Hüseyin Öztürk

Hüseyin Öztürk

Halk adına kurulan ama halka sırt dönen sistem

Halk adına kurulan ama halka sırt dönen sistem

Aklı erenler söylesin. Halk adına bir sistem kurulacak ve halktan korkulacak.
Hem halktan öyle bir korkulacak ki, o halkın; tarihi, dini, kültürü ve bağlı olarak tüm değer yargıları altüst edilecek. Sonra da bunları okumak, yazmak, konuşmak yasak olacak.

Çok ilginç bir örnek hatırıma geldi.
Acaba dünyanın neresinde ve hangi toplumunda, o milletin kendi müziği çağdaşlık adına veya yenilik adına yasaklanmıştır?

Halktan korkma adına D. Mehmet Doğan, “Türkiye Cumhuriyeti Tarihine Giriş” kitabında, CHP’nin halka karşı tutumunu ve korkusunu şöyle yazıyor:
-“Halktan korkma üzerine bina edilen idareler ister istemez sıkıyönetimlere, sıkı denetimlere, baskılara başvurur.

Çünkü yönetici elit kuvveti elinde bulundurmakla beraber sayıca azdır.
Yönetici seçkinler silah gücünü, polis gücünü, kanun gücünü, olağanüstü durumlarda daha da ağırlaştırarak, halka karşı kullanır.
Bu korku; Cumhuriyete, devlete, yöneticilere karşı silahlı, silahsız halk hareketleri olabileceği, bunun için her daim müteyakkız olunması gerektiği türünden tezlerin; kanunlara ve anayasalara yansımasına veya mesnet teşkil etmesine yol açmıştır.”

¥
Yine aynı zihniyetin İslam dinini hayattan tecrit etmek için çeşitli uygulamalara başvurduğu da bilinir ve İslami müesseselere karşı alternatif kurumlar teşkil etmişlerdir.
Mesela, cami ve tekkelere karşı “halkevleri” kurulmuştur. Toplumun sosyal hayatında önemli yer işgal eden bayram gibi dini-İslami kurumlara karşı, milli bayramlar ikame edilmeye çalışılmıştır.

Üzerinde yaşadığımız toprakları, Allah için, Dini İslam için, namusu, haysiyeti, şerefi ve tüm kutsalları için savunan bir milletten neden korkulur?

Her türlü yokluk ve yoksulluğa rağmen; dişleriyle, tırnaklarıyla göğüslerindeki imanlarıyla memleketimizi ve milletimizi selamete çıkaran bir halktan neden korkulur?

Bu nasıl bir endişe ve korkudur ki, dünyada bir emsali daha olmayan milli mücadele sonunda, bu mücadeleyi yapan milletin tüm değer yargıları altüst edilerek, bir tehdit olarak görülüp; baskı, şiddet ve değişik metotlarla halk psikolojik travmaya tabi tutulsun.

¥
Mesela harf devrimi. Türkiye’de harf devrimi dayatma ile sonuca ulaştırılmış olmasına rağmen, inkılapçıların arzu ettikleri netice tam olarak gerçekleştirilememiş, toplumun hafızası tam manasıyla silinememiş, değiştirilememiştir.
Bir taraftan sözlü kültüre yatkın olan toplum, kültür birikimini şifahi olarak korumaya devam etmiş, öte yandan, merkezden itilen, kaliteden uzaklaştırılan din; taşrada, köylerde ve yer altında kendini ifade etme yolları bulabilmiştir.
Her şeyden önce pozitivist mantığa göre; “insan üzerinde uygulanan politikaların olabilir” gibi görüldüğü ama yüzde yüz sonuç vermediği bir kere daha anlaşılmıştır.
Kısacası Türkiye, Rusya ve Çin dışında, dünyanın hiçbir toplumunda halkından korkan bir sistem kurulmamıştır.
Artık şükür iyiye doğru gidiyoruz.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Hüseyin Öztürk Arşivi