Bugün Cuma, ne güzel…

Bu pazar..

Mevlîd…

Ahmed-i Mahmud-u Muhammed Mustafa (s.a.s.) Efendimizin teşriflerinin yıldönümü.

 … 

Sana (c.c.) yalvarıyoruz. 

Bu Mevlîd’i bize Mevlîd eyle.

Doğalım bu gece!..

•

Şöyle bir baktım…

Ruhuma ayna…

Ruhumuza…

•

İlk akis:

“Olan bitenden ders alabiliyorsak 

Ne alâ!..

Alamıyorsak,

Tekrarla babam

Tekrarla!..

•

Dedim ki:

Kime sorsan 

Pür-ü pak, tertemiz,

“Sokakları kirleten uzaylı!..”

Bunu demek isteriz!..

•

Kime sorsan dürüst, 

Kime sorsan dürüstlük kalmamış!

Bizde zinhar kusur yok,

Bizi aldatan…

Uzaylılarmış!..

•

Bu toplumda kime sorsan vefalı,

Ve dahi, vefasızlıktan yaralı…

Demek oluyor ki vefasız dediğin,

Bizden biri değil…

Garibim uzaylı!..

•

Kime sorsan “Hak”lı…

Alemde bir “Hak”sız var…

Ne ben, ne sen, ne o…

“Hak”sız olan, garibim uzaylı!..

•

Bu toplumda herkes Kur’an’a köle,

Uzaylılar yok mu ah onlar,

Menfaat için öle!..

•

Ölüm gerçek 

her vatan evladı şuurunda,

Bu böyledir ama…

Nice “ölümsüz” gezer sokaklarda!..

•

Evet efendim, sepet efendim,

En iyisini siz bilirsiniz efendim!!!

Olunca boyun yalama,

Gayri vefa arama!..

•

Çıkmış süzülüyor,

Bir hava, şöyle kırıtarak…

“Beni taşıyabilecek birini arıyorum!” diyor.

Ey insan, bu ne kibir!..

Üçte ikin irin ve kir!..

•

 “Hiç muhatap alamam kardeeeş!”

Vay, vay, vaaaaay!..

Bu ne azamet, bu ne kibir!..

Üçte ikin irin ve kir!..

•

Diziler dizi olmuş, televizyonlar lak lak!..

Gürültüden duyulmaz olmuş

“O” güzel ahlâk!..

•

Güzel Ahlakîn zirvesi o Resul-u Hak,

Ne sille yesek bize mustehak!..

• 

Dua, dua, dua…

Gönüller şifa ararken… 

Oldu mu ya, 

“Bed”dua!..