Hüseyin Deniz

Hüseyin Deniz

Vizeler ve dış ticaret

Vizeler ve dış ticaret

Bazı komşularımızla ve diğer ülkelerle vizelerin karşılıklı kalkması bir kısmımızda sevince neden olurken bir kısmımız ise bu ülkelerle vizelerin kalkması için verilen çabanın boş olduğu kanısındaydı. Özellikle orta doğu ülkeleriyle vizelerin kalkması neticede her şey bir yana ekonomik anlamda bizim için son derece olumlu bir gelişme idi. Bölgede meydana gelen gelişmeler en çok bu durumun sefasını sürmeye hazırlanan bizi etkiledi ama önemli olan buradaki insanların baskıcı rejimlerden bir an önce kurtulabilmeleri tabi ki.

Ürdün, Lübnan, Suriye gibi nispeten küçük ülkeler dünya çapında çok önemli ülkeler olarak görülmeseler de bizim için ekonomik anlamda önemli ülkelerdir. Avrupa Birliği ve Amerika Birleşik Devletleri ile olan dış ticaretimiz ithalat ihracat anlamında her zaman bizim aleyhimize işlemiştir. Yani bu ülkelere satış yapabildiğimiz tutarlardan hep daha fazlasını ödemişizdir, onlara net bazda dış ticarette para ödeyen taraf neticede hep biz olmuşuzdur. Oysa bu saydığımız küçük ülkelere ve bunların benzeri diğer ülkelere ciddi anlamda mal ve hizmet satarak para kazanıyoruz, dış ticarette terazi hep bizden yana ağır basıyor. O kadar ki sadece Libya, Suriye, Ürdün ve Lübnan’a ihracatımız 2009’dan bu yana Amerika’ya ihracatımızdan daha fazla hale geldi. Bu dört ülkeye geçen yıl sattığımız mal ve hizmetlerden 5 milyar dolara yakın para kazandık. Üretimin yanı sıra tam bir tüketim çılgını da olan stratejik ortağımız ve dünyanın süper gücü Amerika Birleşik Devletleri’ne ihracatımız ise sadece 3.8 milyar dolarda kaldı. Orta doğu ülkeleri ile vizelerin kalkması karşılıklı ticarete son derece olumlu katkı sağlamaya başlamıştı ki bölge karıştı. Er ya da geç bölge yine durulacak muhakkak. Vizesiz gidiş gelişlerin mümkün olduğu bu ülkelerden ithalat da artıyor elbette ancak esas artış ihracatta, durum bizim lehimize yani. Bu dört ülkeden son dört yılda toplam ithalatımız 4 milyar dolar iken ihracatımız ise 15 milyar dolar olmuş. A.B.D.’ye de bu dört yılda yapabildiğimiz ihracat yine 15 milyar dolar ama 41 milyar dolar ithalat yapmışız.

Bu ülkeler çoğu kalemde bizim ürettiğimiz kalitede mal ve hizmet üretmekten şimdilik uzaklar. Şehirdeki elit kesiminden dağ başındaki köyde yaşayan insanına kadar Türk dizileri müptelası halkları var. Bu dizilerin de büyük katkısıyla öylesine bir Türkiye hayranlığı var ki bölgede… Çin, ürettiği malların satışını kolaylaştırabilmek için etiketlerine Made in Istanbul, Turkey yazıp da gönderiyor bu ülkelere. Elimiz çok güçlü bu coğrafyada, bunu kullanabilmek için vizelerin kalkması çok yerinde oldu. Bölge durulup taşlar yerine oturduğunda dış ticarette ülkemiz lehine çok önemli hacimler göreceğimiz muhakkak.

Avrupa Birliği ülkeleri ile vize konusunda müzakerelerin devam ettiği malum. Amerika Birleşik Devletleri ise Visa Waiver Program denen bir vize muafiyet programı kapsamında 36 ülkeye vize muafiyeti uyguluyor. Bu program kapsamındaki ülkelerin vatandaşlarını vize almak zorunda kalmadan 90 güne kadar turizm veya iş için ABD'ye seyahatlerine imkan sağlıyor. Ülkemiz de bu program kapsamında yol haritası verilen 12 aday ülke arasında yer alıyor. Amerika Birleşik Devletleri ile olan işbirliğimiz sadece askeri alanda değil de turizm ve ticaret alanında da devam edecekse ülkemizin bu programa bir an önce dahil olması gerekiyor. Bizim ihracatçılarımızın önündeki en büyük engel maalesef vize problemidir. Vize probleminin aşıldığı ülkelerle ticaret ile başlayan yakınlaşma her alanda artarak devam edecektir. Eksenimizin ne yönde olacağı, bu ülkenin rotasının ne yönde olacağı biraz da ülkelerin vize uygulamalarına bağlıdır.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Hüseyin Deniz Arşivi