Yeşilay Cemiyeti’nin yeni bir genel başkanı var. Av. Muharrem Balcı.
Eğer başkan Yeşilay’ı “Az olsun ama bizim olsun” diyen anlayıştan kurtarabilirse, Yeşilay adına memlekete ve millete hizmet edileceği aşikâr.
Geçtiğimiz gün, Yeşilay’ın yaptıkları ve yapacakları hizmetlerin anlatılacağı bir sohbet düzenlenmişti.
Ben de bu sohbete katılmak istemiştim ama geç kalmıştım. “Verdiğim sözü tutayım” diye taksiyle gittim.
Taksici tam kafa çekecek parçalar dinliyordu. Dikiz aynasından gözlerinin altına baktım, her gün kadeh kaldırdığı belli oluyordu.
Alkoliklerin en belirgin özelliği, ilk beş dakika saygın davranır, gerisini müşterinin prototipine göre düzenlemektir.
Bir ara; “Bu müziklerle her akşam kuytu bir meyhanede ne kafa çekilir ama” dedim. Daha lafım bitmeden sazanlık yaptı ve:
“Üç beş kafa arkadaşımız var, kendimizce birkaç kadeh atıyoruz akşamları” dedi. Bu sırada telefonu çaldı ve karşı tarafla konuşmaya başladı.
Anladığım kadarıyla konuştuğu kişi bir özür bekliyordu. Bunun da pek özür dilemeye niyeti yoktu. Görüşmesi bitince anlattı:
Bir gün önce arkadaş grubuyla kafayı çekmişler. Evlerine giderken, yolda bir iki kadın görmüşler ve güya şakalaşmışlar.
Meğer taciz ettikleri kızlardan birisi, içki içtiği arkadaşının nişanlısıymış. O kafayla arkadaşı da bir şey anlamamış.
Ertesi gün tacize uğrayan kız nişanlısına olup biteni anlatmış. Kızın nişanlısı da bu tacizden dolayı tacizci arkadaşından özür bekliyormuş.
¥
Taksicinin bir akşamlık hikâyesi bittiğinde ineceğim noktaya gelmiştim. Taksiyi sağa çekmesini ve kendisinden bir ricam olacağını söyledim.
“Bak arkadaş, benim nereye gittiğimi biliyor musun” dedim. “Bilmiyorum” dedi.
“Yeşilay Cemiyeti’nin toplantısına gidiyorum ve konuştuklarımızı anlatacağım” dedim.
“Sizden bir ricam daha var” dedim. “Vereceğim ücreti ayrı bir yere koyun ve lütfen çocuklarınız için harcayın, ne olur rakıya vermeyin” diye rica ettim.
Taksiden inerken; “Be ağabey, senin paranı düşündüğün kadar ben çocuklarımı düşünmüyorum, iyi bir ders verdin, bundan sonra içmeyeceğim” dedi.
Taksici trafiğe aktı, ben de yoluma gittim. Sonra Yeşilay Cemiyeti Genel Başkanı Av. Muharrem Balcı’dan Yeşilay’ın faaliyetlerini dinledim.
Muharrem Balcı’nın anlattıklarını duyduktan sonra kötü alışkanlığı olmayan ve “insana insanca bakan” herkesin, Yeşilay’a destek vermesi gerektiğini söylemeliyim.
¥
Evet, alkoliklerin ortak özelliklerinden söz edecektim, laf uzadı.
Dünya Sağlık Örgütü’nün yaptığı araştırmaya göre, içinde Türkiye’nin de yer aldığı ülkelerdeki olaylarda alkolün etki yüzdesi şöyleymiş: Cinayet % 85, boşanma % 80, eşler arası şiddet % 70, tutukluluk % 78, serserilik % 70, mala yönelik suçlar % 77, hırsızlık ve yankesicilik % 71, işe gitmeme % 60, intihara teşebbüs % 90, ırza tecavüz % 50, trafik kazaları % 70, akıl hastalıkları % 60.
Bu veriler; Yeşilay Dergisi’nin 2011 yılı Nisan ayı 927. sayısından alınmıştır.