Hüseyin Öztürk

Hüseyin Öztürk

Ak Parti yerel seçimleri boykot ederse ne olur?

Ak Parti yerel seçimleri boykot ederse ne olur?

Başbakan R. Tayyip Erdoğan’ı Müsiad’ın 17. Olağan kongresinde izledim. Allah başarılar, sağlıklı ve uzun ömürler versin, Ak Parti gerçekten Türkiye için bir şans.
Ak Parti ve Tayyip bey muhalifleri elbet bu duamdan hoşlanmayacaklardır. Onlar da tersi dua etsinler. Dua etmek de parayla değil ya. Ben de Başbakan gibi hayrın ve şerrin Allah'tan geldiğine iman ediyorum.
önemli olan insanın inandığı değerlerle, düsturlarla önce Hakk’ın rızasına, sonra halkın rızasına uygun hareket etmesidir. Kul iyi amel işlemeye niyetlenerek işine başlarsa, iyi kul neticeyi kendisinden değil, Allah’tan bilir. Başbakan da böyle bir kul.
Kısaca Müsiad kongresine değineyim de mevzuya öyle döneyim. Müsiad eski Genel Başkanı ömer Bolat’ın bu kadar çok sevildiğine bir kere daha şahit oldum. ömer Bolat, Başbakan ve bakanlar başta olmak üzere, kongreye katılan onca insanın ilgisiyle sevgi seline boğuldu adeta.
Müsiad kongresi, tam bir uyum içerisinde geçti. Sevgi, saygı, hoşgörü ve kardeşlik havası içerisinde geçen kongreye damgasını vuran mesaj; “Türkiye büyüdükçe biz de büyüyeceğiz, biz büyüdükçe Türkiye de büyüyecek” sözleriydi.
Başbakanın da konuşması adeta bu söz üzerine kurgulanmıştı. Başbakan kendisinden çok emindi ve Türkiye sevdası üzerine konuşmasını sürdürdü. Sözleri sık sık alkışlarla kesildi. Kongre salonu, “Söz konusu Türkiye ise gerisi teferruattır” ifadesinin sessizce kendisini hissettirdiği bir yerdi.
Yemek arasında ve molalarda elbet Ak Parti'ye açılan dava gündemin birinci maddesiydi ve herkes birbirine aynı soruyu soruyordu. “Evet, kapatılacak” diyen kimseye rastlamadım. İlk günlerin karamsarlığı gitmiş, yerini umut ve aydınlık düşünceler almış.
Eskisi gibi “Kapatılırsa ne olur” sorusu sorulmuyordu. “Türkiye çetelerin ve üç beş kafadarın idare ettiği bir devlet değil artık. Türkiye’nin önünü kesmek mümkün olmayacaktır, darbeciler değil, demokrasi kazanacak” deniliyor ve herkes umutluydu.
Kongreye katılan bir milletvekili, bana göre doğru bir tespitte bulundu ve ilginç bir şey söyledi. “Ak Parti'nin kapatılmasını isteyen zihniyetin hesap etmediği o kadar çok şey var ki, ülkeye çok büyük kötülük ettiklerinin farkında değiller” diyerek şöyle devam etti:
2009'da yerel seçimler var. Ak Parti yerel seçimlere katılmama kararı alsa, Güneydoğu’da ve Doğu illerimizin bazılarında belediye başkanlıklarını hangi parti elde eder. Davulla zurnayla duyurmaya gerek yok, PKK sempatizanı DTP kazanır. O zaman ne olur Türkiye’nin hali. Bugün PKK ve diğer sol örgütlerin önündeki en büyük engel Ak Parti'dir.
Bir kısım çevreler bu gerçeği bilmiyorlar mı, bal gibi biliyorlar. Allah göstermesin ama böyle bir durumda, Güneydoğumuzda ve Doğumuzda çok büyük problemler çıkar. Söz konusu bölgelerde DTP’nin önündeki tek siyasi parti Ak Parti'dir, bu gerçek unutulmamalıdır.
Parti kapatılsa da kapatılmasa da elbet Ak Parti olarak, yasalar çerçevesinde seçimlere gireriz, ülkemizin birliği ve beraberliği için canımızı dişimize takar, milletimizin selameti, devletimizin bekası için gece gündüz çalışırız. Fakat şahsi hırs ve kinlerine kurban giderek kapatma yanlısı olanların da memlekete ne kazandıracaklarını düşünmeleri gerekir.”
Diğer en çok konuşulan konuların da başında bir de iddianamede yer alan suçlamalar vardı. Ben de iddianameyi tam olarak okuyanlardan değilim. Meğer neler varmış neler. Mesela Cumhuriyet gazetesinde çıkan ne kadar haber varsa hepsi iddianameye girmiş.
Eski bir milletvekili iddianameyi tamamen okumuş. Ak Partili yöneticilere şu teklifi yaptı; “İddianameyi kitap olarak bastırın ve bütün Türkiye’ye dağıtın. En ücra mezralardan, köylere, köylerden ilçelere, ilçelerden vilayetlere kadar okuma yazması olan bütün vatandaşlarımıza dağıtın. Nasıl bir Türkiye’de yaşadıklarını öğrensinler. Elbet Anayasa Mahkemesi'nin kararına saygı göstermek lazımdır ama bir de milletimiz kendi vicdanında Ak Parti'yi yargılasın.” Yerinde bir düşünce bana göre, Ak Parti bu işi hemen yapmalı ve iddianame bir kitap olarak bütün Türkiye’ye dağıtılmalı.


Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Hüseyin Öztürk Arşivi