Mustafa Çelik

Mustafa Çelik

Hamiyet-i İslâmiyye’nin feveran etme zamanı

Hamiyet-i İslâmiyye’nin feveran etme zamanı

Mü’min iman’sız, Müslüman İslâm’sız olmaz. İslâm topraklarında kanlı katiller refakatinde çağın Firavunları nöbet değişiyorlar. Zaman, hamiyet-i İslâmiyye’nin feveran etme zamanıdır. İmanı olanların behemehâl harekete geçmeleri gerektiği zamandır. İslâm ümmeti’nin derdini dert edinmek, hamiyet-i İslâmiyye’dendir. Hamiyet-i İslâmiyye, İslâmî değerler uğruna fedakârlıkla ortaya çıkar. Rasûlülah (sav) buyuruyor: “Müslümanların derdini dert edinmeyen onlardan değildir” (Taberani, Mecmau’l-Evsat, 1:151; 7:270) Müslümanların derdini dert edinmek, kişinin hamiyet sahibi olduğunu gösterir. Allahû Teâla Kur’an-ı Kerîm’de Müslümanların “İyilik ve takvada yardımlaşmalarını” (Maide Sûresi/2) bir başka ayette ise “Hayırda yarışmalarını” (Bakara Sûresi/148) ister. Hayırda, iyilikte ve takvada yarışmak ve yardımlaşmak öncelikli olarak insanların imanına ve âhiretine hizmet etmektir. Yani Hamiyet-i İslâmiyye, İmanın ve İslâm’ın iktidarını gerçekleştirmektir. İman’ın ve İslâm’ın iktidarı için çaba ve gayret göstermeyenlerde hamiyet-i İslamiyye namı hisabına hiçbir şey kalmamış demektir.

Hamiyet-i İslâmiyye’nin tükenişi, İslâm’â karşı sadakatsizliğin habercisidir. Kur’an’a İncil muamelesi, Camiye kilise muamelesi, İslam’a da Hıristiyanlık muamelesi yapmaya kalkışanlar, modern zihnin kurbanlarıdır. Modern zihin, imajı tecrübenin fevkinde tutan bir zihindir. Modern zihin hayrı değil, hızı ve hazzı öncelemiştir. Modern zihin sima-ı değil görüntüyü esas almıştır. Modern zihin vahiyden kopuşun eseridir. Modern zihin Allah’tan kurtulmanın çabasıdır. Bundan ötürüdür ki; Modernizm, Allah’sız bir hayat düşleyenlerin müşterek maskesi olmuştur. Bu nedenle diyoruz ki; modern zihnin Müslümanlara karşı muamelesi, Firavun’cadır. Modern zihnin pisliklerinden kurtulamayanlar, dünya Müslümanlarına sahip çıkamazlar. Günümüzde Suriyeli Müslümanlar kedi, köpek, eşek etini yemenin fetvasına başvurmak mecburiyetinde kalmışken, genelde İslâm coğrafyasındaki Müslümanların, özelde ise Türkiyeli Müslümanların israf edecekleri yerler aramaları, modern zihnin hamiyet-i İslâmiyyeyi Müslümanlara unutturmasından başka bir şey değildir. 

Modernizm maskesini takarak İslâm coğrafyasında katliamlar gerçekleştiren şeytan Amerika ve avaneleri, hayatta olup biten her şeyi kendi izinlerine ve iradelerine bağlamak sevdasındadırlar. Dünyayı süper bir market haline getirip tek elden idare etme çabası içindedirler. Yaşadığımız dönemde zulüm ve zalimler altın çağlarını yaşıyorlar. Şunu bilelim ki; zulme sessiz kalma, umursamaz davranma, yalnızca kendini ve ailesini düşünme, dünya hayatındaki çıkarların ardına düşme, nefsâni tartışma ve çekişmelerle vakit öldürmek, zalimlerin hısımlarını/akrabalarını çoğaltmaktır. Zalimler karşısında “Uysal Koyun Mezhebi” nin salikliğine razı olanlar, Firavunlara itikad ve amelde akraba olanlardır.

Zalime Hasım, Mazluma Hısım Olmak, Müslüman insanın tüm zaman ve zeminlerde ahlâkıdır. Muhammed İkbal ne güzel söylemiş “Topluma kafa tutan bu fakirin iki kelimelik silahı vardır. Lâ ilahe İllâllah.” Tevhidin bu parolası nice putları yıktı, nice zalimleri dize getirdi. Yeter ki Müslüman olarak hamiyet-i İslâmiyye’nin feveranına kulak verelim.

Genelde İslâm coğrafyasında özelde ise Türkiye’de İslâm’a hizmet iddiasında bulunup kendilerine iyilik yapanlara çelme atanlar, Amerikan ipiyle oynayanlardır. Allah’ın ipi varken Amerika’nın ipine tutunmak, iman hakikatleriyle bağdaşır mı? Zübeyir Gündüzalp’in yerindeki çağrısını tekrarlayalım: ‘Ey alem-i İslâm, uyan!... Kur’an’ın mecrasından ayrılarak, birleşmeyen su damlaları gibi, toprağa düşmeyiniz. Yoksa, toprak gibi, sefahet ve şehvet-i medeniye sizi emerek yutacaktır. Birleşen su damlaları gibi, Kur’an-ı Kerîm’in saadet ve selamet mecrasında ittihad ederek, sefahet ve rezalet-i medeniyeyi süpürüp, bu vatana ab-ı hayat olan hakîkat-i İslamiye sularını akıtınız. O hakîkat-i İslamiye suları ile bu topraklarda îman ziyası altında hakîki medeniyetin fen ve sanat çiçekleri açacak, bu vatan maddî ve manevî saadetler içinde gül ve gülistana dönecektir, inşaallah.” (Tarihçe-i Hayat, Barla Hayatı)

Müslümanlar kan ve gözyaşına gark olmuşken, İslâm İşbirliği Teşkilatı Amerika’nın İslâm topraklarında bitirilecek işlerini takip etmekle meşgul olmuşsa Hamiyet-i İslâmiyye manen feryad ediyor. Müslümanların gözlerini boyadılar, Müslümanların topraklarında Amerikan oynunu oynadılar. Deme artık bana ne lazım. Mısır’a bir asalı Musa lazım, Hıristiyan’lara çarmığa gerdikleri İsa lazım, Suriye’ye put kıran eli baltalı İbrahim lazım. Avrupa Konseyi’nin İslâm topraklarında istiklal savaşı veren Müslümanlar hakkındaki haksız ve terbiyesiz kararlarına karşı tedbir almayan, söz ve iş birliği yapmayan Müslümanlar bilsin ve inansınlar ki; Mücahidlerin cihadı, İslâm âleminin sigortası olacaktır.! 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Mustafa Çelik Arşivi