Hüseyin Öztürk

Hüseyin Öztürk

İşte CHP, işte DİSK, işte KESK, işte TKP, işte PKK

İşte CHP, işte DİSK, işte KESK, işte TKP, işte PKK

Var mı birbirlerinden farkı? CHP bir işçi örgütü müdür yoksa siyasi bir parti midir? Sözde işçi örgütlerinin ne işi var CHP binasının önünde?
Elbet bu sorunun bir cevaba ihtiyacı yok. Her şey açık ve net ortada. ülkedeki istikrar ve huzur ortamını zaten yeterince sınıra dayandırdılar, tamamen sınırdan öte geçirerek kargaşa ve kaostan medet umup, kendilerine yer yurt edinmek istiyorlar. Hepsi bu.
Bundan başka herhangi bir niyetleri olduğunu kimse iddia edemez. Bütün dünyada 1 Mayıs işçi bayramı böyle mi kutlanıyor? Bırakalım dünyayı bir tarafa, Ankara’da Hak İş Konfederasyonu da 1 Mayıs’ı kutladı. Nasıl kutladı?
Devletin ve milletin şanına yakışır bir biçimde kutlayıp işlerine baktılar. Ve Hak İş’in miting alanında gerçekten emekçiler vardı, işçiler vardı. Ne öğrenciler, ne memurlar ne de kahvehanelerden toplanan gariban vatandaşlar vardı.
Ya Taksim’e çıkarak terör estirmek isteyenlerin içinde kimler vardı? İşçilerin dışında hemen herkes vardı. Başta TKP’li ve PKK’lı öğrenciler olmak üzere, sol fraksiyonun her dalından öğrenciler, kahvehanelerden toplanan ve işçi pazarlarından 20’şer lira yevmiye ile getirtilen çaresiz vatandaşlarımız, yine sol çizgide yürüyen ama işçi olmayan sivil toplum örgütlerinin elemanlarından tutun da, memlekette kargaşa ve kaosun çıkmasını isteyen kimler varsa, Taksim meydanına yürümek istiyorlardı. Bayram böyle oluyor demek ki bunlarda.
Şu soruyu gün boyu sordum. “Bu nasıl bayram kutlaması?” Türkiye’de kutlanan ve halkımızın topyekün katıldığı dini ve milli bayramlar vardır ve hiçbir bayramda, böyle terör estirilmez, ölümler, kırmalar, dökmeler, kavgalar olmaz. Bu nasıl bayramdır ki, akla terörden başka bir şey getirmiyor.
Sonra bu bayramın işçiler neresinde, yıllardır anlamadım ve işçileri bir türlü bayram yerlerinde göremedim. Neden ve nasıl oluyorsa, işçilerin adına bayramı hep anarşist tipler yapıyor. Devletle ve milletle kavgalı insanların kavga ve kargaşa günü oluyor.
DİSK, KESK, CHP ve bunların yamağı olan diğer sol örgütler, sürekli milletin değer yargılarıyla çatışınca galiba kendilerince çok iyi bir iş yaptıklarını sanıyorlar. Milletin kendilerinden ve ideolojilerinden nefret ettiklerini nasıl görmüyorlar veya göremiyorlar.
Bu nasıl bir mantıktır, nasıl bir ideolojidir, nasıl bir inanış ve teslimiyetçiliktir, vallahi şaşırmamak mümkün değil. Adamlar hiçbir netice alamayacaklarını bildikleri ve toplumun yüzde doksanının reddettiği ideolojileri uğruna neler yapıyorlar ve ne kadar samimiler.
Yahu akıl var mantık var. Bu adamlar böylesine haklılarsa, neden toplumun herhangi bir kesiminden “olur” alamıyorlar. Hiç düşünmüyor ve şu soruyu kendilerine sormuyorlar mı:
“Biz bu kadar yırtınıyor bağırıyor, çağırıyor ve bir mücadele veriyoruz ama neden arkamızda halkın gücü yok, neden halkı ikna edemiyoruz, neden halk bizimle beraber değil, aksine bir ürküyor ve korkuyorlar?”
Oysa bunların pek çoğu, okumuş yazmış insanlar, gerçekten bu soruyu soramayacak kadar zır cahil olabilirler mi? Olamazlar ama sormadıklarına ve anlamadıklarına göre demek ki, hesapları başka. Gerçi hesaplarının başka olduğunu her fırsatta gösterdikleri gibi dün de İstanbul ve diğer kentlerde gösterdiler.
İktidara kafa tutmayı sendikacılıkla karıştıran malum zihniyet sahipleri, ülkemizin gerçekleri ve milletimizin özüyle tanışmadan yapabilecekleri hiçbir şeyleri olmadığını anlamaları gerekiyor. Toplumun nefretini kazanmaktan öte ellerinde tek sermayeleri yok.
Bu yazıyı yazmadan önce yaklaşık 5000 işçinin çalıştığı İkitelli ve civarı sanayi sitelerini dolaştım. Herkes işinde gücünde, rızıklarını kazanmakla meşguldü. Kimsenin işçi bayramı diye bir derdi yoktu. Bir kere böyle bir bayramları olduğuna ve olacağına inanmıyorlardı. Gerçek işçilerin bayramları başkaydı.
İnanıyor ve biliyorlardı ki, 1 Mayıs işçi bayramı, sadece sol kesimin ülkede huzursuzluk çıkarıp, millete kafa tutmaktan öte gayeleri yok. “ülke ve millet için emek harcamak yerine, gerçek emekçilerin emeklerini sömürerek geçinmenin yolunu böyle buluyorlar” deniliyordu.


Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Hüseyin Öztürk Arşivi