Hüseyin Öztürk

Hüseyin Öztürk

Yeni Kabine

Yeni Kabine

Siyaset öyle bir arenadır ki, insana lanet, şeytana rahmet okutturur. Zordur siyasette insan olmak ve kalmak. Başbakan R. Tayyip Erdoğan’ın imtihanlardan biri de; yol arkadaşlarıyla, iman ve amellerine güvendiği diğer insanlardır.

Şeytan insanı öyle acımasız aldatır ki, önce insana “vicdan ile akıl” arasındaki teraziyi bozdurur, sonra da insanın bu halinden utanır.

Ve şeytanın insanoğluna en büyük isyanı bu noktadadır der ki;

-“Ey beni yaya bırakan insanlar, sizin şerrinizden Allah’a sığınırım.”

Bilirsiniz şeytan insana secde etmeyi reddetti, yoksa Allah’ın yaratıcılığını inkâr etmedi. Şeytan görevini isteyerek severek kabul etti.

İnsanoğlu ise yani Müslümanlar ise şeytanın oyununa gelmemek için Allah’a ve O’nun Rasulüne iman ettiler, yani ettik.

Hele hele ilk iman ettiğimizde “Amentü’yü” okuduk. Allah’ın varlığına, birliğine, meleklerine, kitaplarına, Rasülüne, ahiret gününe, kadere, hayrın ve şerrin Allah’tan geldiğine, ölümden sonra dirilmeye ve hesap gününe iman ettik.

Bu nasıl iman yahu Allah aşkına!..

Dünyalıklarımız için verdiğimiz mücadeleyi, yukarıdaki iman esasları için verebilseydik, rahmet üzerimize yağmur gibi yağardı. Şimdi şer ve fitne yağıyor.

Neyse esas söyleyeceklerim bunlar değildi.

Allah R. Tayyip Erdoğan’a yardım etsin ve yoluna çıkan şerleri, şer çıkaranların başına musallat etsin.

Kabinedeki değişikliğe kısaca değinecektim. Yeni bakanların bir kısmını tanıyor, bir kısmını tanımıyorum. Ama öz geçmişlerine bakınca “iyi insan” oldukları anlaşılıyor.

Diyeceksiniz ki, “diğerleri kötü müydü?” Hepsini bilemem ama Binali Yıldırım ve Sadullah Ergin vefa insanıdırlar.

¥

Bekir Bozdağ’ın samimiyetinden hiç kimsenin şüphe etmemesi lazım. Hangi bakanlığa getirilse, işini layıkıyla yapar. Memlekete ve millete hizmeti, imanının gereği sayar.

Emrullah İşler yerinde bir tespit. Bizim gençlik yıllarımızda imani değerlerimizi olgunlaştıran ve pekiştiren, Emrullah ve Nurullah Bey’lerin babası Abdullah İşler hocamızdır.

İdris Güllüce ise bir sadakat insanıdır ve başına geldiği bakanlığın tam adamıdır. Rastgele kurulmuş bir kasaba görünümde olan Tuzla’yı, modern şehir haline getirmiştir.

En azından bu kadar hengâmeden sonra daha dikkatli hareket edeceklerdir. Artık dini ve milli söylemlerle kendilerine gelenlere hemen aldanmayacaklardır.

¥

Yeri gelmişken bir hatıramı paylaşayım.

Yetmişli yılların ikinci yarısıydı. MSP’ye bağlı yarı özel bir kuruma çok sayıda işçi alınacaktı. Ben de bu alımda gözlemciydim.

İşe gireceklerin; ahlakı düzgün, içki içmeyen, kumar oynamayan, ailesine, yuvasına sahip çıkan insanlar olunmasına dikkat ediliyordu.

Sabah mülakat başladığında, eline üç çeki tespih alıp, “Selamünaleyküm” diyen, mülakata giriyor ve gülerek dışarı çıkıyordu.

Pek çok kişi alınmıştı. Aradan çok geçmeden MC koalisyonu bozulmuştu. Ne oldu biliyor musunuz? Ertesi gün, işçilerin hepsi Disk’e geçmişti.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Hüseyin Öztürk Arşivi