İçişleri Bakanı’nı izle ‘Korku Cumhuriyeti’ de

İçişleri Bakanı’nı izle ‘Korku Cumhuriyeti’ de

Odatv’ye yapılan baskında 2007’de çekilmiş bir gizli kayıt bulunmuş.

Dönemin bakanları Cemil Çiçek, Abdülkadir Aksu ve Ali Coşkun, AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Necati Çetinkaya ile birlikte 27 Nisan muhtırasını değerlendirmek için bir lokantaya gitmiş.

Lokantada 3 saati aşkın kalıp konuşmuşlar ve bu konuşmaları hem gizli kameraya alınmış, hem de böcekle dinlenmiş.

Bu kayıtlar Soner Yalçın’ın ofisinde 2 CD’de çıkmış.

Ülkenin İçişleri Bakanı’nı bile izleyip gizli kameraya alanlar ortada dururken bir ‘Korku Cumhuriyeti’ paranoyası yaymaya çalışıyorlar.

Bu, Medya 2010 belgesi gibi taktiksel bir savaş herhalde.

Orada da Ergenekon, Balyoz gibi davaların üzerine giden gazetecilerin ‘Yandaş’ diye damgalanıp inandırıcılıklarının azaltılması istenmiş.

O belge de bu baskında ortaya çıkmış.

Candaş medyacılar belgelerin içeriğini sorgulamıyor, ‘Kim sızdırdı?’ diye soruyor.

Kendilerini dinleyenleri bal gibi biliyorlar.

İstanbul medyası, büyük bir basın patronuna ‘Baba, baba’ diye hitap eden, her fırsatta elini öpen işadamı-gazetecinin transfer olur olmaz, aynı kişiyi yemek yediği balıkçıda nasıl gizlice dinlettiğini biliyor.

Kendileri en iyi biliyor ama ‘emir-komuta’ gazeteciliği gerçeği açıklayamıyor.

Buradan tekrar soruyorum, Doğan Grubu yöneticileri telefonlarını neden değiştirdi, o dönem pek iyi çekmeyen bir şirkete geçti?

Cevap verirler mi?

Kirli çamaşırlar bir bir ortaya dökülüyor.



İşte sizin yansız tarafsız yargınız

Mardin’de olanları duydunuz.

Vatan ve Milliyet dün çok önemli bir habere imza atmıştı.

Mardin’de 13 yaşındaki bir kız çocuğuna tecavüz eden ve aralarında korucu, memur ve askerlerin bulunduğu kişiler 8 yıl süren yargılamanın sonucu 1 ile 4 yıl arası hapis cezasına çarptırılmıştı.

Mahkemenin gerekçeli kararı yayınlanmış.

Mahkeme heyeti, 13 yaşındaki kızı yeterince direnç göstermediği, herşeyin farkında olduğu ve para karşılığı ilişkiye girdiği için kusurlu bulmuş. Bu memleketin yargısı, devletçidir, bireyi korumaz, kamu görevlisini korur demekten dilimizde tüy bitti.

İşte bir örnek daha.

Korucu, asker sözkonusu olunca 13 yaşındaki kız çocuğu fahişelikle suçlanabiliyor.

Demirel, ‘Bana milliyetçiler adam öldürüyor dedirtemezsiniz’ demişti, bunlar da ‘Kamu görevlilerini hapsettiremezsiniz’ diyor.

Sonra da bu yargıya dokundurtmama mücadelesi veriyor kimileri.



Pişkinlik

TRT’ye program yapan gazetecilerin haftada 15-20 bin lira aldığı iftirası attılar.

Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç’tan aldıkları gerçek listeyi candaşlarına servis ettiler, şimdi Halk TV kadrosunda çalışacak gazetecilerin açıklanmasından rahatsızlık duyuyorlar.

Komik bunlar vallaha...



Libya ve Kaddafi
Libya bildiğimiz anlamda bir ulus devlet değil, aşiretlerden oluşan bir

federasyon adeta.

Generallik bile aşiretlere göre belirleniyor. Yıllardır korkunç bir baskı rejimi altında yaşayan halk sonunda isyan etti.

Ölüm pahasına.

Büyük bir trajedi yaşanıyor Libya’da.

Libya yönetiminin isyanda Türkiye’yi suçlaması, bu ülkedeki binlerce Türkiye Cumhuriyeti vatandaşını kritik bir duruma soktu.

Kaddafi, herhalde Erdoğan’ın Mısır benzeri bir çıkış yapmasını önlemek istedi. Ama hepsi nafile.

Sonuçta o da gidici.



Fener tam yol

Pazartesi günleri Fenerbahçe kazanmışsa, güne spor sayfalarından başlamak en keyiflisi.

Sağolsun Aykut Kocaman ve talebeleri haftalardır bize bu zevki yaşatıyor.

Yene yene yola devam ediyoruz.

Beşiktaş karşısında birara ciddi endişe yaşadıksa da sonunda kolay bir galibiyet aldık.

Fenerbahçe artık şampiyonluğun favorilerinden biri.

Galatasaray maçına kadar alınacak 9 puan büyük avantaj sağlayacak.

Ama takımın mücadelesi, zaman zaman ortaya koyduğu futbol şampiyonluk kadar değerli.

Önceki ve Sonraki Yazılar
Arşivi