Nusret Çiçek

Nusret Çiçek

Faruk Çelik “Aleviciyiz” diyenlere laf anlatmaya çalışıyor

Faruk Çelik “Aleviciyiz” diyenlere laf anlatmaya çalışıyor

Sayın bakan, oldukça iyi niyetli ve de sabırlı.
Karşısındakiler pek de sabırlı görünmese de kararlı görünüyorlar. Laf anlayacak cinsten de değiller.
Bakan ne diyor, onlar ne istiyor?
Köylerine Diyanet zorla cami yapıyormuş, mecburi din dersi de kaldırılsın.
Okullarda namaz öğretilince çocuklarının kafası karışıyormuş.
Ben de kafalar karışmasın diye irdeliyorum.
Bu tip başı dibi belirsiz istekte bulunanlar kimler?
Bunlar gerçek Alevi olamaz.
“Aleviyiz” diyorlarsa, Alevi kesime leke sürdüklerinden benden ziyade alevi kesime söz düşer. Adam cami istemiyor.
Ezan istemiyor.
Kur’an öğretimi asla.
Mecburi din kültürünün kalkmasını istiyor.
Tıpkı Sevr maddeleri gibi.
İster istemez isyan ediyorsun.
Biz esir miyiz yahu?
Veya işgale uğradık da haberimiz mi yok?
Bu istekler aklı başındaki Alevi kesime hakarettir. Hem de Alevilik böylesi olamaz. Benim bildiğim Aleviler, Kur’an karşıtı değiller, namaza-camiye karşı değiller. Din eğitimine de itiraz etmezler...
Hem niye etsinler?
Alevilik Hz. Ali sevgisine dayanıyorsa öyle.
Değilse, nedir bu Alevicilik?
Bu ülkenin insanları Müslüman. Asırlarca uğruna şehit oldukları kutsal değerleri; cami, ezan, namaz, Kur’an, bayrak.
Sen kalktın “ben bunlara karşıyım” diyorsan (kendi adıma söylüyorum), seninle ortak hiçbir tarafım kalmadı demektir.
Seninle bir mahallede bile oturmam, bir masada yemek yemem...
Sana güvenerek yurt savunmasında yan yana gelmem.
Çünkü sen, bu milletin manevi değerlerine bayrak kaldırıyorsun.
Beni istemeyeni ben de istemem.
O zaman ben de senin ne kadar kutsanmış değerin varsa hepsine karşıyım.
İyi oldu mu?
Yaptığını beğendin mi?
Günlerdir, Alevi açılımını televizyonlardan seyrediyoruz.
İktidar gerçekten hem Kürt açılımı dedikleri olayda, hem Alevi açılımında oldukça iyi niyetli ve de yapıcı. Görüyorum ki iktidar ne kadar yapmak istiyorsa kimileri de o kadar bozmak istiyor. Cepheleştiriyor...
Efendim, mecburi din dersi kaldırılacakmış.
Şuna bak şuna...
Din dersi olayı Anayasal bir hak değil mi?
Bu adamlar işlerine geldi mi anayasa diye tuttururlar, işlerine gelmedi mi anayasa babayasa dinlemezler.
Başörtüsü üniversitelerde yasak olmadığı halde Anayasa Mahkemesi’nin bir kararı onlar için dayanak oluyor da, Anayasa’da açık hüküm olduğu halde din dersi kalksın diyebiliyorlar. Bunda samimiyet var mı?
Hepsi bir tarafa, bu çıkışlar zorunlu olarak sormamızı gerektiriyor.
Gerçekten bu Alevicilik nedir?
Ülkede Caferiler var...
Onlarla ne devletin ne de diğer kesimin hiçbir sorunu yok. Bektaşiler de tarih boyunca cami dediler. Hacı Bektaş-ı Veli’nin camisi de orada.
Hasan Dede’ninki de onun yanıbaşında.
Keza benim bildiğim Aleviler de namazla, niyazla, ezanla, cami ile uğraşmazlar... Camisiz, namazsız, din dersi istemezüklü Alevicilik nereden çıktı?
Kimin başının altından? Hangi akrebin zehrinden?
Hem merak konusu, hem de ülkenin baş ağrıtacak sorunu...


Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Nusret Çiçek Arşivi