Mustafa Özcan

Mustafa Özcan

Suriye’den yükselen feryat

Suriye’den yükselen feryat

Her devrimin bir hikayesi olduğu gibi kahramanları da var. Lidersiz devrim olabilir ama kahramansız devrim asla olamaz.

Libya devriminin baş kahramanlarından birisi Ömer Muhtar ailesi olmuştur. Ömer Muhtar’ın oğlu Muhammed Muhtar Libya devriminin manevi kahramanları arasındadır. İtalyanlara karşı 1911 yılında başlayan mücadele yüzyıl sonra 2011 yılında haleflerine karşı tam zafere kavuşmuştur. 90 yaşındaki Ömer Muhtar, Libya halkının Kaddafi’ye karşı mücadelesini babası Ömer Muhtar’ın İtalyanlara karşı mücadelesine benzetmiş ve bu nedenle de desteklemiştir. Türkiye ziyareti sırasında basına şunları söylemiştir:

“Kaddafi, uzun yıllar ülkeyi demir yumrukla yönetti. Sonunda da 17 Şubat hareketleri başladı. Libya halkı, kendilerinin yönetimini ele almakta kararlıydı. Bu sayede de Kaddafi’ye karşı direniş başladı. O yine halkı dinlemedi. Halk ise kendine babam Ömer Muhtar’ı örnek aldı. Çünkü biliyorlardı ki, Ömer Muhtar, hiçbir zaman zalime ve işgalcilere boyun eğmemiştir. Daima Libya halkı ve İslam için çarpışmış, daima ‘özgürlük ve cihad’ın sözcüsü ve savunucusu olmuştur. Böyle olduğu için de, Allah bize yardım etti.”

Ömer Muhtar’ın oğlu Muhammed 90 yaşında yeni Libya mücadelesinin sembolü olmuştur.

Mısır’da ise Mübarek’e karşı devrimin kahramanı yine İsrail’e karşı Süveyş’i savunurken kahraman ünvanı kazanan 90’lık Hafız Selame’dir. İki dönemin kahramanıdır. Budist Burma rejimine karşı da Arakan Müslümanlarının hak hukukunu savunmak için yine harekete geçmiş ve önderliğini ortaya koymuştur.

Yine ne varsa eski topraklarda veya tüfeklerde var. Emperyalistlere karşı ön safta mücadele ettikleri gibi, kuyruklarına karşı da ön safta çarpışıyorlar.

Suriye’de de iki devrin kahramanları çok. Hafız Esat rejiminin dul bıraktığı isimlerden olan İsam Attar bunlardan birisidir. 80-90’lık yaşına rağmen Suriye’nin özgürlük meşalesini taşıyanlardan birisidir.

Hafız Esat 1980’li yıllarda Aachen’da eşi Benan Tantavi’yi suikastla öldürtmüştür. Sıra katil rejime geliyor.

‘Beşşir el katile bilkatli’ diye bir Arap sözü var. ‘Katili ölümle müjdele’ bir Arap deyimidir. Eninde sonunda sıra kendisine gelecek ve akıttığı kanda boğulacaktır.

Suriye’de bir başka özgürlük mücadelesi sembolü ise Abdulkadir El Cezairi’nin torunu Halit el Cezairi’dir. Suriye’nin cellat rejimi tutuklayarak hakkında idam kararı vermiş. Maliki fakihi ve muhaddis olan Halit el Cezairi askeri mahkemece yargılanarak idam cezasına çarptırılmış. Olayı Cezayir’de yayınlanan El Haber gazetesinden öğreniyoruz (http://www.elkhabar. com/ar/ monde/298065.html). Halit el Cezairi iki aydan beri Esat zindanlarında idam edileceği günü bekliyor. Tek suçu halkın taleplerini desteklemesidir. Mazlumun yanında yer almasıdır. Sırf mazlumun yanında yer aldığından İran ve Suriye rejimine göre o da Siyonizmin saflarındadır! Ailesi Cezayir Devlet Başkanı Abdulaziz Buteflika’ya bir mektup göndererek ondan Suriye makamları nezdinde devreye girmesini ve Halit El Cezairi’yi idam cezasından kurtarmasını istiyorlar. Gözü dönmüş Suriye çete rejimi ne yaşlı ne de alim tanıyor. Emir Abdulkadir el Cezairi’nin naşı Cezayir’e taşınsa bile ailesi ve torunları Emir’in Şam’a gelmesinden beri bu ülkede yaşıyorlar.

Halit el Cezairi Mekki el Hüseyni’nin oğlu. Mekki el Hüseyni Arap dünyasında nükleer fizik alanında ilk doktora çalışması yapan kişi olarak da biliniyor.

Vail Haseni el Cezairi, kardeşi Halit’i şu sözlerle tanıtıyor: “Kendisi Maliki fakihi olmasının yanında hadis alimidir. Ayrıca on kıraat konusunda da ustadır...”

Emperyalizme karşı mücadele eden meşhur aileler Arap Baharının da kahramanları olarak karşımıza çıkıyorlar. Demek ki Arap Baharı aynı zamanda emperyalizmin varislerine ve kalıntılarına karşı da bir mücadeledir. Kaderin remzi onu gösteriyor. Devrimi karalayanlar bilerek veya bilmeyerek emperyalizmin yanında yerlerini almış oluyorlar.

Halit Haseni el Cezairi hakkında neden idam kararı verdiklerini kardeşi Vail şu satırlarla ortaya koyuyor: “Sadece ümmetin hakkını ve hukukunu gözettiği ve savunduğu için kendisine idam cezası verildi...” Buteflika’ya adeta şu satırlarla yalvarıyor: “Cezayir kahramanı Abdulkadir Cezairi’nin torunu Halit’i idam sehpasından kurtarın! Bunu yaparsanız makamınızın zekatını kesmen ödemiş olursunuz...” Beşşar rejimi Fransızlara karşı savaşırken esir düşen bir kahramanın torununa idam cezası vererek esasen kimin kalıntısı olduğunu göstermiştir. Fransızların yapamadığını Beşşar rejimi yapıyor. Suriye rejiminin DNA testini yaptığınızda karşınıza Fransız işgali çıkıyor.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
22 Yorum
Mustafa Özcan Arşivi