Prof. Dr. Namık Açıkgöz

Prof. Dr. Namık Açıkgöz

Terörle Mücadelede Daha Etkin Güçler Şarttır

Terörle Mücadelede Daha Etkin Güçler Şarttır

Diyarbakır saldırısında, polis 2 metreden teröristi vuramayınca, haklı olarak kamuoyu “Noluyoruz?” dedi. Öyle ya!.. Karşında iki terörist geliyor… Polislerin 2 metre önünden geçiyor… Polis kurşunlar sıkıyor ama terörist, tabiri caizse, elini kolunu sallayarak önlerinden geçip gidiyor.

Ben dâhil herkes bu duruma kızdık. Ertesi gün, o polis konuşmuş ve “Hareket halinde olduğu için ve üzerime silahı fırlatınca dikkatim dağıldığı için vuramadım.” demiş.

Bu olay, operasyonlarda görev alan personelin niteliğini tartışmaya açtı.

Önce o sokakta teröristleri vuramayan polisi ele alalım.

Öyle bir anda neyin nasıl yapılacağına karar vermek elbette çok zordur ama bu zorluk bana ve benim gibiler için geçerlidir; terörle mücadele eden polislere değil. Polisler, hareket halindeki teröristi vuramayabilir; duran teröristi vurur” demek  çok komik geliyor değil mi? İyi be!.. “Ey terörist, dur!.. Seni vuracağım!...” denmez herhalde.

Hele “Dikkatim dağıldı” ne demek?..

Polisler, öyle anlarda dikkatlerini dağıtmadan ve çok hızlı karar verip çok hızlı hareket etmelidir. Bir polisin öyle bir anda dikkatinin dağınık olması lüksü yoktur arkadaş!..  (Tabii bir de şu var; o polisler terörle mücadele polisi miydiler, yoksa sadece güvenlik sağlayan polis mi? Güvenlikçi polis iseler, orada terörle mücadele polisi görevlendirmemek, büyük bir eksikliktir.)

Bu görevlinin tavrı ve dediklerinden de anlaşılmaktadır ki, operasyonlarda görev alan polisler, yeteri kadar donanımlı değil. Bu gençlerin bol silah atışlı sıkı eğitimler alması gerekir. Polislerin yılda kaç mermi yaktıklarını duysanız, gülersiniz. Son yıllarda “Sarsılmaz” ve “Canik” marka silah kullanıyor polisler. Okul bitene kadar hiç ateş etmiyorlar. Göreve başladıktan sonra da yılda 1 kere 50 atışlık talim yapıyorlar.

Polisin “Dikkatim dağıldı” demesi, psikolojik eğitim yetersizliğini göstermektedir. Bütün emniyet görevlileri, sıkı bir şekilde psikolojik eğitim görmeli ve olay anında ne olursa olsun, dikkatlerinin dağılmamasını sağlayacak bir yapıya kavuşturulmalıdır. Belediye otobüs şoförlerinin bile 2 yılda bir psikolojik eğitime tâbi tutulup asabiyet testinden geçtiği bir yerde, polislerin bu tür bir eğitimden geçmemesi, eksikliktir. 

Benzer durum askerlerde de var. Tecrübesiz, yeteri kadar donanım ve psikolojik eğitim almamış gençleri, terörle mücadeleye sürüyoruz. Bakın o gençlerin eğitimlerine!.. Kaç kurşun sıkmışlar?.. Ne tür eğitim aldıktan sonra dağa taşa çıkıp terörle mücadele ediyorlar.

Gerek askerlerin ve gerekse polislerin yazdıkları destanları asla unutmuyoruz. Bu ülke o şehitlere ve gazilere çok şey borçludur. Bizim eleştirimiz, o polislere ve o Mehmetçiklere değil, onları yeteri kadar eğitmeden terörle mücadeleye sevk edenleredir. Amacımız, sevk edenleri kötülemek ve onların morallerini bozmak da değildir. Eleştirimizin amacı, can kayıplarının hiç olmaması ve her operasyonda teröristlere göz açtırılmamasıdır. Yani, sadece o polisleri eleştirmekle sorun halledilmiyor; önemli olan güvenlik güçlerinin donanımlarının tahkim edilmesi ve niteliklerinin artırılması için gerekli sistem değişikliğinin bir an önce yapılmasıdır.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Prof. Dr. Namık Açıkgöz Arşivi