Prof. Dr. Namık Açıkgöz

Prof. Dr. Namık Açıkgöz

Bu hafta antik bir evrak geçti elime

Bu hafta antik bir evrak geçti elime

Hiç böyle bir evrakla karşılaşmayı beklemiyordum. Çünkü yıllar yıllar öncesine, âdeta milattan hemen sonraki dönemlere âit bir evrak gibiydi sanki elime geçen evrak.
Evrakı görünce önce hüzünlendim. Çoook çok eski yılları hatırlatmış ve bazı hatıraları canlandırıvermişti. Sonra kızdım... Çünkü tam da darbe dönemlerinin göbeğinden süzülüp gelme bir evrak gibiydi. Başlığı şöyleydi: “Güvenlik Soruşturması ve Arşiv Araştırma Formu...” De gidi günler deee!.... Taaa 1980’lere döndüm; memuriyete başlama macerası günlerime... Atanmak için aylarca süren güvenlik araştırmalarına... Vatandaşına güvenemeyen devletin hükümran olduğu ve herkesten şüphelenen pimpirikli darbecilerin günlerine... Araştırılacak kişiyi, bizzat kendisinden sorma acemiliklerinin yaşandığı günlere... (Örneği var. Sevgili Murat anlatıversin. Ne gülmüştük, apartman merdivenlerinde, seni senden sorduklarında değil mi sevgili Murat?)
Hadi, o günlere ait zihniyeti yansıtan bir evrak gönderiyorsun ve üstelik bir de bilgisayarda yazıldığı belli olan bir evrak gönderiyorsun da, niye en altına “Not: Bu form mutlaka daktilo ile doldurulacaktır” diyorsun birader? Bu bilgisayar çağında, daktilo mu kaldı? Valla bu cümleyi görünce, gülmekten öleyazdım da, oğlumun üniversiteden mezuniyetini göreyim diye ölmekten vaz geçtim. Matrak olsun diye daktilo ile doldurayım dedim; aradık, taradık, depoların altını üstüne getirdik; kullanılabilir bir daktilo bulamadık. O yüzden de, bilgisayarla doldurdum tabii.
Güvenlik soruşturması evrakında bir de ne istiyorlar biliyor musunuz? Nüfus cüzdanının seri no’sunu, iyi mi? O tür bir numara tedavülden kalkalı yıllar olmuş; yerine “Vatandaşlık Numarası” diye ve bizi onunla gözetlesin diye “Big brother”lık bir numara verilmiş; devletin bundan haberi yok.
Güvenlik evrakında, “Aileye Dair Bilgiler” kısmını gördüğümde katıla katıla güldüm. Babasının, anasının ve 18 yaşından büyük kardeşlerinin adı, soyadı, doğum tarihi, uyruğu ve yaşıyorlarsa adresleri isteniyor. Millet kendi doğum tarihini doğru dürüst hatırlamazken, rahmetli olmuş ana-babanın doğum tarihini nerden bilecek Allah aşkına? Hele ana-babanın adres kısmına çok güldüm. “Falanca şehir veya köy mezarlığı” demek geldi içimden. (Rahmetli anacığım, babacığım ve ağabeyciğimi de hatırlayıp ruhlarına birer Fatiha gönderdim.)
Kardeşlerle ilgili bilgileri yazmak, insanı öldürür. Hele ben gibi 8 kardeş iseniz...
Darbe dönemlerini hatırlatan bu tür bir evrakı, iyimser bir kanaatle, memuriyete yeni başlayanlar için isteyebilirsiniz; ama yıllarını üniversitelerde akademisyen olarak geçirmiş ve istese 67 yaşına gelmeden emekli olabilecek bir bilim adamından niye istersin?
25-30 yıldır üniversitede ders veren, makaleler, kitaplar yayımlayan ve bunlarla uğraşırken güvenliği tehdit etmediğine inanılan bir akademisyenin, rektör olmaya kalkmasında mı güvenliği tehdit edip etmeyeceği sorgulanıyor? Veya rektörlük tehlikeli olunabilecek bir makam mı da güvenlik soruşturması yapıyorsun? Aynı şahıs, akademisyenlik yaparken tehlikesiz oluyor da rektör olunca mı tehlikeli oluyor?
Daha önceki senelerde olmuyormuş. YÖK bu evrakı bu sene istemiş. İnşallah zuhûlen gönderilmiş bir evraktır. Gerçi, ben böyle bir evrak doldurulmasını onaylamadığımı yazdım formun üzerine ama gene de sizlerle bi paylaşayım dedim.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Prof. Dr. Namık Açıkgöz Arşivi