Hüseyin Öztürk

Hüseyin Öztürk

Sermayenin kölesi sol

Sermayenin kölesi sol

Türkiye başta olmak üzere dünyanın her yerinde, kapitalistlerin kullandığı insanlar topluluğu, nedense hep sol düşüncenin ürünüdürler.

Sol zihniyet sahiplerinin her türlü türevini kırk yıldır yakından takip ederim, bir tek sol grup bilmem ki, kendi alın terleriyle ideolojilerini sürdürsünler.
Gerçi alın teri çalışmak ister, gayret ister, dürüstlük ister, hak ister, hukuk ister ki, insan ne kazandığını bilsin, nasıl kazandığını bilsin.
Ne kazandığını ve nasıl kazandığını bilmeyenler veya işine gelmediği için bilmek istemeyenler, işte böyle sermayenin kulu kölesi olarak, para ne isterse onu yapar.
Böylelerin hiçbir değer yargısı yoktur. İçinde yaşadıkları toplumun yine hiçbir değer yargısına saygı duymaz ve sürekli kaos çıkararak tatmin olurlar.
¥
Oysa sermaye sahipleriyle bu zavallı güruh, asla bir araya gelemezler. Çünkü bir taraf efendi, bir taraf köle durumundadır.
Aralarındaki kültürel, sosyal ve siyasal uçurum, o kadar büyüktür ki, yan yana gelmeleri mümkün değildir.
Bütün bu gerçeklere rağmen yine de sermayenin kölesi olmaktan geri durmazlar. “Ekmek elden su gölden” zihniyetinin bir ideolojisi ve yarını yoktur.
Yarına dair düşüncesi olanların bir de ahiret inancı vardır. Ahiret inancı olmayan kişi ve kişiler, şiddetten başka bir şey düşünemezler.
¥
İşte günlerdir Türkiye’yi ve dünyayı kendilerine güldüren ve güldürürken nefret ettiren bu güruh, İttihat ve Terakki’den bu yana, memleketin ve milletin başına sürekli bela olmuştur.
İttihat ve Terakki zihniyetinin kalıntıları olan malum çevrelerin ataları da o zamanlar yine sermayenin kulu ve kölesi olarak vazife yapmışlardır.
Yani batı cephesinde değişen bir şey yoktur. “Haçlı ruhu ile sermayenin sömürgen ruhu” birleşince ortaya böyle tipler çıkmaktadır.
Sermaye kölelerinin bir diğer önemli özelliği de sürekli inkârcılıklarıdır.
“Doğru, iyi, güzel ve haklı” adına ne varsa, devamlı inkâr etmek ve inkârlarını da şiddetle yapmaktır.
*
Ortada bir gerçek vardır. Pazar günü Kazlıçeşme’de görülen fotoğraf ile Türkçe Olimpiyatlarında görülen fotoğraf bu ülkenin bütünüdür.
Şimdi bütün bu gerçekler karşısında, bu tablo karşısında, hangi sermaye ve hangi sermaye uşakları, millete rağmen ne yapabilir?
Daha önce denemeler yapıldı, hangisi uzun soluklu olabildi?
İnkilâplarla başlayan para ve şiddete dayalı hangi hareket, millet nezdinde kabul gördü?
Geleneksel hale gelen ve her on yılda yapılan hangi darbe girişimi kabul gördü?
Hepsinin arkasında da bugünkü sermaye gruplarıyla, onlara kul köle olanlar yok muydu?
Kapitalistler ve onların uşakları şu gerçeğe anlamak için neden direnirler acaba?
“Bu toprakların her metrekaresi Kelime-i Tevhid ile yoğrulmuş ve bu millet bir Tevhid toplumudur.”

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
2 Yorum
Hüseyin Öztürk Arşivi