Prof. Dr. Namık Açıkgöz

Prof. Dr. Namık Açıkgöz

Ağlama Başbakanım!..

Ağlama Başbakanım!..

Ağlama Başbakanım!... 

Ağlayıp da insan olduklarını hatırlatma vicdansızlara!..

Sizin ağladığınızı görüp insan olduğunuzu anlayanlar, kendi insanlıklarından utanıyorlar ve bir “ağlama pazarı” kuruyorlar... Sizi o pazarda yargılamaya kalkıyorlar.

Bu yüzden ağlama Başbakanım!..

Her damla gözyaşınızın hesabını sormaya kalkan vicdansızlar, “Ona ağladı, buna ağlamadı” çetelesi tutuyorlar. Bunlar utanmasalar, akıttığınız gözyaşlarının ve ağladığınız sürelerin kişilere ve olaylara göre hesabını yapıp karşınıza dikilecekler. 

Bu yüzden ağlama Başbakanım!..

Ağlamanın da, gülmenin de; hüzünlenmenin de sevinmenin de sadece insana has bir duygu ve haslet olduğunu bilmeyen canlı türleri, her ağlayışınızla kendinizin ve milletin ruhunu biraz daha arındırdığınız için, kendilerinden utanarak saldırganlaşıyorlar. 

Bu yüzden ağlama Başbakanım!..

Ağlamanın ruhun ruha, yüreğin yüreğe, gönülün gönüle en yakın bir zaman olduğunu bilmeyenler, her damla gözyaşının her insanı “insan olmak”ta eşitlediğinden habersiz olanlar; gözyaşı sıcaklığının insan sıcaklığı taşıdığını anlamayanlar, sizin gözyaşlarınızı politika buzluğunda soğutmaya çalışıyorlar. 

Bu yüzden ağlama Başbakanım!..

Mısır’da Esma, Suriye’de yüzlerce çocuk, Halepçe’de kucaklarda yavrular, Srebrenitza’da parçalanmış çocuklar, Kürt köylerinde karnı deşilmiş bebekler!.. Hiç bunlara ağlar mı insan?.. Hiç o çocukları kendi çocuğu gibi görüp gözyaşı döker mi?.. Hiç o çocukların yerine kendi çocuğunu koyup da ağlar mı?.. Hiç o çocukların kokusunu, gülüşünü anıp da gözyaşlarına kıyar mı koskoca bir Başbakan? 

Bu yüzden ağlama Başbakanım!..

Çeçenistan’da, Srebrenitza’da, Karabağ’da, Gazze’de, Filistin’de, Doğu Türkistan’da, Arakan’da, Myanmar’da, Halepçe’de, Suriye’de, Roboski’de, Reyhanlı’da insanlar öldü; insanlık öldü; dünya öldü!.. Bunların hepsini anıp Esma ile, 17 yaşında şehit olan Esma ile ağlanır be Başbakanım!..

Ağlamak insanlıktır... 

Ağlamak ruhu arındırıp yüceltir!..

Ağlamak hüznün sıcaklığıdır!..

Ağla Başbakanım!

Her damla gözyaşınız vicdanlarda birikmiş kirleri temizliyor!.. Ağla Başbakanım!..
Her damla gözyaşınız, mazlumlar ve mağdurlar için bir rahmettir; rahmet gibi ağlayın!..

Ağla Başbakanım!..

Her damla gözyaşınız, vicdansızlık ve zulüm çölünü ıslatıyor!..

Ağla Başbakanım!..

Bunlar için devlet “asık suratlı”dır; asık suratlı devlete inat ağla Başbakanım!..

Ağlamak insan içindir ve insana yakışır!.. Ağla Başbakanım!..

İnsanlığın bir daha ağlamaması için  bütün insanlık adına sen ağla Başbakanım!..

Sen ağla, insanlık ağlasın!..
 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
25 Yorum
Prof. Dr. Namık Açıkgöz Arşivi