Hüseyin Öztürk

Hüseyin Öztürk

Dilde Fikirde İşde Birlik

Dilde Fikirde İşde Birlik

İsmail Gaspıralı fikir ve düşünce sancısı çekerek ömrünü tamamlamış ve bu sancı, Kırım Türk-Tatarlarının ayakta kalmasına büyük dayanak olmuştur.
Gaspıralı’nın dünyaya geldiği yıl, Müslüman Türk dünyası, Rus Çarlığının işgali altındadır.

Osmanlı Devleti ise İstanbul’daki hem Rus hem İngiliz yerli uşaklarınca hem de ağababaları tarafından sürekli hasta adam muamelesi görmektedir ve bir an önce Devleti Âliye’nin parçalanmasına çalışılmaktadır.

Gaspıralı, Slav ırkçılığının zirveye çıktığı ve Osmanlı Devleti’ne karşı Sırpların desteklendiği bir ortamda, Moskova’da askeri bir okula girer ve olayları takip eder.

Yakın sırdaşı Mirza Davidoviç ile Osmanlı ordusuna katılmak ister, bu sebeple İstanbul’a gelir.

Bu arada çeşitli Avrupa ülkelerini gezer ve Rus Çarlığı’nın esareti altındaki Müslümanlar ile diğer dünya devletleri arasındaki halkın durumunu yakından gözler.

 Esarete ve geri kalmışlığa son vermenin yolunun, milletlerin kendi değer yargıları çerçevesinde bir derlenme ve toparlanma ile mümkün olacağına inanır ve harekete geçer.

Öncelikle Müslüman Türk dünyası arasında bir dil birliğinin olması gerektiği üzerine çalışmalar başlatır. Ardından “ideal birliği” üzerinde durur.

¥
“Dilde Fikirde İşde Birlik” sözü, Gaspıralı’nın mücadelesindeki hedefe giden yolun adıdır. Yol arkadaşlarına şöyle söyler:

“Milletine hizmet etmek istiyorsan elinden gelen işle hemen başla!” Hemen başlanır ve Kırım halkı üzerinde yeni bir umut ışığı doğar.

Bu arada var olan Rus Çarlık baskısı ve şiddeti daha artar tabi. Bir tarafta yıllarca zulüm altında inlemiş ve ümmi bırakılmış bir millet, bir tarafta üç beş mücahit.

Gaspıralı, Eyüp sabrını yüklenir ve yolundan asla dönmeden hedefine yürür. İlk olarak 1883 yılında Tercüman Gazetesi’ni çıkarır.

Gazete, Balkanlar’dan Kaşgar’a, Kahire’ye İstanbul’a, Rusya’nın içlerine, Hindistan’a kadar dev bir coğrafyada tesirli olur.

Gazete öyle bir başarıya sebep olur ki, birbirinden binlerce kilometredeki uzaktaki Müslüman toplulukların uyanmasına ön ayaklık eder ve halk uyanır.

¥
Gaspıralı’nın hedefinde hanımlar vardır. “Beşik sallayan el dünyaya hükmeder” inancıyla; “kadınları fikir ve düşünce bazında bilgilendirmeden ve harekete geçirmeden Müslüman dünyanın uyanmayacağına” kanidir.

Bu amaçla kızı Şefika Gaspıralı’ya 1906 yılında kadınlara hitap eden “Âlem-i Nisvan” Yani “Kadınlar Dünyası” adında bir fikir dergisi çıkarttırır.
Gaspıralı, fikri kalkınmanın esas temelini teşkil eden ekonomik kalkınma konusunda da yine uyarılarda bulunur ve çalışmalar yürütür.

Gaspıralı, yeraltı ve yerüstü zenginlik kaynaklarının büyük çoğunluğunun İslam coğrafyasında olduğunu bilir ve şu tespiti yapar.

-“Müslüman milletlerde ticaret ve zanaat gelişmiş değil. Kalkınma önce ziraattan başlamalı ve sermaye birikiminden sonra sanayiye geçilmelidir.
Her devlet elindeki imkânla işe bir yerden başlamalıdır.”

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Hüseyin Öztürk Arşivi