Hüseyin Öztürk

Hüseyin Öztürk

Kalbine İhtiyacımız Var Hasan Ağabey

Kalbine İhtiyacımız Var Hasan Ağabey

Birinci geçmiş olsun dileği benden. Geçmiş olsun Hasan ağabey.

İkinci geçmiş olsun dileği; karşılaştığımız okuyucularımızın daha selam vermeden, gönderdikleri geçmiş olsun mesajları.

Yıllardan beri en çok selam taşıdığım insan Hasan Karakaya’dır.

Gidip geldiğim her yerde ilk soru; “Hasan ağabey nasıl” sorusudur

İlk selam da yine ona gönderilir.

Elbet diğer yazarlara da selam gönderilir ama söz Hasan Karakaya’dan açılınca, insanların gözlerinin içi güler.

Hatta şunu da söylemeliyim.

Yazılarındaki üslubundan dolayı Hasan ağabeyi yarım yamalak eleştirenlerin bile selam gönderirken, ne kadar mutlu olduklarını görmüşümdür.

Bu ifademi biraz açayım.

“Üslubunu eleştirenler” dedim ama esasında Hasan ağabeyi en çok okuyan o dostlar biliyor musunuz? Peki neden böyle davranıyorlar?

Bir kısmı istiyor ki; “Bir yüzümüze tokat vurulunca, öbür yüzümüzü de dönelim ve gürültü patırtı çıkmasın.”

Bir kısmı diyor ki; “Bu kadar sert yazınca karşı tarafta sert yazıyor. Daha yumuşak ifadeler kullanamaz mı?”

Esasına bakarsanız böyle söyleyen dostlarımızın büyük çoğunluğu, özlerinde Hasan Karakaya gibi düşünüyorlar.

Bu meseleyi geçelim esas mevzuu dağılacak.

¥

Hasan Karakaya’daki 3 stentli kalp; yeryüzünün en ihlaslı, en munis, en sevimli, en şefkatli, en merhametli kalbidir.

“İyilik olsun, güzellik olsun, iş olsun” diye etmiyorum bu lafları. Adam gibi adamın kalbine dair bildiklerimi ve inandıklarımı yazıyorum.

Hasan Karakaya’nın ne kadar yufka yürekli olduğunu görmek isteyenler, bir tane mazlum hikâyesi anlatsınlar, çaresiz bir insanın hikâyesini paylaşsınlar, bakmışsınız ki gözlerinden yaşlar akmaya başlamış.

Eğer fırsat bulur da bu satırları okursa, kalıbımı basarım yine gözleri dolacak ve buruk bir hal alacaktır. Şimdi benim yaptığımda iş değil hani.

Hasan ağabey hastahaneden yeni çıkmış, kalbi tamir olmuş, dinlenmeye ve pozitif enerjiye ihtayacı varken neler söylüyorum.

Neyse tanıdığım Hasan ağabeyin her tarafı stent olsa yine o misyonunu temsil etmek için dimdik ayakta durur; sözünü ve özünü bir bütün halinde sunar.

¥

Hasan ağabey hakkında bilgi almak isteyen sevenlerine biraz bilgi aktarayım.

Gerçi gazetemizden haberi okumuşlardır ama benim de şekerim olsun.

Hasan ağabey 29 Mayıs Hastahanesi’nden dün çıktı. Hastahanenin hademesinden başhekimine kadar herkesten çok memnun.

Şimdi evinde istirahat halinde olması lazım.

Yalnız bu arada; “Ben iyi oldum, gazeteye gidiyorum, yazılara başlamam lazım” deyip gazetede değilse tabi.

Çünkü bizim gazetede ambulanslık hasta olmadıktan sonra hastalanmak diye bir kavram yoktur. Bizde dinlenmenin adı; “Bir işi bitirip, diğerine geçmektir.”

Allah şifalar versin Hasan ağabey.





Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Hüseyin Öztürk Arşivi