Hüseyin Öztürk

Hüseyin Öztürk

Korkuyu bağrında eriten adam

Korkuyu bağrında eriten adam

Mustafa Kırımoğlu’nun hayatını okuyan herkesin yazının başlığına hak vereceğine inanıyorum.

Kendisiyle yüz yüze ilk defa 2005 yılında karşılaştığımda biraz da yüksek sesle; “Bu mu efsane Kırımoğlu” demiştim ve etrafımdakilerden ve kendisinden utanmıştım.

İkinci görüşmemiz de kasım ayı içerisinde olmuştu. Yetmiş yaşına basmıştı ve sevenleriyle doğum gününde buluşmuştu.

Yüzlerce insanın doldurduğu salonun en kısa boylusu ve en zayıfı oydu. Yanımda oturan TİKA Ukrayna Koordinatörü Hacı Bayram Bolat, şaşkınlığımı görünce;

-“Bu cüssede öyle bir yürek var ki, bir milletin özgürlüğünü elde etti” dedi.

Neyse Kırımoğlu’nun hayatında bir gün bile huzur olmayan safhasına geçelim.

………………..

1962 yılında Taşkent Ziraat Mekanizasyon ve Sulama Enstitüsü’ne girdi demiştik.

Komünist Parti ve Sovyet Devleti aleyhine propaganda yapmak ve yazdığı; ‘Kırım’da XIII-XVII. Yüzyıllarda Türk Medeniyeti’ adlı makalesini, enstitü talebeleri arasında dağıtmakla suçlanarak KGB’nin isteği üzerine okuldan atılır.

Hemen ardından askere çağrılır. “Benim milletimi yok sayan, tanımayan bir devlete askerlik yapmam” diyerek Kızıl Ordu’da askerlik yapmayı reddedince tutuklanır ve 1,5 yıla mahkûm edilir.

1968 yılında Sovyetler Birliği’nin Çekoslavakya’yı işgalini protesto eden Moskova’daki grup arasında o da vardır.

Bunun üzerine Sovyet Devleti aleyhine faaliyette bulunmak, Kırım Tatarlarının uğradığı zulümleri mektuplar ve makaleler yazarak, Sovyetlerin millî siyasetini lekelemekle suçlanarak, 1969 yılında tekrar tutuklanır ve 3 yıl ceza verilir.

1974 yılında üçüncü defa tutuklanır ve 1 yıl müddetle Sibirya’da ağır şartlı çalışma kampına sürgün edilir.

Cezasının bitimine üç gün kala kamp arkadaşlarına ve akrabalarına yazdığı mektuplarla, Sovyetlere karşı propaganda yapmak suçlamasıyla hakkında yeni bir dava açılır.

Bunun üzerine açlık grevine başlar. Açlık grevi 303 gün devam eder. Açlık grevi boyunca zorla ve darp altında yemek yedirilir.

Ünlü fizikçi Andrey Saharov, General Piyotr Grigorenko gibi aklıselim sahibi kişiler ile insan hakları savunucuları, serbest bırakılması için BM’ye, İslam dünyasına, insan hakları kuruluşlarına müracaat ederler.

Kırımoğlu’nun adı ve Kırım Tatarlarının meselesi, Türkiye başta olmak üzere dünyaya böylece daha geniş duyurulmuş olur.

O yıllarda Türkiye’de Mustafa Cemiloğlu olarak tanınan Kırımoğlu’na yapılan zulme, Sovyet makamları aldırış etmez ve Sibirya’nın Omsk şehrinde yargılanarak 2,5 yıl ağır şartlı çalışma cezasına mahkûm edilir.

Kırımoğlu’nun yargılaması dünya kamuoyuna karşı halka açık yapılır fakat salonu KGB ve İçişleri Bakanlığı mensupları doldurduğu için içeri sivil kimse giremez.

Ölümü ensesinde hissederek çektiği cezası bitince Taşkent’e getirilir. Şehirden ayrılamayacağı gibi akşam 20.00 ila sabah 06.00 saatleri arasında evinden çıkması ve halkın toplu halde bulunduğu yerlere gidip gelmesi yasaklanır.

…………….

Bitmedi.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Hüseyin Öztürk Arşivi