Fatih Uğurlu

Fatih Uğurlu

Kılıçdaroğlu:Ben de baldıran zehiri içmeye hazırım

Kılıçdaroğlu:Ben de baldıran zehiri içmeye hazırım

Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun parti grubunda yaptığı konuşmayı yayınlıyoruz. Çok ilginç bir konuşma olup, salona televizyon kamerası alınmamıştır. Buyrun CHP liderinin bu ezber bozan grup konuşmasına:

- Değerli yol arkadaşlarım, sizlere tarihi bir konuşma yapacağım. Bugüne kadar ana muhalefet lideri olarak AK-PARTİ iktidarını sürekli eleştirdik, icraatları hakkında ileri geri konuştuk. Doğrusunu isterseniz bu tenkitleri yaparken ben pek çoğuna inanmadan, sadece muhalefet yapmak için çoğu kere aka kara dedim. Son tahlilde Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın Türkiye’de akan kanı durdurmak için yaptığı çıkışı ve kendisiyle partisini riske atarak “Baldıran zehiri içmeye hazırım!” sözleri beni bugün burada bu konuşmayı yapmaya sevketti. Ben de O’nun bu jestinden ilham alarak içimdeki gerçek Kemal Kılıçdaroğlu’nu konuşturmaya karar verdim. Tıpkı Erdoğan gibi baldıran zehiri içmeye hazırım. Şimdi bugüne kadar AK-PARTİ hakkında söylediğim herşeyi tarihin çöplüğüne atıyorum. Lütfen konuşmamın sonuna kadar soluksuz dinleyin. Şaşırıp tepki vermeyin hemen. Bugün burada ya yeni bir CHP çıkacak, ya da biz de siyasi tarihin çöplüğüne gideceğiz. İktidar partisi 4. dönemde de öyle görünüyor ki oylarını % 60’lara çıkararak yeniden iktidar koltuğuna oturacak. Biz de yine bize kerhen oy verecek % 20’lik tabanımızdan oy dilenciliği yaparak zar-zor parlamentoya gireceğiz. Ve bunun adına da ana muhalefet diyeceğiz. Allah aşkına söyleyiniz biz daha ne zamana kadar oy dilenciliği yaparak ayakta kalacağız? Bu menluç haldeki partiyi ayağa kaldırmanın yolu, geçmişimizle hesaplaşmak, Türkiye’yi krizle boğuşan dünyada adeta bir mucize göstererek ayağa kaldıran, uçuran evet yanlış duymadınız adeta uçuran bir iktidara sonuna kadar destek olacağız. Başka çaremiz yok! Onlar yorulduklarında da nöbeti bize devredip bu defa aynı desteği onlar bize verebilirler. Bizim muhalefet anlayışımızı değiştirip, iktidarın doğrularını halkın gözü önünde mutlaka doğru şekilde anlatmamız lazım. Anadolu’yu karış karış gezdim. Kardeşim adam bir duble yollar yapmış, sanki uçak pisti gibi. Otobüsle değil, uçakla gidiyorsunuz. Ya hızlı trenler? Şunu kabul edelim Erdoğan ve arkadaşları bu işi iyi biliyor. Bu gerçeği görmez ve bu iktidarın her yaptığı şeye siyah bir gözlükle bakarsak hem kendi kendimizi aldatmış oluruz, hem de başımızı yastığa koyduğumuzda rahat uyuyamayız. Çünkü ne yapılıyorsa bu ülke için yapılıyor. Bizse her yapılan iyi şeyi kötüleme yarışına giriyoruz. Vatandaş bunun farkına vardığı için biz kartopu gibi eriyoruz, onlarsa kararlı bir şekilde büyüyorlar. Devletin günlük gecelik borçlanma faizi % 70’lerden % 6’lara kadar düştü, IMF’ye bizim yaptığımız borçları bile sıfırlayıp üstüne üstlük onlara kredi verdiler. İhracat 12 milyor dolardan 160 milyar dolara çıktı. Şehirler bir yandan kılcal damar mesabesindeki duble yollar, hızlı tren ve uçak seferleri ile birbirine bağlanırken diğer yandan birbiriyle turizm ve sanayileşme yarışına sokuluyor. Üniversite sayısını ikiye katladılar. Açılan lise ve hastane sayısını artık sayamıyoruz. Sağlıkta yapılanlar devrim niteliğinde insanlar vatandaş olmanın hazzını daha hastaneye girerken duyuyorlar. Daha fazla hasta eden hastanelerden şifa dağıtan hastanelere geldik. Hele şu sigara ile yapılan ciddi mücadele. Dünyanın dört bir yanına uzatılan bir şefkat elinin sahibi Türkiye’yi nasıl görmezlikten geliriz? Zalim Beşar Esad’a haddini bildiren, Filistinli kardeşlerimize kan kusturan İsrail’le yaptığı bilek güreşinde O’nu özür dilemek zorunda bırakan, Birleşmiş Milletler’de bile sözünün üstüne söz konulamayan, mazlum milletlerin koruyucu meleği bir Türkiye’yi nasıl alkışlamayız? Hele yıllardır bizi kapısında bekleten Avrupa Birliği’ne çekilen reste ne demeli? Şimdi, yol arkadaşlarımı ellerini vicdanlarına koyarak “Akan kanı durdurmak için baldıran zehiri içmeye razıyım” diyerek 30 yıllık hasımlığı hısımlığa dönüştürme yolunda iktidarını ortaya koyan Başbakan Erdoğan’a karşı bizde dost elimizi uzatalım, tüm savaş baltalarını toprağa gömelim. Ben de bu uğurda genel başkanlığı bile kaybetmeye hazırım. Ülkem kazanacaksa ben kaybedeyim. Ben de Erdoğan’ın içmeye hazırlandığı baldıran zehirine talibim. Hepinize saygılar sunuyor, bu çerçevede yeni bir kurultay teklif ediyorum.

.............

Bugün 1 Nisan, günlerden Pazartesi.

 

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
Fatih Uğurlu Arşivi