Hüseyin Öztürk

Hüseyin Öztürk

İnanmış insan rızık korkusu bilmez

İnanmış insan rızık korkusu bilmez

Biz Müslümanların en büyük korkusu rızık endişesidir. Lafa gelince; “Rızkı veren Allah” deriz ama bir türlü inanamayız.

Bu sebeple de hayat mücadelemizi inandığımız ve iman ettiğimiz “değerler” için değil, “cüzdanımız” için yaparak üzerine inanç sosu serperiz.

Neyse Kırımoğlu’nun rızık korkusu ve gelecek endişesi yaşamadan sürdürdüğü hayatına devam edelim.

Taşkent’te süren göz hapsini ihlal eder ve yeniden yargılanarak 4 yıl müddetle Yakutistan’daki Zıryanka kasabasına gönderilir.

Sürgündeyken Kırım Tatar kızı Safinar hanımla evlenir. Cezası bitince Kırım’a döner ama üç gün sonra ailesiyle tekrar Özbekistan’a yollanır.

1983 yılı Kasım ayında altıncı defa tutuklanır. Mahkeme sonucunda üç yıl ağır şartlı çalışma kampına derdest edilir.

Suçlamalar yine aynıdır. Sovyetlerin iç ve dış siyasetine müdahale etmek ve Kızılordu’nun Afganistan’ı işgalini kınayan bildiri yayınlamak.

Ayrıca 1983 yılında Krasnodar bölgesinde vefat eden babasının naaşını yasak olmasına rağmen Kırım’a defnetmek ister.

Bu esnada polisle ve askerle çıkan çatışmalara liderlik etmekle suçlanır.

Magadan şehri yakınlarındaki kampta ceza müddetinin tamamlanmasına az bir zaman kala aleyhine bir dava daha açılır.

Yeniden yargılanır ve 1986 yılı sonunda üç yıl hapse mahkûm edilir. Yargılandığı haberinin duyulmasıyla, Türkiye’de ve ABD’de de serbest bırakılmasına yönelik kampanyalar başlatılır.

Bu kampanyalar neticesinde İzlanda’nın Reykjavik şehrinde yapılan tarihi Gorbaçov-Reagan zirvesinde, Reagan’ın ön şart olarak aralarında Kırımoğlu’nun da bulunduğu hapisteki 5 insan hakları savunucusunun serbest bırakılmasını talep etmesi sonucunda şartlı olarak serbest bırakılır.

Kırımoğlu serbest kalınca, hiç vakit kaybetmeden, Kırım Tatar Millî Hareketi’nin Teşebbüs grupları mensuplarıyla görüşerek harekete geçer.

Arkadaşlarıyla birlikte, 1987 yılında Kızıl Meydan’da Sovyet tarihinde benzeri hiç görülmemiş Kırım Tatar gösterilerini organize eder ve Kırım Türklerinin Kırım’a dönmelerini sağlar.

1989 yılı Mayıs ayında Taşkent’te toplanan Kırım Tatar Millî Hareketi Teşkilâtı başkanlığına seçilir.

Bu teşkilâtın öncülüğünde 1991 yılında, SSCB coğrafyasında Kırım Tatarlarının yaşadığı her yerde yaptıkları seçimler sonucunda “II. Kırım Tatar Millî Kurultayı” 26 Haziran 1991’de Kırım’ın başkenti Akmescit’de (Simferepol) toplanır.

Bu Kurultayın seçtiği ve Kırım Türklerini temsile yetkili en üst organ olan Kırım Tatar Millî Meclisi Başkanlığına seçilir.

29 Mart 1998 yılında yapılan seçimler ile Ukrayna Parlamentosu’nda Kırım Türklerini temsil eden milletvekili olur. Bundan sonra dünyanın pek çok kuruluşundan ödüller alır.

Son olarak Kırım Tatar Milleti ve Kırım Tatar Milli Meclisi, Dünya Demokrasi Hareketinin “demokrasi ödülüne” layık görülür.

Bu ödülü 2006 Nisan’ında Başbakanımız R. Tayyip Erdoğan’ın elinden İstanbul’da alır. Kırımoğlu ilerleyen yaşına rağmen hâlâ milleti için çalışmalarını sürdürür.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Hüseyin Öztürk Arşivi