Prof. Dr. Namık Açıkgöz

Prof. Dr. Namık Açıkgöz

Seçim Sevindirikleri ve Hasolar, Memolar

Seçim Sevindirikleri ve Hasolar, Memolar

Dediklerimizin işitilmediği bir dönemden geçen Ak Parti, yol kazasına uğradı ama hezimete uğramadı. Evet % 9’luk bir oy kaybı oldu ama bu millet, diğer partileri de Ak Parti’nin önüne geçirmedi.

Ak Parti’ye en yakın CHP’nin oyunun oran farkı % 16’dır.  MHP’nin aldığı oy bu oran kadardır; HDP’ninki de bu farktan bile azdır…

Bütün bu olumlu tabloya rağmen 2 haftadır, sanki Ak Parti baraj altında kalmış da diğerleri iktidar olmuş gibi bir hava var. İşin tuhafı, bu havayı verenler, başka partililer değil, Ak Partililer.

Ak Partililer, yani Hasolar, Memolar elbette eski seçimlerdeki  sevinçleri yaşayamıyorlar ama ellerindeki fırsatın da hala farkında değiller. O yüzden de ye’se kapılmış vaziyetteler.

276’ya ulaşmak için 18 milletvekili yok diye Ak Partililerin hüzünlenmelerine gerek yok ki. 276’yı bulmak için CHP’nin 144, MHP ve HDP’nin 196’şar milletvekiline ihtiyaçları var. 

Bu durumda kim üzülmeli? Fark 18 olanlar mı, 144 ve 196 olanlar mı?

CHP, kendi başarısızlığını örtmek için HDP’nin barajı aşmasına alkış tutuyor. Böylece, iç hesaplaşmayı ertelemek üzere “İpteki HDP’ye bak HDP’ye!...” (“ipteki” kelimesini de ekleyeyim ki, millet yanlış anlayıp hakkımda hakaret davası açmasın.) sevindirikliği yaşıyor.

MHP, % 3 oy artırmanın sevinciyle yarı sarhoş. Medeniyet temelli milliyetçilik politikasından vaz geçmeseydi, bu oy oranı daha da artmış olur ve CHP yerine ana muhalefet bile olabilirdi. Bunun farkında olmayan MHP’nin sevindirikliğini anlamak mümkün değil.

HDP’nin sevindirikliği de zaten bi acayip… % 13’e seviniyor adamlar. Türk demokrasi tarihinde % 13 oy aldığı için bu kadar sevindirik olan bir parti görülmemiştir. Aldığı oy oranı % 13; sevindirikliğine bak, sanki % 55 almış gibi. Ne yapsın garibanlar? Gök görmediğin % 13 oy oranı olmuş; tutmuş sevindirik olmuş.

Cicim sevindirik günleri çabuk geçer…

Cicim sevindirik günleri geçip hayat gerçeğiyle karşılaşılınca ve herkesin aklı suya erince anlaşılacaktır Hasoların Memoların kıymeti.

Koalisyon görüşmeleri... “Şu olursa ben olmam!.. Ben olursam o olmasın!.. Kırmızı çizgim şu!.. Yeşil hattım bu!..” lafları siyaseti boğmaya başlayınca…

En girift matematik problemlerini anında çözebilen üstün zekalıların bile çözmekte zorlandığı 4 bilinmeyenli denklem ortaya lök gibi gelince, sevindirikler, ne yapacaklarını bilemeyecekler.

İşte o zaman sevin ey Haso, ey Memo!...

İşte o zaman için sevinçten pır pır etsin!..

İşte o zaman tebessüm yayılsın dudaklarına!..

Ama bilirim ki sen sevincinle bile vakursundur.

İrade gücünü tank paletleriyle ezdiklerinde, hüznünü içine gömmüştün ve yağmur dindikten sonra yapılan ilk seçimde, intikamını sandıkta aldın; vakur bir sevinç yaşadın ama asla sevindirik olmadın; asla şımarmadın!..

Gelecek günler gene sizlerin ey Hasolar, Memolar!...

Denklemi çözmek gene sana kalacak gibi görünüyor. Ankara’da kurulanamayan veya “ha bozuldu, ha bozulacak” diye bıçak sırtında kurulacak koalisyonu, sen en sağlıklı biçimde sandıkta kuracaksın ve işte o zaman son gülen sen olacaksın.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
1 Yorum
Prof. Dr. Namık Açıkgöz Arşivi