Serdar Arseven

Serdar Arseven

Sayın Başbakan’a

Sayın Başbakan’a

“Gezi tezgâhı”nın başladığı andan itibaren bu zorlu süreçten büyük kazanımlarla çıkacağımıza dair inancımı dile getiriyorum.

Bu süreçte bir an olsun ülkemizin karışacağı ve düzenin yeniden “darbeci zihniyetin” eline geçeceği gibi vehimlere kapılmadım.
Bu köşede ve katıldığım programlarda “tezgâhın kuranların başlarına geçeceğine” dair kanaatimi ifade ettim.
“Çapulcu” takımının tehditlerine ise zerre kulak asmadım.
Zira…
Ben o takımı hiç ama hiç önemsemiyorum.
“Kış kışlığını yapar”…
Bu meseleye de Rahmetli Üstadımız Necip Fazıl Kısakürek’in tespiti son noktayı koyar:
“Ey düşmanım, sen benim ifadem ve hızımsın;
Gündüz geceye muhtaç bana da sen lâzımsın!..”
¥
O tarafta olup bitenlerin tamamı eşyanın tabiatına uygun…
Türkiye’yi AB çıpasından kurtarıp, dünyanın en ücra bölgelerinde dahi söz sahibi olan bir ülke haline getirmişseniz, elbette düşmanlarınız olacaktır.
Size düşman olanlar aynı zamanda Fatih Sultan Mehmed Han’a, Kanuni Sultan Süleyman Han’a düşmanlar, II. Abdülhamid Han’a düşmanlar…
En çok da Yavuz Sultan Selim Han’a düşmanlar!..
¥
Bunlar da sıkıntı yok Sayın Başbakan, dedim ya “Kış kışlığını yapacak!..”
Ve inşallah, bütün bunlar hesap gününde bizlere yardımcı olacak!..
¥
Sayın Başbakan;
Benim canımı sıkan, kafamı bozan…
Asabımı fena halde bozan…
“Hay ben böyle!!!” diye başlayan cümleyi tamamlamamak için balataları yakmama sebep olan şu meşhur  “Muhafazakar Kompleksi!..”
¥
Sayın Başbakan; bu süreçte en azından bir kısmını gördünüz…
Birileri, hem de “Aynı Kıbleye” yöneldiklerimizden birileri, sendelediğiniz zehabına kapılarak şöyle yandan yandan bazen de tam karın üstünden dirseklemeye başladılar.
Bu dirseklerin bir kısmına “özeleştiri” maskesi geçirildi, bir kısmına “toplumsal barış”, “karşılıklı anlayış” vesaire vesaire…
Öyle bir noktaya geldi ki işler, bugüne kadar hep destek verdiğiniz çevrelerden “Bırak Artık!” sesleri yükselmeye başladı!..
Bir de yaman fitne!..
Düne kadar Sayın Abdullah Gül’ün “ortamı germemek adına Cumhurbaşkanlığı ısrarından vazgeçmesini” telkin eden, Sayın Bülent Arınç’ı bazı sözlerinden dolayı yerden yere vuran bu “zat”lar şimdilerde “fitne”ye de sarılmış durumdalar.
¥
Herhangi bir “oluşumu” kast ediyor değilim, yanlış anlaşılmasın…
Bunun “oluşum”u, “şucu”su “bucu”su yok…
Bu “omurga” meselesi!..
Bu “delikanlılık” meselesi!..
Benim partim yok, cemaatim yok.
Milletinin hayrı için çalışan bütün partiler ve cemaatler de benim!..
Ben Rahmetli Erbakan Hoca’yı çok severim.
Rahmetli Muhsin Yazıcıoğlu’nu çok severim.
Fethullah Gülen Hocaefendi’yi çok severim.
Cübbeli Ahmet Efendi’yi çok severim…
Bütün Müslümanları çok severim.
¥
Ben meseleye böyle bakıyor ve bütün benliğimle “Müslümanlar Kardeştir!” hükmüne sarılıyorum.
Herhangi bir kardeşim ihtiyaç duyduğunda da elimden geldiğince destek olmaya çalışıyorum.
Muhafazakarlarımızın oldukça büyük bir kesimine sinmiş olan “eziklik” duygusu ise, maalesef her durumda “satmayı” telkin ediyor!..
Bir yerden hücum, baskı gelince hemen yelkenler suya iniyor ve “Kardeşlik Hukuku” rafa kaldırılıyor!..
Ben, “İslami” çevrelerde büyümedim..
Milli Görüş veya herhangi bir cemaat vesaire…
Eski çevrem, içki içmeyene kızı ya vermez ya da zor verirdi!..
Allah günün birinde bir şeyleri nasip etti, düşünmeye başladım…
Düşününce de “bulmak” zor olmadı!..
O buluştan sonra, “Bizim insanlarımız” diyerek “bu tarafa” meylettim.
Lâkin…
Yıllar yılı, bırakın “Kardeşlik Hukuku”nu, “Delikanlılık Raconu”na yakışmayan o kadar çok tavır gördüm ki…
İşte bu da son halka!..
¥
“Delikanlı” adam satmaz!..
“Delikanlı” adam, zor zamanda ortaya çıkan adamdır!..
¥
Hani bugünlerde bazı telkinler yapılıyor ya sayın Başbakan…
Bunların bir bölümü “dostane tavsiye” niteliğindedir, bir kısmı da “karizmaya zarar verme”  niyetindedir…
Recep Tayyip Erdoğan’ı Recep Tayyip Erdoğan yapan özelliklerini törpületmek ve milletin rağbetini eksiltmek için kurulan “itidal” süsü verilmiş telkinlerdir…
¥
Sayın Başbakan;
“Gezi olayları” birilerini daha da yakından “tanımanıza” vesile olduysa, şer gibi görünenden hayır çıkmış demektir.

Önceki ve Sonraki Yazılar
Serdar Arseven Arşivi