturtuyoruz. Günümüzde önemli olan pazarlamak; neyin pazarlandığı ise sadece bir ayrıntı yani tali bir husus. İşimiz pazarlamak ve denildiği gibi pazarlamak bizim işimiz!

Son sıralarda iyice latinize olduk! Zaten alfabemiz de Latince değil mi? Sosyal hayatımız da Samba'ya dönerse tencere yuvarlanmış kapağını bulmuş olur. Artık diplomasimiz de Samba diyarına uyarlanıyor ve onunla birlikte anılıyor. İran'a yönelik ambargo konusunda karar arifesinde ve aşamasında olan Güvenlik Konseyi'nde Brezilya ile birlikte iş tutuyoruz. Gözümüz aydın! Brezilya ile birlikte göz açıp kapanıncaya kadar yeni bir blok adı olan E-7'nin de üyesi olmuşuz. Sosyal adalet açısından da Latin Amerika ile aynı dalga boyundayız. Bizde de onlarda da evler ve sokaklar güvenli değil. Her türlü sürprize açık. Sosyal adalet açısından da ancak Latin Amerika ile birlikte anılabilir ve boy ölçüşebiliriz. Bir arkadaş anlatmıştı. Latin Amerika'da bir fabrikada bin kişi çalışıyorsa içinden birkaçı hariç diğerleri asgari ücretle çalışır, kalan bir avuç ayrıcalıklı ise aylık binlerce doları arslan payı olarak keseye indirir... Bizde de aynı teknik işliyor ama biraz farkla. Özellikle de özelleştirme furyasıyla birlikte kamu kurumlarının paraları işçilere değil onlara çalıştıran taşeronlara gidiyor. Yandaş zümreler ihaleleri kaparken; iş yaptıkları kamu hizmetlerinden ayda binlerce dolar kazanırlar. İşçiler ise asgari ücrete talim ettiği gibi bazen de yüklenici firmanın insafına terk edilmiş olarak istihkaklarını ve maaşlarını aylarca demeyelim ama en azından gecikmeli olarak alırlar. Sistem fire vermediğinden zimmetli demokraside kaçak da olmaz ve yaralar yen içinde kalır gider. Kangren oluncaya kadar.

En son siyasi olarak başkanlık sistemi de tartışmaya açıldı. Böylece Samba diyarının tek eksik ayağı olan alan da kapanıyor ve tamamlanmış oluyor. Başkanlık sistemi de devreye girecek olursa artık Latin Amerika ile her alanda dalga boyu mesafede oluruz. Dolayısıyla komşu ülkelerle siyasi entegrasyonu daha kolay becerir ve temin ederiz. Samba diyarında demokrasi, hukuk, siyasi ve ekonomik düzen işte böyle işliyor.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Mustafa Özcan Arşivi