Hüseyin Öztürk

Hüseyin Öztürk

Tarafımdan ilanen tebliğ olunur

Tarafımdan ilanen tebliğ olunur

Dedem rahmetli imanlı insandı. İmanıyla ameli birbirini tutardı. Mehmed Akif’in tarif ettiği bir karaktere sahipti. Ne diyor İslam Şairi Akif;

“Şudur cihanda benim en beğendiğim meslek:

Sözüm odun gibi olsun, hakikat olsun tek!

Rahmetli en azından benim şahit olduğum yıllarda, sanki Akif’in bu sözünü yere düşürmemek için yaşardı.

Mesela Demokrat Parti’ye kadar hiç oy kullanmamış, CHP’lilerin suyunu içmemiş, ekmeğini yememiş, tuzuna banmamış birisiydi.

1960 darbesinden sonra kurulan Adalet Partisi’ne de Demirel Mason diye hiç oy vermemişti. Ne zamana kadar? MSP kuruluncaya kadar.

Rahmetli vefat edinceye kadar da MSP’ye oy verirdi ama kimseye de “Şu partiye oy verin” diye bir tavsiyede bulunmazdı.

Dedemin çok seveni yoktu. “Niye sevilmiyor” diye üzülürdüm. Sonra sevmeyenler üzerinde gözlem yapmaya başladım.

Bir avuç menfaat için olmadık yalan söyleyenler, riyakârlık yapanlar, herkesle iyi geçiniyormuş gibi yapıp, gizli kapaklı iş çevirenler olduğunu görünce rahatladım.

¥

Neyse mevzumuza dönelim. Hamdolsun yedi yaşımdan bu yana, hiçbir CHP’linin bile bile ekmeğini yemedim, suyunu içmedim, tuzuna banmadım.

Şükürler olsun, onlara da bizim ekmeğimiz, suyumuz, tuzumuz nasip olmadı. Bu hal yıllarca sürdü. Hatta bir gelenek haline geldi denilebilir. Bu geleneği halen sürdürüyoruz.

Çok partili sisteme geçildiğinden bu yana, dost ve kardeş bildiğimiz çevremizdeki insanlardan Demokrat Parti, MSP, Refah ve AK Parti dışında başka partilere oy verilmemiştir.

Yalnız bu seçim bir başka oldu ve “iman, itikat, amel” bakımından, benden daha çok kavi olduğuna inandığım ve “dost” sandığım insanların, CHP’ye oy verdiğine şahit oldum.

Bu sebeple tarafımdan zaruri bir açıklama ihtiyacı doğdu.

“Gardaşım” dediğim, hanelerine girip çıktığım, haneme girip çıkan, aynı sofrayı paylaşan, aynı tastan su içen dost ve gardaşlardık.

Kendimden çok bunlara güvenirdim, kendimden çok bunlara inanırdım. Kendimi her fırsatta hatalı görür, kusurlu bilir, onları kusursuz bilirdim.

Ama gittiler CHP’ye oy verdiler. Bana da “dost ve gardaş listemi” yeniden gözden geçirmek düştü ve geçirdim. Yanılmışım, hata etmişim.

¥

Değer yargılarım gereği, CHP zihniyetiyle ahirete dair bir ortaklığım olmadığı gibi dünya hayatına dair de bir ortaklığım yoktur ve olamaz.

Yani hem camiye gidip, hem meyhaneye gidemem. Ezanı yasaklayan, camileri ahıra çeviren, Kur’an-ı ayaklar altına alan, kese kâğıdı yapıp sattıran bir zihniyetle, nasıl bir dünya ve ahiret ortaklığım olabilir ki?

Dolayısıyla CHP zihniyetiyle aynı sandıkta buluşan mütedeyyin bildiğim kişilerle de ortak bir yönüm kalmamıştır.

Başları pınar, ayakları göl olsun. Onların ameli onlara, benim amelim bana.

İlanen tebliğ olunur.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
4 Yorum
Hüseyin Öztürk Arşivi