Serdar Arseven

Serdar Arseven

Cemaat Fenerbahçe’yi ele geçirmek istiyor!..

Cemaat Fenerbahçe’yi ele geçirmek istiyor!..

Futbolumuzda “aganigi naganigi” durumları var mı yok mu?

Federasyon, “Yok”a hükmetti ama bal gibi de var.

Sadece Fenerbahçe’yi “işaret ettiğim” de yok; Galatasaray, Fener-Denizli maçında film çevirerek “mutlu son”a ulaşmıştı, Fenerbahçe de, “Madem öyle gel böyle!” dedi.

Bu pazarda herkes cesameti nispetinde boy gösteriyor; bu iş varsa alanı var, vereni var.

•

Sezonun ortasında ununu elemiş, eleğini asmış takımlar, kalan bölümde “vaziyeti doğrultmanın” yollarına bakıyorlar.

İlhan Cavcav’la un fabrikasında oturmuş konuşuyoruz abi; kendisine zamanında ne bavullar gönderildiğini ancak kendisinin büyük kahramanlık ve dürüstlük örnekleri sergileyerek bunların hepsini reddettiğini söyledi.

“Keşke reddetmekle kalmayıp yargıya gitseydiniz!” dedim.

Sağ olsun; konuyu değiştirdi!..

•

Galiba bu işlerden bir bizim Kastamonuspor anlamıyor, o da teklif edeni de, teklif edilecek bir şeyi de parası da olmadığından!..

•

Futbol işleri karışık; Fenerbahçe ile Galatasaray önümüzdeki hafta sonu Kadıköy’de kozlarını paylaşacaklar.

Fener yenerse, bir büyük hatta en büyük camianın “destanı” dillendirilecek nesiller boyunca.

Galatasaray yenerse veya berabere biterse, Galatasaray açısından değişen pek bir şey olmayacak.

Gündeme yine Fener yerleşecek.

Fenerbahçe, karşılaştığı büyük haksızlıklara rağmen “şampiyonluğu” kıl payı kaçırmış olacak.

Bu arada Aziz Yıldırım içeriden çıkacak...

O günün akşamında Fener alayları düzenlenecek.

Biz top kafalılar da, bir sonraki yılın heyecanları için kenarda bekletileceğiz!..

Dekoderini yediğimin dünyası!..

•

Bütün bu saçmalıklar arasında bir mevzu var ki, evlere şenlik.

Bazı spor yazarları filan, ekranlardan, köşelerden Cemaat’in Fenerbahçe’yi “ele geçirmeye çalıştığını” iddia ediyorlar.

Yine Cemaat!..

Fethullah Gülen Hocaefendi’nin “Bir yerde yoksanız hiçbir yerde yoksunuzdur!” özdeyişinden hareket eden ve Aziz Yıldırım Operasyonu’nu “dışarının da müdahil olduğu” ihalelere ve dahi Cemaat’i de oralara bağlayanlar, acayip senaryolar üretmekte.

Cemaat’in bir türlü ulaşamadığı “devlet” hedefine, Fenerbahçe Cumhuriyeti’ni ele geçirmek suretiyle ulaşmayı planladığını ciddi ciddi dillendirenler var.

Ekrem Dumanlı Kardeşimiz de, “Amma saçma, amma irrasyonel bir iddia” yollu bir yazıyla bunlara cevap verme mecburiyetini hissetmiş.

•

Cemaat’in Fenerbahçe’yi ele geçirmeye çalıştığı iddiası gerçekten de zırva; futbol afettir ve futbola bulaşanın yanacağını Melih Gökçek’ten sonra en çok Cemaat bilir.

Bütün kulüpleri ele geçiremeyeceğine, hadi bütün kulüpleri ele geçirdin diyelim; hepsini galip getiremeyeceğine, hepsini şampiyon yapamayacağına göre, bir tarafları mutlaka kendine düşman edeceksin demektir.

Gülen Hocaefendi’nin Galatasaraylı olması bile bazı Fenerbahçelilerde antipatiye yol açmışsa, Futbola bulaşsa neler olur varın siz hesap edin.

•

Cemaat ile futbol arasındaki ilişki, bazı futbolcuların Camia’ya yakınlığının ortaya çıkmasının ardından kuruldu.

Yüzbinlerce belki de milyonlarca sevdalısı bulunan bir hareketin, futbolcular arasından da sevdalı çıkarmasında şaşılacak ne var.

Cemaate yakın gibi görünen futbolcular, Türkiye’nin en başarılıları... Fi tarihindeki 3-1’lik Macaristan galibiyetinden başka bir övüncü bulunmayan memlekete, dünya çapında başarılar yaşatmışlar.

Takdir etmek varken; “Gülen Hocaefendi, futbolu da ele geçiriyor!” tezviratına başvurmak, ideolojik bağnazlığın eseri.

•

Burası böyle de...

Bu ele geçirme iddiaları ile Cemaat’in sık sık karşı karşıya kalmasının da bir tahlilini yapmak lazım.

•

Hayli zamandır, bir başka “Maneviyatçı” oluşum hakkında “Ele geçirme” iddiasına rastlamıyoruz.

Cemaat çok göz önünde;

Bu kadar çok tartışılıyor olmak biliyorum ki, bu kardeşlerimizin de hoşuna gitmiyor.

Gitmiyor da...

Tartışmalar da bitmiyor...

Ve acaba neden bitmiyor?

Bu hattan devam edelim!..





Önceki ve Sonraki Yazılar
Serdar Arseven Arşivi