Hüseyin Öztürk

Hüseyin Öztürk

Hey gidinin Kenan Paşası hey

Hey gidinin Kenan Paşası hey

Hey gidinin Kenan Paşası hey...

Allah hiç kimseyi onun ve arkadaşlarının durumuna düşürmesin. Bu ifademde gerçekten samimiyim, ironi yapmıyorum.

Kolay değil, bir zamanlar memleketi tir tir titreceksin, milletin silahıyla milletin devletini çar çur edeceksin, milletin çocuklarını har vurup harman savuracaksın ve sonra bu durumlara düşeceksin.

Demek ki güç silahta ve emir verip emir almakta değilmiş. Güç; milletin sinesinde imiş, milletin duygularında, düşüncelerinde ve tabii daha da önemlisi; inancında, değer yargılarında, kutsallarındaymış.

Ee ne demiş atalarımız;

-“Bu dünya etme bulma dünyası, eden mutlak bulacaktır. Hatta bu dünyada bulduğuyla kalmayacak, bir de öbür âlemde hesabı sorulacaktır.”

“Öbür âlemde sorulacaktır,” kısmına inansalardı zaten ne darbe yaparlar ne de bu hallere düşerlerdi. Geçelim.

Ee ne demiş atalarımız;

-“Ne oldum demeyeceksin, ne olacağım diyeceksin.”

Yarım asırdır bu topraklarda yaşamaktayım, daha şimdiye kadar; “Ne oldum” diyenlerin hâl⠓ne olduklarını” göremedim ama “ne olmadıklarını” gördüm.

Neyse tüm dünya insanlığının ortak bir değer yargısı vardır. Denilir ki;

-“Hele bir düşmeye gör, düşenin dostu olmaz.”

¥

12 Eylülcülerin ve sonraki darbecilerin davaları nasıl sonuçlanırsa sonuçlansın, kim ne kadar ceza alırsa alsın, bunların hiç birisi önemli değil.

Önemli olan, 80 yıldır darbe tehdidiyle yaşayan ülkemizde, üç neslin görmek istediği işte bugünlerdi. Darbecilere dava açılıp açılmamasıydı.

Şükürler olsun, 1960 darbesinden bu yana; darbeleri, muhtıraları ve tehditleri yaşayan üç neslin üçü de darbecilere dava açılabileceğini, yargılanabileceklerini gördü.

Belki ifadelerimden rahatsız olanlar çıkabilir diye araya şu soruları sıkıştırmak isterim.

“Bugüne kadar meydana gelen; ihtilallerle, muhtıralarla, post modern darbelerle ülkemiz ve halkımız ne kazandı?”

“Darbeci zihniyetlere hazinenin kapısını açmaktan, imtiyazlarını artırmaktan, ‘üstseçkin’ bir sınıf meydana getirip, ithalattan ihracata ve büyük devlet ihalelerine kadar, belli bir kesimi zengin etmekten başka ne işe yaradı?”

“Siyasete ve demokrasiye ne kattı? CHP ve CHP’nin kazanında doğan siyasi partileri; darbelerin, muhtıraların, bildirilerin ‘bastonu’ olarak kullanmaktan başka nasıl bir amaç taşıdı?”

¥

Ne oldu? Halka rağmen, millete rağmen, devlet idare edildi mi? Keşke millete “efelik” yapanlar şunu gerçeği hesap edebilselerdi.

Bu topraklar üzerinde yaşamak ve yaşayanları yerinden yurdundan edip; ellerini sıcak sudan soğuk suya sokmamak başka şeydir.

Bu toprakları işlemek; dağına taşına, ovasına, ırmağına, sahip çıkmak, bu uğurda canını vermek, şehit olmak, romanıyla, hikayesiyle, şiiriyle sevmek başka şeydir.

Bu milletin üç kutsalı vardır efendiler; “Vatan, millet ve din.”

Eğer darbeci zihniyetliler ve onların arkasındakiler, bu üç kutsala halk gibi sahip çıksalardı, bugün Türkiye güllük gülistanlık olur ve bugünleri yaşamazlardı.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Hüseyin Öztürk Arşivi