Hüseyin Öztürk

Hüseyin Öztürk

Aile aidiyeti olmayan kaosçular

Aile aidiyeti olmayan kaosçular

Ne başı dumanlı memleketmişiz.

Kendimi bildim bileli, ülkedeki tüm kargaşa ve kaosların altından hep ana patenti “sol” olan markalı örgütler çıkmıştır.
Müslüman halkımızın el emeği, göz nuru ve alın teriyle beslenen malum çevreler; yeraltında, yerüstünde ve gökyüzünde ne kadar Nemrut varsa, hepsini yaya bırakmışlardır.
Bizim toplumumuzu bir arada tutan en büyük maya, “aile” kavramıdır. Malum kesim, bu kavramı yok etmek için elinden gelen tüm araç gereçlerini kullanmış ve kullanmaktadır.
Bir “aile aidiyeti” içerisinde yetişen hiçbir insanı, kargaşa ve kaos ortamlarında bulamaz ve buluşturamazsınız.
Çünkü “aile aidiyeti”, içinde pek çok kutsal barındırır. Doğruyu, yanlışı, helâli, haramı öğretir ve bu öğretiler çerçevesinde, insanlar dünyevî ve uhrevî işlerini düzenlerler.
“Aile aidiyeti” demek; büyüğü, küçüğü, eğriyi, düzü, hakkı, hukuku, saygıyı, sevgiyi, emaneti, iyiliği, kötülüğü, sahiplenmeyi, korumayı ve korunmayı bilmek demektir.
……..
Bu değerlerden yoksun kişiler; “aile” kavramından uzaklaştıkları ve bir yere ait olmadan “birey” olarak yaşamaya inandıkları veya inandırıldıkları için, memleketin başına her zaman bela olmuşlardır.
Dünyanın neresinde olursa olsun, kargaşa ve kaos çıkaranların; ekonomik, sosyal ve siyasal durumları incelendiğinde görülür ki, ana sebep, hiçbir şeyden tatmin olmamalarıdır.
Yakın tarih veya uzun tarih içerisinde ülkemizin geçirdiği tüm bunalımlı devreler, bu tatminsizlerin yüzündendir.
Tatminsizlikleri o safhadadır ki, kene gibi devletin sırtından hiç inmemişlerdir. “Devletin malı deniz, yemeyen domuzdur” sözü onlarındır.
Her türlü bunalım ve kargaşadan çıktığımızda da görürüz ki; “memleketine, milletine, dinine, diyanetine sahip çıkan ve aile aidiyetine” inananların sayesindedir.
Eğer Türkiye bugünkü kargaşa ve kaos ortamına rağmen, hamdolsun yoluna devam ediyorsa, bunu ülke nüfusumuzun çok büyük oranda sahiplendiği “aile aidiyetine” bağlamak gerekir.
……..
Yine yıllardır sol kesimin bu ülkede istediği gibi at koşturamamasının başlıca sebebi, “aile aidiyetinin” mayası olan, “Müslüman aile yapısını” istedikleri gibi bozamamalarıdır.
İşte bu kesimin çıldırdığı ve bir annenin üzerine idrarlarını boşaltacak kadar iğrençleşmelerinin sebebi, toplumumuzun “Müslüman aile yapısını” korumasıdır.
Televizyonlarıyla, gazeteleriyle, radyolarıyla, kitaplarıyla, dergileriyle, sinemalarıyla şimdiye kadar aile kavramına yaptıkları bir tek hayırlı hizmetleri yoktur.
“Aile kutsallığına” inanmayanların başka kutsalları olmaz, olması da beklenemez. “Aile” olmak bir “sahiplenme ve aidiyet duygusu” gerektirir.
Sahiplenme ve aidiyet duygusu ise “inanmak ve iman etmekle” oluşur ve yaşar. İnanılan ve iman edilen değerler yoksa “aile de” yoktur, “aidiyet” duygusu da yoktur.
İşte memleketin başı bu kesimle beladadır.
Rabbim ülkemizi ve milletimizi bu musibetlerle birlikte, bunlara destek veren “Müslüman görünümlü Lawrence’lardan” muhafaza etsin. Amin.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
2 Yorum
Hüseyin Öztürk Arşivi