Lütfü Şehsuvaroğlu

Lütfü Şehsuvaroğlu

Mü­min ve Kâ­fir

Mü­min ve Kâ­fir

Bas mü­mi­nin kuy­ru­ğu­na gör kâ­fir­lik ner­den çı­kar.” Bu bir Bek­ta­şi sö­zü imi­ş…

Çok tut­tu­m… İçim acı­ya­rak tut­tum bu la­fı­…

El­bet­te ora­da­ki mü­min ha­ki­ki inan­mış ki­şi  de­ği­l… Mü­min di­ye taf­ra sa­tan kas­te­di­li­yor. 

Bu­gün İs­lam âle­mi böy­le­si söz­de mü­min­le­rin bir­bi­ri­nin kuy­ru­ğu­na bas­tı­ğı zil­let do­lu coğ­raf­ya­lar­la do­lu­… Ül­ke ya da va­tan di­ye­mi­yo­rum ar­tık coğ­raf­ya­lar­la do­lu­…

Hal­bu­ki bu söz ye­ri­ne şöy­le söz­ler ge­çer­li ol­ma­lıy­dı:

Mü­min mü­mi­ne dua­dır.

Mü­min mü­mi­nin avuç­la­rın­da dua­dır.

Mü­min, mü­min kar­de­şi­nin kal­bin­de gül­dür.

Yü­zü­nü yı­ka­dı­ğı su­dur.

Ek­mek/Ni­met/Nan-ı Aziz

Ca­nan Ka­ra­tay ho­ca­mız ek­me­ğe ça­tıp du­ru­yor.

Da­ha ön­ce de bir gı­da­cı tıp pro­fe­sö­rü gi­bi ko­nu­şup du­ru­yor­du da Dr. Meh­met Al­kan ağ­zı­nın pa­yı­nı ver­di, sus­tur­du. Yu­mur­ta ve ta­vuk aley­hi­ne de­dik­le­ri zi­ra ipe sa­pa gel­mez şey­ler­di.

Adam kim­ya­cı, tıp pro­fe­sö­rü gi­bi ah­kâm ke­si­yor baş­ka ve­si­le­ler­le bir de­… Ot­çu­la­rın pi­ri şim­di sa­ray da­nış­ma­nı­…

Adam gı­da­cı, zan­ne­der­sin ki her ko­nu­nun uz­ma­nı­…

Böy­le­le­ri ço­ğal­dı üni­ver­si­te ca­mi­asın­da­…

Ca­nan Ka­ra­tay ho­ca on­lar­dan de­ği­l… Doğ­ru şey­ler söy­lü­yor ço­ğu za­ma­n…

Ama iş­te abar­tın­ca çu­val­la­dı. Ek­me­ğe bu­laş­tı. Ek­mek de onu çarp­tı.

Buğ­day üze­ri­ne söy­le­dik­le­ri yan­lış çık­tı.

Kro­mo­zom sa­yı­la­rı­nı ka­rış­tır­dı. 14 ne­re 28 ne­re?..

Büh­tan et­ti, bin­ler­ce yıl bo­yun­ca bu top­rak­lar­da ek­mek yi­yen hal­kı­mı­zın bi­lin­ciy­le oy­na­mış­tı,     ol­ma­dı­…

Ek­mek Hi­tit­ler­den bu ya­na aziz­dir bu     top­rak­lar­da­…

Hi­tit­ler­de ya­pı­lan 1010 ek­mek çe­şi­di­nin ay­nı­sı bu­gün de Ana­do­lu­’da ya­pıl­mak­ta­dır.

Ek­me­ğe olan hür­met de ay­nı­dır.

A.Ra­gıp Ak­ya­vaş Ek­mek ve Ni­met ya­zı­sın­da şöy­le ya­zı­yor:

“A­sır­lar­dan be­ri buğ­day unu­na alı­şık bu­lu­nu­yo­ruz. Hiç­bir mil­let biz Türk­ler ka­dar buğ­day ek­me­ği ye­mez. Hiç­bir or­du­nun ek­mek is­tih­ka­kı bi­zim­ki ka­dar çok de­ğil­dir. Meh­met­çik­le­ri­miz ek­me­ğe ba­yı­lır­lar.

Çor­ba­yı ek­mek doğ­ra­ma­dan içe­me­yiz. Ya­nı­na ek­mek kat­ma­dan ye­di­ği­miz ye­mek­ten bir tad al­ma­yız. O ka­dar ki pi­la­vı bak­la­va­yı bi­le ek­mek­le ye­riz. Ek­mek pey­nir ya­nın­da bir sal­kım da ça­vuş üzü­mü bu­lun­du mu, key­fi­mi­ze pâ­yân ol­maz.

