Avrupa Birliği’ne girmek için harcadığımız enerjinin onda birini Türk Cumhuriyetleri Birliği’ne harcasak, AB bu birliğe girmek için reformlar yapmak zorunda kalır.
Bugün yeraltı ve yerüstü zenginlik kaynaklarının “yüzde yetmiş beşi” Türkiye, Orta Asya ve Kafkasya’da bulunuyor.
Eğer Türk Cumhuriyetleri arasında büyük birlik gerçekleşirse, AB ülkeleri bu birliğe girmek için din ve dillerini bile değiştirirler.
Henüz zenginlikleri tespit edilememiş ve bakir durumda olan Ata yurdumuz üzerindeki devletleri hatırlayalım.
Türkiye, Azerbaycan, Türkmenistan, Kazakistan, Özbekistan, Kırgızistan ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti.
Rusya Federasyonu içinde “federe devlet” olarak varlığını sürdüren Tataristan, Başkurdistan, Çuvaşistan, Saha (Yakut), Altay, Tuva, Hakas, Karaçay-Çerkes Cumhuriyetleri.
Kuzey Kafkasya’da; Dağıstan, Kabartay-Malkar, Adigey, Kuzey Oset, Çeçen ve İnguş’u da kardeş cumhuriyetler olarak söyleyebiliriz.
Çin içindeki Özerk Uygur Bölgesi denilen Doğu Türkistan, Afganistan’ın Kuzeyini oluşturan Güney Türkistan, Kırım v.s.
Bu saydığımız yerlerde ortak noktamız öncelikle din ve dil birliğidir. Şive farklılıkları dışında dilde çok fazla bir değişiklik yoktur.
Nasıl bizim de dilimiz üzerinde oynandı ve dil darbesine maruz kaldıysak, oralarda da dil üzerinde her türlü baskı uygulanmış ama adı üstünde “ana dil” unutulmamış.
Ana dillerini koruyabilen topluluklar, dinlerini de korurlar. Dini koruyan haliyle dilini de korur. Yani din ve dil birbirinden ayrılmamış Orta Asya’da.
Dilini ve dinini muhafaza edemeyenler de eriyip gitmiş. Türkiye’de de öyle değil mi? İçimizdeki dil ve din düşmanları gökten zembille inmedi ya.
Elbet sadece Türkiye’de, Kafkasya’da Orta Asya’da ve Doğu Türkistan’da yaşayan Türkler İslam dinine bağlı değil, dünyanın diğer coğrafyalarında yaşayan Türkler de İslam dinine bağlılıklarını sürdürdükleri için varlıklarını koruyabilmişlerdir.
 Bu arada dil olarak Türkçe konuşan ama din olarak İslam’ı kabul etmeyen az da olsa Türkler vardır. Kırımçak’lar, Karay’lar, Çuvaşlar, Gagauzlar.

……………….

Sovyetler Birliğinin neredeyse yüz yıldır, “böl-parçala-yönet” planlı politikası sebebiyle içeriden ve dışarıdan parçalanan Türk Cumhuriyetleri, yeni yeni derlenmeye ve toparlanmaya başlamış durumda.
Din ve dil birliği her devletin ortak paydası. Bu payda üzerinden hareket edildiğinde aralarında herhangi bir problem çıkacak gibi gözükmüyor.
Türkiye en güvenilir ülke durumunda ve hemen her Türk Cumhuriyeti, Türkiye ile ekonomik, sosyal ve kültürel sahada iş birliği yapmak ve bütünleşmek istiyor.

………………

Soyumuz oradan, tarihimiz oradan, kültürümüz oradan, örfümüz, âdetimiz, geleneğimiz oradan.
Ülkemizin manevi mimarlarından en büyüğü de oradan. Ahmet Yesevi Hz.leri gibi büyük bir nimet ve kıymette oradan.
O kadar çok birlik ve beraberliğimiz var ki, neden bu kadar ayrı kaldığımız sorusunun cevabı yok.