Hüseyin Öztürk

Hüseyin Öztürk

Almatı Elmanın Atası

Almatı Elmanın Atası

Meğer yurdumuzun her tarafında Orta Asya’dan göçlerle gelen; örf, adet ve geleneklerin halen canlılığını koruduğu yörelerimiz varmış.

Daha çok sözlü kültüre dayanan ve dini değerlerle korunan bu gelenekler, büyük şehirlerde biraz zayıflasa da yaşıyor olması sevindirici.

Orta Asya’yı anlatmaya başladığım günden bu yana, memleketimizin çeşitli beldelerinden;

-“Biz şuradan göçmüşüz, biz buradan gelmişiz, bizim köyümüz hala eski adetlerini muhafaza etmektedir” gibi bilgiler geldi.

Konya’daki sıkı okuyucularımızdan Nazmi amcamız vardır, gazeteyi reklamlarına kadar okur.

Kendisi de Karaçay Türklerindenmiş. Konya Sarayönü ilçesinin bir köyü, tamamen Karaçay Türkü imiş ve köylerinde kültürel değerlerini yaşatmaktalarmış.

Evet, Orta Asya’yı ve Kafkasları bitirmek kolay değil ama özetlemeye çalışacağım. Yalnız daha Kazakistan’ı bitiremedim tabi.

Bugün “Elmanın Atası” olarak bilinen fakat eskisi kadar elması bulunmayan Almatı veya Almaata şehrinden kısaca söz edeceğim.

Daha sırada Anadolu’ya İslam’ın yayıldığı Hoca Ahmet Yesevi Hz.leri, Arslan Baba Hz.leri, Timur ve Farabi’nin ortak memleketi olan Türkistan diyarı var.

¥

Kazakistan özgürlüğünü elde ettikten sonra ilk başşehir ilan ettiği Almatı, 3 milyona yaklaşan nüfusuyla ülkenin en büyük şehirlerinden.

Orta Asya’da vilayetlerin ve ilçelerin adı  “şehir” olarak geçer. Şehirlere “kent” demiyorlar. Kent, “köy” anlamında kullanılıyormuş.

Sadece bizde kent denilince şehir anlaşılıyor, o da İngilizlerin kültürel kıyımına destek veren içimizdeki dil sevmezlerin mahareti olsa gerek. Geçelim.

¥

Almatı’nın tarihi M.Ö. 700’lü yıllara kadar dayanıyor. Elbet her Orta Asya şehri gibi Almatı da Türk tarihinin önemli mihenk taşlarından birisi.

Almatı, 1997 yılında başşehir unvanını, 20 yıl önce yeni kurulan ve Orta Asya’nın Dubai’si olma yolunda ilerleyen Astana şehrine devretmiş.

Almatı başşehirliği devretmiş olsa da Kazakistan’ın; eğitim, sosyal ve kültürel olarak merkezidir. Devlet okulları, üniversiteler, özel okullar burada konuşlanmış.

¥

Bizim Başbakanlığa bağlı “Türk İşbirliği ve Koordinasyon Ajansı” TİKA’nın iki ülke arasındaki kültürel ve eğitim işbirliği çerçevesinde yaptırdığı büyük bir okul da burada bulunmakta.

TİKA bütün Orta Asya ve Kafkaslar’da tarihin izinde yürüyerek, Türk Cumhuriyetleriyle ülkemizle arasındaki ilişkileri; yöneticiler ve halk nezdinde dostane bir şekilde yürütmekte.

Yani TİKA İpek yolunu, baştanbaşa kültürel ve tarihi açıdan yeniden gidiyor.

Almatı da İpek yolu üzerinde bulunması hasebiyle, Ortaçağ’dan bu yana şehrin ve bölgenin ekonomi ve kültür merkezi özelliğini sürdürüyor.

Bu durumu Kazakistan Cumhurbaşkanı Nursultan Nazarbayev şöyle izah ediyor:

-“Atalarımızın bir kısmı atlarına binip uzaklara giderken, bir kısmı da burada kalarak aramızdaki bağları sıkı tutmaya çalışmışlar.”

Evet, her iki ülkenin geleceği için bu bağlar çok sıkı tutulmalı.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
1 Yorum
Hüseyin Öztürk Arşivi