Hüseyin Öztürk

Hüseyin Öztürk

Kur’an’ın Altın İkliminde

Kur’an’ın Altın İkliminde

Bu haftaki kitabımız; Nil Yayınları’ndan. “Kur’an’ın Altın İkliminde” adını taşıyor. Altın ikliminde Kur’an-ı Kerim’i anlatan isim ise M. Fethullah Gülen Hocaefendi.
Bugün pek çok düşünür, gelecek yılların Kur’an’a açık yıllar olacağı hususunda ittifak halindedirler. Aslında az dikkat edildiğinde, içinde bulunduğumuz çağın, düşünce ve tasavvurlarımızın çok çok üstünde bir süratle, Kur’an’a doğru kaydığı hemen sezilebilir.
Evet, artık bugün, en amiyane bakışlar dahi Kur’an’ın ne denli kâinatla içli-dışlı olduğunu sezebiliyor, onun varlık adına söylediği sözlerin isabetini görüyor, mesajlarındaki güç ve nuraniyet karşısında hayret ve hayranlıktan kendilerini alamıyorlar denebilir.
Günümüzde bu yüce kitabın; varlığın bağrındaki sırları, tabiatın ruhundaki incelikleri, zevkle mütalâa edilecek bir kitap şeklinde ilim ve irfan erbabının gözleri önüne serdiğini, yine ilim ve hikmetle uğraşanlar söylüyorlar.
Evet, varlığı didik didik edip, onun gaye, muhteva ve esaslarını herhangi bir tereddüte meydan bırakmayacak şekilde açıklayıp ortaya koyan bu Kur’an’dır.
İnsanın kalbi, ruhi ve fikri hayatını tanzim edip, ona en yüksek hedefleri gösteren ve elinden tutup gösterdiği hedeflere ulaştıran, dahası ona lütufla, merhametle, şefkatle, adaletle muameleyi emreden ve onunla kötülükler arasına adeta aşılmaz engeller koyan yine o Kur’an-ı Mu’cizü’l Beyan’dır.
Allah’ın insanoğluna bahşettiği sıhhat ve afiyeti, istidat ve kabiliyeti, imkân ve kuvveti, en iyi şekilde değerlendirme ve bu mevhibelerden hakkıyla istifade etme yollarını gösterip, insanların birbirine “bar (yük)” olmadan kurtaran yine bu ilahi beyandır.
Bu öyle bir ışık kaynağı kitaptır ki; ona gönül verip arkasına düşenlerin ruhlarında hürriyet düşüncesi, adalet anlayışı, kardeşlik ruhu ve başkaları için yaşama arzusunu tutuşturarak, etten kemikten varlıklara melekleşme adabını öğretip, onlara iki cihan mutluluğuna giden yolları gösterir ve bu yolda kapıları ardına kadar açık bırakır.
O öyle rehber bir kitaptır ki; sayesinde hakikate uyanmış gözlerin önüne geçer, onları ötelerde gezdirir, itminan ve doygunluğa ermiş kalpleri mehabet ikliminde dolaştırır. Mütefekkir ruhları hayret ve hayranlıkla sarhoş eder ve temiz vicdanlara her an ayrı bir nefha üfler.
Bu kitaptır ki, insanları türlü sapıklıklardan kurtararak, fazilet yoluna irşat edip, Allah’ın emirlerini yerine getirenlere gözlerin görmediği, kulakların işitmediği ve kimsenin tasavvur edemeyeceği mükâfatlar, o emirleri ihlâl edenlere de bakışları bulandıracak, başları döndürecek ve yürekleri hoplatacak cezalar var olduğunu ifade ederek, akılları hayrette bırakan muhteşem muvazeneler vaz’etmiştir.
Bu kitap, düşmanlıktan başka bir şey bilmeyen münkir tali’sizlerin ve dostluğun hakkını veremeyen iz’ansız dostların; bunca tecavüz, tebdil ve tağyir gayretlerine rağmen, yeryüzünü şereflendirdiği günden bu yana, hep olduğu gibi kalmış ve kitaplar arasında vahiy orijinini koruyan biricik Allah mesajı olmakla serfirazdır.
Kur’an Levh-i Mahfuz’un en nadide pırlantası olarak nazil olduğu zaman, eşi menendi olmama gibi bir mazhariyetle nazil olmuştu. Bugün de aynı parlaklık ve kıymetini, hatta daha da artırarak bütün ihtişamıyla devam ettirmektedir. Gelecek yıllar ise -inşaallah- O’nun, güneşlere taç giydireceği yıllar olacaktır.
Bugün yaklaşık 1.5 milyar insanın tabi olduğu Kur’an, ebedi ve değişmeyen ilahi prensipleriyle topyekûn beşer mutluluğunun ve o mutluluğa ulaştıran en kestirme, en aydınlık yolun göstericisi olarak eşi benzeri bulunmayan tek kitaptır.
Eser hakkında bilgi için Nil Yayınları: (0216) 318 42 88

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Hüseyin Öztürk Arşivi