Mustafa Özcan

Mustafa Özcan

Tokalaşma krizi

Tokalaşma krizi

Türkiye birkaç defadır tokalaşma krizi atlatıyor. En son krizlerden birisini, Sağlık Bakanı Recep Akdağ'ın Çankaya'da Cumhuriyet bayramı vesilesiyle verilen resepsiyonda baş bayan (first lady) ile tokalaşmaması oluşturdu. Bakan, tokalaşmamasını ziyaretçi trafiğindeki sıkışmaya verdi ve tavrını böyle izah etti. Lakin saygı göstermek yerine özellikle belirli kesim Akdağ'a yüklendi ve onu sorguladı ve Kamer Genç böyle bir doktorun farklı cinsiyetlere nasıl tababet hizmeti verdiğini anlayamadığını ve bu tavır karşısında şaşırıp kaldığını söyledi. Dilin kemiği yok; dileyen dilediğini söyler. Lakin bu krizlerle alakalı olarak akıllarda kalan hususlardan birisi tokalaşma konusunda dindar kesimdeki açılım veya dönüşüm haliydi. Lakin karşı algıya/telakkiye bu bile yeterli gelmemiş olmalı ki Recep Akdağ ve benzeri tekil durumların da koroya katılmalarını istemiş ve beklemişlerdi. Dindarların dönüşümünün zevkini çıkaracakları yerde anlaşılan kafayı bakanın tekil tavrına takmışlar. Anlaşılan o ki bizler değişsek de adamlar değişmiyor. Bu da gösteriyor ki, iktidar olmak her şey değil. Değerleri aşındıracak kadar önem atfetmek de beyhude. Recep Akdağ ile alakalı kriz henüz dinmemişken bu defa karşımıza Diyanet İşleri Başkanı Bardakoğlu çıktı ve kadınlarla tokalaşmanın bir mahzuru olmadığını söyledi ve üstelik kendisinin de kadınlarla tokalaştığını ikrar etti. Yani bununla hem Recep Akdağ'ın tavrını sulandırmış veya eleştirmiş oldu hem de onunla da kalmadı meseleyi teorik zemine taşıyarak pratiğe teorik bir kılıf bulmuş oldu. Adamlar pratiğin ötesine geçerek teorik alanı da düzenliyorlar. Keşke başörtüsü konusunda da bu kadar rahat konuşabilse ve laikliği gerekçe gösterip fikir beyan etmekten imtina etmese!

Aynı türden bir tartışma veya kriz Endonezya'da da gündeme geldi. Obama AKP iktidarına benziyor. Ve eşi ile birlikte bir müddet yaşadığı ve hatta küçüklüğünde namaz kıldığı söylenen ülkeye; Endonezya'ya gitmiş. Bizde CHP'nin 6 umdesi gibi Pançasila ile birlikte yani 5 ilke ile birlikte anılan Endonezya hem Amerikan sağının hem de solunun gözdesi. Ilımlı bir İslam ülkesi olarak tanımlanıyor. Wolfowitz de burada elçilik yapmış ve Türkiye ile birlikte Endonezya'yı ılımlı İslam ülkeleri kategorisine sokmuştu. İslami kökenden gelen Endonezya'nın en tartışmalı bakanlarından Tanıtma ve İletişim bakanı Tifatul Sembiring, 9/11/2010 günü ülkesindeki problemlerinden uzak bir şekilde nefes almak için Endonezya turuna çıkan Obamalar ile ve bilhassa Michelle Obama ile tokalaşması ülkede günün konusu oldu. Hatta gündemine bomba gibi düştü. Recep Akdağ'dan farklı olarak ellerini Michelle'in kocaman avuçları içinde bulan Sembiring akabinde kendisini savunmak durumunda kalmış ve savunması Recep Akdağ'ın durumuna benzemiştir. Ya da özrü kabahatinden büyük olmuştur. 'Aşırı muhafazakar' bir bakan olarak tanımlanan Sembiring bu icraatıyla ayıplanması üzerine Twitter'da kendisi savunmuş ve ' Nasıl olup bittiğini hâlâ anlayabilmiş değilim. Lakin neredeyse ellerim Michelle'in ellerinin içine kayıp gitti. Kaçındım ama olayların hızı benim irademin hızını aştı" demiştir. Bu Twitter savunması karşıtlarını daha da tahrik etmiş ve harekete geçirmiş onlar da Youtube'da rövanşlarını almışlar. Bakanların Obamalarla rahat pozisyondaki tokalaşmalarının kayıtlarını bulmuşlar. Bir de ne görülsün: Bakan Sembiring, Michelle ile tek elle değil çift elle sırılsıklam bir vaziyette tokalaşıyor. Bütün bakanlar tek elleriyle tokalaşırken o çift elini birden uzatmış. Youtube kanıtçılarına göre, ilgi bu kadarla da sınırlı değil. Ağzı kulaklarına varmış tek bakan yine Sembiring. Ne diyelim: Allah müstehakkını versin!

Yine Sembiring'in Tanıtma Bakanlığı Ağustos ayında (2010) başka bir skandala imza atmış. Kapalı devre çalışan Meclis kanalında 15 dakika boyunca müstehcen bir film ekrana gelmiş ve müdahale edinceye kadar iş işten geçmiş. Moskova'da da reklam panosunda benzeri bir film oynatılmış, polisler ancak kabloları keserek bu skandala bir son verebilmişlerdi. Esasında tokalaşma adeti Asr-ı Saadet'te Yemen'den geliyor. Yemen kaynaklı adet Peygamberimiz ve ashap arasında benimseniyor. Kadın erkek ilişkileri mesafeli olduğundan dolayı karşı cinsler arasında tokalaşma günümüze kadar mevzuu edilmiyor. Modernizmle birlikte kadın erkek ilişkileri hafifleşirken ve light hale gelirken tokalaşma da bu bağlamda gündeme geliyor. Takiyyüddin Nebhani, Hazreti Peygamberin kadınlardan tokalaşma suretiyle biat aldığını ileri sürmesine mukabil kitabını tahkik eden Hişam Bin Abdulkerim El Bedrani, Nebhani'nin bu görüşene katılmadığını beyan etmektedir (Dirasetü'l fıkh, Darus's selam, s: 431). Bu hususta son dönemlerde Bardakoğlu gibiler tokalaşma yönünde cevaz verseler de bu gerçeği değiştirmez. Peygamberimiz yedeğindeki erkek sahabelerin kadına bakmalarına engel olurken ve yüzlerini çevirirken onların birbiriyle tokalaştıklarını tasavvur etmek akıl alır gibi değil. Ortam sınırlamasına rağmen onları daha samimi pozlarda tasavvur etmek aklı selimin ürünü olmasa gerek.

Bitirirken; Bardakoğlu'na bir sorum var: Bayanlarla tokalaşmayla mukayese ile, kalbimde hiçbir kötülük olmadan aynı bayanın yanaklarından da öpebilir miyim? Öpemezsem niye? Yasaklayan bir kural mı var?

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Mustafa Özcan Arşivi