Hüseyin Öztürk

Hüseyin Öztürk

Mehmet Müezzinoğlu ve Fatma Şahin’e

Mehmet Müezzinoğlu ve Fatma Şahin’e

Aşağıda anlatacağım vaka, Müslümanlarca inanılan bir misaldir.
Aileden sorumlu Bakan Fatma Hanımı bilmem ama Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu mutlaka bilir.

Mesele Gelibolu’da cereyan eder. Hacı Bayram Veli Hz.lerinin talebeleri olan iki kardeş ve anneleri arasında geçer.

Yine Fatma Hanım’ı bilmem fakat “süt bankacılığının” ne büyük bir felaket olacağını, Mehmet Müezzinoğlu da bilmezse dünyada kimse bilemez.
Bu konuda kim ne kadar akıl ve mantık çerçevesinde gerekçe ileri sürerse sürsün, ne insani ne de İslami açıdan asla çıkış yolu bulamaz.
Neyse vakadaki mübarek insanlara olan hürmetimden dolayı esas diyeceklerimi bugünlük geçiyorum.

¥

Ahmed-i Bican Hazretleri bir gün, Gelibolu’nun en büyük camisinde vaaz vermektedir.
Hazret, vaaz ettiği kürsüden bir ara başını kaldırınca, caminin giriş kapısında ağabeyini görür. Ağabeyi tebessüm ederek ayakta beklemektedir ve içeri girip oturmamıştır.
Ahmed-i Bican yine vaazına devam eder. Yalnız ağabeyinin böyle davranmasına bir türlü anlam veremez ve aklına takılır.
Akşam annesi ile sohbet ederken, camiye gelen ağabeyinin davranışını öğrenmek ister ve annesine;
-“Anneciğim! Bugün dikkatimi çeken bir şey oldu. Vaaz ederken ağabeyim cami kapısında durmuş bana bakıyor ve tebessüm ediyordu. Ama içeri girip oturmadı. Sebebini ondan bir sual eyleseniz.” der.
Anne evlâdının isteği üzerine, ertesi gün büyük oğlu Muhammed Bican’a giderek; sohbet arasında kardeşinin vaazını dinlerken niçin camiye girmediğini sorar;
Muhammed Bican da;
-“Kardeşim âlim, ârif biridir. Hacı Bayram-ı Velî Hazretleri’ni görünce bir başka Ahmed oldu. Sözleri hikmet dolu. Gönülleri alan, ruhları cezbeden bir üslûbu var. İlminden, irfanından istifade edenlerin sayısı belli değil.
Ben de mübarek sözlerini dinlemek için camiye gitmiştim. Meleklerin kanatlarını sererek vaazını dinlediklerini gördüm. Kanatlara basmamak için içeriye girmedim” der.
Bu duruma çok sevinen annesi, eve dönerek durumu küçük oğlu Ahmed-i Bican’a anlatır. Ahmed-i Bican sevineceği yerde durgunlaşır.
Oğlundaki durgunluğu fark eden anne sebebini sorar. Ahmed Bican da;
-“Ağabeyim melekleri gördüğü halde ben niçin göremiyorum, nedir sebebi acaba” diye sorar ve; “Anneciğim sebebini bilmen lâzım” der.
Annesi bir süre düşündükten sonra oğluna dönerek;
-“Canım oğlum, sen henüz süt emme çağında idin. Namaza durmuştum. O esnada komşularımdan bir hanım geldi.
Sen ağlamaya başlamıştın. Selâm vermeme de az kalmıştı. Kadıncağız sen ağlamayasın diye seni emzirmeye başladı.
Selâmı vermemle birlikte mâni oldumsa da birkaç yudum almıştın. Sonra sordum ki, hanım abdestsizmiş.
Oğul, ben sizleri hiç abdestsiz emzirmezdim ama herhalde sebebi odur.” der.
Ahmed Bîcân da, “Doğru söyledin.” der.

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
1 Yorum
Hüseyin Öztürk Arşivi