Hüseyin Öztürk

Hüseyin Öztürk

Murat Yalçıntaş dürüstlüğünün bedelini mi ödüyor

Murat Yalçıntaş dürüstlüğünün bedelini mi ödüyor

Vicdanı temiz kime sorsanız, Murat Yalçıntaş’ın böyle işlerin içinde olmayacağını bilir ve söyler.
Nitekim öyle de düşünülüyor. Bulunduğumuz ortamlarda bugüne kadar Murat Yalçıntaş hakkında; “Belki” diyene hiç rastlamadım.
Murat Yalçıntaş’ı yakından veya uzaktan biraz olsun tanıyan herkesin ortak kanaati suçsuz olduğu yönünde.
İnanılması zor veya imkânsız olaylar karşısında kullanılan amiyane bir tabir vardır. Denilir ki, “Burası Türkiye.”
Tam da öyle oldu. Burası Türkiye. “Gücün hukukunun,” yerine “hukukun gücüne” doğru ilerlediğimiz şu günlerde, galiba Murat Yalçıntaş dürüstlüğünün bedelini ödüyor.
¥
Gazeteciliğin esası emniyet muhabirliğinden başlar. Ben de emniyet muhabirliği ile başlamıştım bu mesleğe.
12 Eylül öncesinde olağan arama tarama olaylarını izliyorduk. Suçlunun arandığı bir eve polisler girdiler ve arama yaptılar.
Görevli polisler işlerini bitirdikten sonra tutanak tutulacağı sırada evin sahibi kişi, yatağının altında parası olduğunu, aramadan sonra eksik çıktığını söylemişti.
Oysa kimse parayı pulu görmemişti. Aranan insandı, karyolanın yatağı kaldırılıp bakılmadı bile. Ama adam parasının çalındığında ısrarlıydı.
“Peki, hangi memur” diye soruldu. Adam hiç tereddütsüz görevlilerden birini gösterdi ve şu kişi dedi.
Babacan bir baş komiser vardı ekibin başında. Adamı azarladı ve “Utanmaz herif, bari eve girenlerden birini göster, işaret ettiğin memur ekibin şoförü içeri girmedi” dedi.
Sonradan anlaşıldı ki, Pol Der üyesi memurlar, Pol Bir üyesi arkadaşlarını harcamak için böyle bir tezgâh kurmuşlar. Böyle şeyler çok oluyordu o zamanlar.
Pol Der’liler, Pol Bir’li arkadaşlarına bedel ödetmek istemişler. Babacan baş komiser sayesinde olay orada temize çıkmıştı.
¥
Yüksek yargıda devam eden ve içinde Murat Yalçıntaş’ın da bulunduğu dava sürüyor. “Gücün hukukuna” değil ama “hukukun gücüne” inanıyoruz.
Önceki gün bu dava ile ilgili Zaman Gazetesi’nde bir haber vardı. Haberin başlığı ise şöyleydi: “Rüşvet verenler içeride, rüşvet alanlar serbest.” Kısa bir özet sunalım.
“Yüksek yargıda devam eden rüşvet soruşturmasında ilginç çelişkiler bulunuyor. Soruşturma kapsamında rüşvet veren bazı kişiler tutuklanırken, rüşvet alan ve aracı olan kişiler ise ellerini kollarını sallaya sallaya dolaşıyor.
Soruşturma kapsamında rüşvet verdiği iddiasıyla gözaltına alınan İTO Başkanı Murat Yalçıntaş tutuklanırken, aynı soruşturmada rüşvet aldığı iddia edilen Yargıtay Hâkimi Hasan Erdoğan’ın tutuklanmaması dikkat çekiyor.”
Evet, yukarıda da söylediğim gibi, temiz vicdanlar, Murat Yalçıntaş’ın masum olduğuna inanıyor.
Bu memlekette Murat Yalçıntaş gibiler zor yetişir. Kaçacak yeri yok, göçecek yeri yok.
Yalçıntaş belki de adalete olan güveninin bedelini ödüyor.
Kim bilir?

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Hüseyin Öztürk Arşivi