Kü­çük­ler mek­tep­ten ge­lir gel­mez ye­miş ni­ye­ti­ne ye­mek için an­ne­le­rin­den ek­mek is­ter­ler. Baş­ka ye­mek­ler ek­mek ye­me­ye ve­si­le olan bir süs gi­bi ge­lir bi­ze. Şe­hir­li­si de böy­le­dir, köy­lü­sü de­…”

Ben de kü­çük­lü­ğüm­de an­ne­an­ne­min o tu­lum pey­ni­re sa­rıl­mış tan­dır ek­mek­le­ri­ni, sac ek­mek­le­ri­ni, la­vaş­la­rı­nı unu­ta­ma­m…

En lez­zet­li ye­mek o dü­rüm­ler­di. Ya kur­ban     etin­den ka­vur­ma, ya onun ka­dar lez­zet­li tu­lum pey­ni­ri­…

Ek­me­ğe olan hür­me­ti­miz bi­li­nir. Yer­de bir kü­çük par­ça ek­mek gör­sek alıp öper al­nı­mı­za gö­tü­rür ve son­ra yu­ka­rı­lar­da bir ye­re kal­dı­rı­rız.

Bi­lir mi­si­niz ki ek­mek ya­pı­mı buğ­day üre­ti­min­den ev­vel­dir.

Ya­ni sa­na­yi dev­ri­mi ta­rım dev­ri­min­den ön­ce­dir ba­na gö­re­…

Dört yüz bin yıl ön­ce ate­şi kul­la­nan in­sa­noğ­lu fı­rı­nı da öğ­ren­di, ek­mek pi­şir­me­yi de­…

He­nüz ta­rım dev­ri­mi ol­ma­mış, buğ­day üre­ti­mi­ne ge­çil­me­miş­ti.

Buğ­day ya­ni ka­ra buğ­day (ya da kı­zıl buğ­day) do­ğa­da hü­da-i na­bit ola­rak - Tan­rı ver­gi­si ola­rak bu­lu­nu­yor­du. İn­san­lar on­la­rı sap­la­rın­dan ke­sip top­lar, son­ra o buğ­day da­ne­le­ri­ni ka­rın­ca ile bir­lik­te bir taş üs­tün­de ezip unu­nu çı­ka­rır ve son­ra da fı­rın­da pi­şi­rir­ler­di. Ka­rın­ca ile bir­lik­te un et­me­le­ri pro­te­in kat­kı­sı ol­sa ge­rek..

Pi­şi­ri­len bu ek­mek­ler kral­la­ra ya­hut o za­man­ki yak­la­şım­la­rı ile tan­rı kral­la­ra §arz edi­lir­di.  Ek­mek o ka­dar kıy­met­li bir şey­di. 

Hi­tit­le­re ve Sü­mer­le­re ait bir­çok tab­let­te ve du­var ka­bart­ma­sın­da bu tö­ren­ler yer alır.

Os­man­lı­’da ek­me­ğe ve ek­mek­çi­le­re bü­yük önem ve­ri­lir­di. Et­mek­çi ta­ife­si hoş­nut edi­lir­di.

Ev­li­ya Çe­le­bi ek­mek­çi­le­ri­nin pi­ri­nin Adem Pey­gam­ber ol­du­ğu­nu ya­zar. Cen­net­ten yer­yü­zü­ne inen­de kar­nı açık­mış ilk buğ­day çor­ba­sı iç­miş. Kim bi­ri­ni evi­ne da­vet et­se o yüz­den buğ­day çor­ba­sı ik­ram eder. 

Ek­mek ya­ni nan aziz­dir.

Bir is­mi de bu ni­me­tin nan-ı aziz­dir.

Nan Fars­ça­dır. Ek­me­ğin kad­ri­ni bil­me­yen,  ye­di­ği ek­me­ğe hı­ya­net eden­le­re o yüz­den nan-kör de­nir.

Al­lah nan­kör­ler­den ey­le­me­sin.

Ca­nan Ho­ca­mız da kro­mo­zom sa­yı­sı­nı  tut­tur­sun.

El­bet­te faz­la ha­mur işi ye­mek doğ­ru de­ğil bu­gün ar­tık. Fa­kat ek­mek­siz de ol­ma­z…

Et ne ka­dar arık ol­sa üs­tü­ne ek­mek ya­ra­şır.

RU­BA­İ:

Hak in­ti­kam alı­cı­dır, te­vek­kel­tü tea­lal­lah
Sıb­ge­tul­lah ka­lı­cı­dır te­vek­kel­tü tea­lal­lah
Mü­min as­la boş ve­re­mez her ge­çe­ne pa­şam de­mez
Sa­bır onun ila­cı­dır te­vek­kel­tü tea­lal­lah

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
4 Yorum
Lütfü Şehsuvaroğlu Arşivi