Bu haftaki eserlerimiz Ötüken Yayınları’ndan.

İlk eser, Çapanoğlu merkezli olarak Yozgat ve civarındaki isyanları anlatıyor.
Özellikle Milli mücadele döneminden itibaren Yozgat diyarı hep “Çapanoğlu” ile anılmış ve neler olup bittiği bir türlü yazılmamıştır.
Sadece deyişlere; “Bu işin altından bir çapanoğlu çıkmasın” sözü yerleşmiştir.
“Çapanoğlu kimdir?” “Niye isyan etmiştir?” “Haklı mıdır, haksız mıdır?” Kimse sorgulamamış ve sorgulanması da istenmemiştir.
Yakın tarihi yalanlarıyla milim milim işleyen resmi ideoloji, memlekette neler olup bittiğini açık yüreklilikle yazdırmamıştır.
Zaten halka rağmen kurulan sistemlerde tek çıkar yol; ideoloji sahiplerinin, ideolojilerini baskıyla kabul ettirmeleridir. Geçelim.
..........................
İşte bu roman yakın tarihe ışık tutuyor. Çapanoğlu başta olmak üzere Yozgat ve civarında olup bitenleri hem belgelerden hem canlı şahitlerinden anlatıyor.
Yozgat isyanını anlatan romanın adı “Usat” yazarı ise Siyami Yozgat. Yazar kitabının adını anlatmakla başlamış işe ve şöyle demiş:
“Usat, asi kelimesinin çoğuludur. Yani isyan edenler anlamına gelir ki, o dönemde Çapanoğlu atlıları için kullanılmıştır.
Usat, Çapanoğullarının yeniden varolma, atalarının hatıralarına tutunma mücadelesi verdikleri sisler ardındaki bir dönemin hikâyesidir.
Usat, at izinin it izine karıştığı o “muhataralı günler” ve kıtlıklardan, kıranlardan, savaşlardan kaçıp dağa çıkan bir avuç insanın yazılmamış tarihidir aynı zamanda.
Roman boyunca yapacağınız yolculukta size eşlik edecek olan kahramanların tamamı gerçektir. Ve gerçek adlarıyla romana girmiştir.”
..........................
Ötüken Yayınları’ndan çıkan diğer romanın ismi “Munzurdaki Zorbaz” Yazarı ise Necati Gültepe.
Roman hakkında ön bilgi için şu ifadeler oldukça dikkat çekici.
“Toplumların geçmişindeki bazı gerçekleri öğrenmek cesaret işidir; direnç ve güçlü olmayı gerektirir. Bu romanı okumak için de biraz cesaret.
Munzur Vadisi’nden iki aşiret reisi divana müracaat ederek, bölgelerinde katliama varan kargaşanın durdurulması için yardım isterler.
Osmanlının zor zamanlarıdır, çaresiz “Zorbaz” görevlendirilir. Zorbaz / Mihrali, Deli Hoca / Müderris Alim Hoca ile Munzur Vadisi’ne girerler.
Burası dünyanın hiçbir yerinde örneği olmayan yüzlerce birbirine benzemez aşiretler mahşeridir. Farklı inanç ve dillere sahip onlarca etnik grup birbirleriyle savaşmaktadır.
Çanlı kilise 150 rahip mevcudu ile bölgenin en büyük Ermeni kilisesidir.
Başrahip Rusların desteğiyle Ermeni krallığını kurup başına geçmeye çalışırken; derleme aşiretleri kiralık katil olarak kullanmakta, vadide ve çevre şehirlerde katliam yapmaktadır.
Vadide şaşırtıcı olaylar gelişmektedir, hiç bir hadise dışarıdan görüldüğü gibi değildir. Bölgede bulunan iki Rus general, Ermeniler ve aşiretler üzerinde çalışmaktadır.
Fakat çok daha derinlerde Zorbaz’ı ve Deli hocayı bile ürperten başka bir âlemin varlığını keşfederler.”
Bilgi için Ötüken Yayınları 0212- 251 03 50