Hüseyin Öztürk

Hüseyin Öztürk

Yunanistan’ı krizden Türkiye çıkarır

Yunanistan’ı krizden Türkiye çıkarır

Yunanistan önümüzdeki 10-15 yıl içerisinde krizden ancak çıkabilir.
Bu tespit, ekonomiye dayalı bir fikir değildir. Üçüncü göz bir düşüncedir.
Yunanistan cidden krizden çıkmak istiyorsa, Türkiye ile çok sıkı bir dostluk içine girmek mecburiyetindedir.
Örneğin, Türkiye’ye uygulanan vizenin kendi aleyhlerine olduğunu, Yunanlılar da söylüyor. Vize engeli kaldırıldığında Türkiye bölgeye yardım edecektir.
Dini, milli ve tarihi değerlere önem veren toplumumuzun bütün kesimleri, bölgeye olan manevi bağlılıklarından dolayı; “emek ve hizmet” götürecektir.
Bu arada krizle boğuşan Yunanistan’da, ciddi şekilde etkilenmelerine rağmen yine en iyi durumda olan Batı Trakyalı soydaşlarımızdır.
Soydaşlarımız zaten yüzyıldır maddi ve manevi bir “sosyo-politik” girdaptaydı. Dolayısıyla sadece birbirlerine sahip çıkarak ayakta kalabilmişlerdir.
Yüzyıldır bu masum halkın yaşadığı; yokluk, yoksulluk, korku, endişe ve sahipsizlik; şimdi Yunanistan bütününde görülmektedir.
¥
Yunanistan’ın en büyük eksikliği, gençlerine yatırım yapmaması. Selanik’te akşam saat 8’den sonra bütün cafeler ve eğlence yerleri tıklım tıklım gençlerle dolu.
Tam da bizdeki 28 Şubatçıların, CHP zihniyetlilerin ve laik çevrelerin istediği gibi bir gençlik var Yunanistan’da.
Yani Yunan illerinde yelkenler yerde. Her sesten, her hareketten medet umuyorlar. Kendi ifadeleriyle;
“Biz yaşamı tüketmekten ibaret sandık. Ürettiğimiz hiçbir şey yok, sadece tüketiyoruz ve işte sona geldik” diyorlar.
Hakikaten de öyle, kayda değer ürettikleri hiçbir şey yok. Şimdiye kadar Avrupa Birliği beslemiş, artık onlar da bıkmış.
Aklıselim sahibi Yunanlılarla sohbet ettiğimizde açık açık; “Bize de bir Recep Tayyip Erdoğan lazım. Lakin zor, bu şartlarda da olması mümkün değil” diyorlar.
Şu anda da, gelecekte de, Türkiye’den başka kendilerine el uzatacak başka ülke yok. Açılacakları pazarların pek çoğuna Türkiye üzerinden gitmek zorundalar.
Bu sebeple; her şeyden önce, herkesten önce; Türkiye ile çok iyi dostane ilişkiler kurmaları gerekir. Vize dâhil, sorunları sıfırlamak mecburiyetindeler.
Mesela uzun zamandır çalışmayan İstanbul Selanik demiryolunun yeniden faaliyete geçmesini istiyorlar. Onlar için hayat damarıymış. Karşılıklı görüşmeler başlamış.
¥
Çok kıt maddi imkânlara rağmen, manevi bütünleşmeye bir örnek olması bakımından Mustafçova belediyesinden söz edeyim.
Mustafçova belediyesi, 80 köyün birleşiminden meydana gelmekte. 80 köyün tamamı da Batı Trakyalı Müslümanlardan oluşmakta.
Belediye ise, Dolaplıhan köyünde bulunuyor. Köylerle birlikte toplam nüfus 17 bin. Mustafçova sanki Karadeniz’in ikizi gibi.
Belediye Başkanı Mustafa Çukal, ülkemizdeki iş çevrelerine bir davet yapıyor.
Mustafçova ve köylerinin; bal, polen, süt ve süt ürünleri için bulunmaz kıymette olduğunu söyledi.
Batı Trakyalı soydaşlarımızı ayakta tutan; azim, gayret ve sabır şöyle özetleniyor:
“Biz Kur’an-ı’mızdan ve Peygamberimizden kopmak istemiyoruz. Bizi kimse ayıramaz. Bunun için yaşıyor ve varlığımızın sebebi bu inancımızdır.”

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Hüseyin Öztürk Arşivi