Hüseyin Öztürk

Hüseyin Öztürk

Bir başka dünya savaşı

Bir başka dünya savaşı

Komünizme düşmanlığımın başlangıcı gayet fıtriydi.

Çocukluk yıllarımda Komünizmin yaşadığı parti, şimdi de olduğu gibi CHP’ydi.

Rahmetli dedem sıradan bir çiftçi olmasına rağmen, namazlarını hiç aksatmadığı için “hoca” sıfatıyla anılmış ve bu yüzden ikinci dünya savaşı sırasında CHP’lilerin zulmüne uğramış.

Bu hafta tanıtacağım kitabı incelerken, Stalin’in de savaşa sürüklediği Müslüman halklara aynı zulümleri işlediklerini gördüm.
Ötüken Yayınları’ndan çıkan kitabın adı; “Başka Bir Dünya Savaşı” üst başlığıyla; “İkinci Dünya Savaşı Sırasında Almanya Tarafında Savaşan Türkistanlılar 1941-1945” adını taşıyor. Yazarı ise Halil Burak Sakal.
Yazar kitabının teşekkür bölümünde şu cümlelere yer vermiş ve bir nevi kitabını özetlemiş.

“İkinci Dünya Savaşı’nda dünyanın neredeyse bütün büyük devletleri, en verimli beşeri, iktisadi, fikri ve teknolojik kabiliyetlerini, tekbir amaç uğruna kullandılar.
Birbirlerine karşı giriştikleri acımasız mücadelede, karşı tarafı tamamen yok etmek için.
Bu mücadele sırasında yüz binlerce Türkistanlı birçok cephede, farklı ülkelerin askerlerine karşı ve farklı üniformalar içinde savaşmak zorunda kalmışlardır.

Onlar, büyük güçlerin çarpışmasının merkezinde, kendilerini bu mücadeleden tamamen farklı, başka bir dünya savaşı içinde bulmuşlardır.”

Şimdi yazarın şu ifadesini tekrar okuyarak, kısaca o yılların Türkiye’sine dönmek isterim.

Yukarıdaki cümleyi tekrar okuyalım.

“İkinci Dünya Savaşı’nda dünyanın neredeyse bütün büyük devletleri, en verimli beşeri, iktisadi, fikri ve teknolojik kabiliyetlerini, tekbir amaç uğruna kullandılar.

Birbirlerine karşı giriştikleri acımasız mücadelede, karşı tarafı tamamen yok etmek için.”
Türkiye ikinci dünya savaşına girmedi ama içeride halka ekonomik baskı uygulayarak, Kur’an-ı Kerim başta olmak üzere dini tüm faaliyetleri yasaklayıp, halka her türlü işkence ve şiddeti uyguladı. Neyse geçelim ve esere dönelim.

Kitabın giriş bölümü Maksim Gorki’ye ait güzel bir yazıyla başlamış. Onu da kaydedelim.
“Bütün insanlar ömürlerini tüketir ve ölürler, bu doğaldır. Ama hiçbir yerde insanlar, Rusya’da olduğu kadar korkunç ve saçma bir hızla ömürlerini tüketmezler.”

Maksim Gorki’nin bu tespiti sadece İkini Dünya Savaşı değil, 1990 yılına kadar sürmüştür. Sovyetlerle Almanların savaşında şimdiye kadar da olduğu gibi faturayı hep Müslüman halklar ödemiştir.

İkinci Dünya Savaş’ı, sırasında Türkistanlıların durumu kitapta şöyle izah ediliyor:
“Avrupa’da savaşın fitilini ateşleyen Alman ordularının yönünü doğuya çevirmesi, bölge halkı üzerine kara bir bulut gibi çöktü.

Zira 1941 yazında milyonlarca Türkistanlı, vatanlarından ayrılarak binlerce kilometre ötedeki Sovyet topraklarını savunmak üzere, Hitler’in ordularına karşı ‘ön cephede’ savaşa sürüldü. Ancak bunlardan pek çoğu tek kurşun bile atamadan Almanlara esir düştü.”
 

Geniş bilgi kitapta. Ötüken Yayınları (0212) 251 03 50

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Hüseyin Öztürk Arşivi