Hüseyin Öztürk

Hüseyin Öztürk

Ankara Hacıbayramlı Olursa Ankara’dır

Ankara Hacıbayramlı Olursa Ankara’dır

Cumhuriyetin kuruluşundan on yıl sonra; “Ankara Ulus’tan öte yanadır” diyerek, “Opera Meydanı’ndaki” opera binasından ötesini Yenişehir ilan edip, Ankara’ya sırt dönülmesinin üzerinden tam 79 yıl geçmiş.


Bu 79 yılın son on yılı hariç, eski Ankara ya da “Hacıbayramlı Ankara” pek perişan haldeydi ve perişan halde olması için de her türlü alt ve üst yapı mahrumiyetinin yanısıra, yine her türlü sosyal, siyasal ve kültürel kıyımlar yapılmıştı.

Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek, benim için her zaman “çılgın adamdır.” İşte bu çılgın adam, iş başına geldiği günden bu yana, eski Ankara’nın özüne dönmesi için büyük çaba sarfedenlerden birisidir.

Altındağ Belediye Başkanı Veysel Tiryaki gibi bir de kafa dengi belediye başkanıyla çalışınca, son on yıl hariç, 69 yıldır ihmal edilen Osmanlı Ankara’sı nihayet ortaya çıkmaya başlamış.

Abartılı gibi gelen sözlerime şerh koyacak veya itiraz edecekler, kendilerini yormasınlar diye şu hatırlatmayı yapıp söz yelkenimi sürdüreyim.

Melih Gökçek’in gençlik yılları Kızılay Zafer Pasajı ile Hasköy Solfasol tarafında geçti. Hasköy Sporla ilgilenirdi, eski Ankara’yı iyi bilirdi.

Veysel Tiryaki’nin gençlik yılları nerede geçti onu bilmiyorum ama sanki doğma büyüme bir Altındağlı imiş gibi şehre olağanüstü bir gayretle sahip çıktığı ortada.

Bana gelince, bugün yapılan büyük hizmetler karşılığında gözlerim dolarak gezdiğim ve onur duyduğum eski Ankara’nın; o çerden çöpten geçilmeyen, gasp, hırsızlık, kavga, kargaşa ve benzeri her türlü gayri insani hal ve hareketlerin yaşandığı senelerde, çocukluğum oralarda geçti.

Böylesine çirkinliğin içerisinde sığındığımız yer Hacıbayram Camii ve türbesi civarıydı.

Hacı Bayram Veli Hz.leri hakkında tüm bildiklerimiz ise Allah’ın bir veli kulu olmasıydı.

Solfasol’da doğduğu evi vardı, merhume annesinin mezarı da Solfasol dört yoldaydı.

Yetim bilgilerimiz bundan ibaretti ve biz Hacı Bayram Veli Hz.lerinin yanında olmaktan mutluluk duyduğumuz gibi kendimizi güvende hissederdik.

Yukarıda da belirttiğim gibi 1933 yılında eski Ankara ötelenip, opera binasından ötesi Yeni Ankara kabul edilince; İsmet İnönü, Osmanlı Ankara’sını Ulus’tan Yenişehir’e geçmeleri yasaklanan köylülere bırakmıştı.

Oysa Cumhuriyetin temeli, köylülere bırakılan ve “buradan öte geçmek yasak” denilen Hacıbayram’da atılmıştı. İlk dua orada edilmişti. Dışlanmamalı ve sahip çıkılmalıydı.

Ne yazık ki bu dışlanmaya eskisiyle yenisiyle Ankaralılar da katkıda bulunmuş ve Hacıbayram Veli Hz.leri, son zamanlara kadar şöyle enine boyuna anlatılmamış ve tanıtılmamıştı.

Bu ifadelerimden D. Mehmet Doğan ile Abdülkerim Erdoğan’ı hariç tutmalıyım.

....................

Nihayet geçtiğimiz hafta sonu Ankara’da Hacıbayram Veli Hz.leri, enine boyuna uluslararası bir sempozyumla gündeme geldi.

Devamı yarına.


Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Hüseyin Öztürk Arşivi