Prof. Dr. Namık Açıkgöz

Prof. Dr. Namık Açıkgöz

Bir afişin yarattığı deprem

Bir afişin yarattığı deprem

Biz yıllarca yazdık, sayfalar dolusu kelam ettik faydası olmadı, Fethiye Belediye Başkanı tek afişle bütün meseleyi ortaya koydu. Vallahi Başkan Behçet Saatçi’yi tebrik ederim.

Kurban bayramı için Fethiye’ye Türkçe-Kürtçe karışık gibi görünen ama aslında Kürtçe olan bir afiş astı; kıyamet koptu.

Başkan, afişte “Ulke bitûnîya me bozulmamasi ve hezkırına insana dı hûndure me kuvvetlenmesi meye. Qurban bayramımız piroz be.” diyerek halkın Kurban Bayramı’nı kutluyor ve altına da “Anladınız değil mi? Bu yüzden Tek millet, tek vatan, tek dil, tek bayrak, tek devlet” diyor. Belediye yönetimi,  Sayın Başkan dahil dediklerinin altına da yiğitçe imzasını atıyor.

Afişteki Türkçe-Kürtçe karışık gibi görülen yerde “Ülke bütünlüğümüzün bozulmaması ve içimizdeki insan sevgisinin kuvvetlenmesi dileklerimizle. Kurban bayramınız kutlu olsun” cümleleri yer alıyor.

Afişteki Türkçe-Kürtçe karışımı cümle, önce bir gerçeğin tespiti. Gerçekten buna yakın cümleleri, Kürtçe konuşmalarda görebilirsiniz. Kürtçe bir cümlede “yazmış kırın, yasal nehatın, daha bılınd, bitûnîya (bütünlük) ” gibi kullanımları görebilirsiniz. İki dil birbirinin içine girmiştir yani. Nitekim Sayın Başkan da değişik Kürtçe ağızların kullanıldığı yerlerden yaptığı bir araştırma sonucu, böyle bir cümle kurduklarını ifade ediyor.

Şehre yerleşmiş İngiliz nüfus için su faturalarını İngilizce olarak bastıran bir belediye için böyle bir afiş  imkânsız değil.

Bu afiş üzerine Behçet beyi partisinin genel merkezi afaroz etti. Sanki Behçet beyin umurundaydı... Hizmet adamları bu tür afarozlardan hiç etkilenmezler. Çünkü onlar için makam koltuğu değil, halkın gönüllerinde kurduğu taht önemlidir.

Bu afiş, Türkçe-Kürtçe karışımı cümlesi ile aslında çok zekice kurgulanmış bir ironiyi ifade ediyor. Bir yandan “Dil kavgası da ne?... Biraz zorlasak birbirimizle kolayca anlaşabiliriz.” demekle, dil üzerinden yapılan kavgayı ti’ye alınıyor; öbür yandan “Anladınız değil mi?” denerek bazılarınca anlaşılmayacağına doğrudan gönderme yapılıyor. Afişin esas mesajı “Tek millet, tek vatan, tek dil, tek bayrak, tek devlet” cümlesine yüklenmiş. İşte esas ironi burada başlıyor. Türkiye’de herkes afişteki göndermeyi anlıyor ama sadece MHP Genel Merkezi “Anladınız değil mi?” cümlesindeki “anlaşılmama” ironisini gerçekten de anlamıyor. İşte esas ironinin olduğu yer burası.   

MHP Genel merkezi yerine ben olsam, Behçet beyi değil afaroz etmek, alnından öper, bir de ödüllendirirdim. Afişin bizzat kendisi ilk anda bütün Türkiye’de büyük bir ilgi gördü ve MHP’li bir belediye başkanı gündeme oturdu. Olay bununla kalsa, MHP Kürt halkının da sempatisini kazanırdı ama MHP Genel Merkezi’nin tedirginlikle takındığı tavır, anında ironiye dönüştü ve arkasından MHP’ye karşı olumsuz, Behçet beye karşı son derece olumlu bir atmosfer oluştu.

Aslında afişte yazanlar, kasden yapılmış trajik bir çelişkiyi de ifade ediyordu. Hem Kürtlerin hoşuna gidecek Türkçe-Kürtçe karışık bir cümle; hem ulusolcuların hoşuna gidecek “tek dil” vurgusu aynı afişte yer alıyordu.  Ve afişin esas mesajı “üniter devlet”, yani MHP’nin savunduğu bir görüştü ama MHP bu zekice kurguyu fark edemedi ve tabiatinin gereğini derhal yaparak Behçet beyi ihraç talebiyle disipline sevk etti. İroninin zırt ettiği yer de tam burası işte. Tam bir “Men ci gûyem, tanbûrem çi gûyed: ben ne çalıyorum, tamburum ne söylüyor!?” durumu yani. Daha açık söylersek, Behçet Saaatçi diyor  “Çanakkale boğazı”, genel merkez diyor “İstanbul boğazı”!... Demek ki Ankara’dan bakınca öyle görünüyor...

Boş ver sevgili Başkanım!... Düne kadar Fethiye’de on binlerin gönlüne taht kurmuştun; şimdi milyonların gönlüne taht kurdun. Bizlerin binlerce yazımızda, siyasetçilerin binlerce danışmanla yapamadığını, sen  20 kelimelik bir afişle başardın; tebrik ederim.

***

Değerli okuyucularımızın Kurban Bayramı mübarek olsun. 

Bu sene de Kurban Bayramına denk gelen (!) hac mevsimi dolayısıyla mübarek topraklarda bulunan hacılarımıza da Allah sağ salim dönmek nasip etsin. 

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
4 Yorum
Prof. Dr. Namık Açıkgöz Arşivi