Recep Garip

Recep Garip

Şiir ve Ramazan

Şiir ve Ramazan

Kutsal kitabımız Kur’an-ı Kerim, Ramazan ve Oruçla ilgili Bakara suresi 185. Ayeti kerime de şöyle ifade edilmektedir, “O Ramazan ayı ki insanlığa bir rehber olan, onları doğru yola götüren ve hakkı batıldan ayıran en açık ve parlak delilleri ihtiva eden Kur’ân o ayda indirildi.”

Ebu Hureyre (ra)’den nakledilen bir hadisi şerif; “Kim, faziletine inanarak ve karşılığını yalnızca Allah’tan bekleyerek Ramazan orucunu tutarsa, geçmiş günahları bağışlanır.”  Bu duyguyla, hisle, kabullenişle yalnızca ibadet maksadıyla tutulmalıdır Oruç. Orucun insana kazandırdığı en belirgin özelliklerden birisi de insan oluşudur.

İnsanlığını hatırlatır kişiye. Kendi durumunu gözden geçirmekle bırakmaz dışında ki dünyayla olan irtibatını da göz önünde bulundurmasını sağlar. Fakirlere, yoksullara, yetimlere el sürme vaktinin geçip gittiğini döne döne hatırlatmaktadır bir bakıma Oruç.

Ramazan bereketidir şiir. Şiirin dokunmadığı, dile gelmediği hiçbir alan yok yeryüzünde. Her alanda sözü, mısraları vardır şiirin. Şairler insana dair her alanda mısralarıyla dile gelirler. Ezanın çağrısı, iftarın hasreti, itikâfla geçirilmesi gereken bir zaman dilimi, gecenin yarısında daha henüz uykunun farkına bile varamadan Oruca niyet, bir bardak suyla da olsa bereketi haneye, şehre taşıma gayretiyle oruç şiire dem olur. Bir tebessüm, bir bakış, bir hurma, bir bardak su bile iftara yeterlidir. Mehmet Akif Ersoy şiirle Ramazana seslenerek bir yakarış abidesi diker yüreklerimize;

“Yâ Rab, şu muazzam Ramazân hürmetine,
Kaldır aradan vahdete hâil ne ise.
Yâ Rab, şu asırlarca süren tefrikadan
Artık ezilip düşmesin ümmet ye’se
Mâdâm ki verdin bize rûh-ı nevîn
Yâ Rab, daha bir nefha-i te’yîd insin.”

Bu duaya âmin, bin kez âmin diyerek imsaklara doğru yol alan Müslümanın ezanlarla sabah namazına huşu içerisinde ulaştığını kalbin ve dilin niyetleriyle tazelenen orucun, aslında insanı tazelemesinin sürdüğünü idrak etmesiyle şehre, mi,llet ve memlekete, yeryüzüne bir sekine indiğini de ifade edebiliriz. Bir zamanlar şehrin yüksek tepelerinden iftar topları atılırdı. Şimdilerde televizyonlara ayarlı yaşanıyor. Merhum Arif Nihat Asya şöyle sesleniyor;

“İftar topu aksedince İhsâniye’den
Seslendi ezanlarım, Süleymaniye’den
Altında ve üstünde yanıp bin kandil
Nûr indi civâra Nuûruosmaniye’den”

Oruç bizi dize getirir. Yeniden yenilenmek içindir bütün çaba. Bütün tövbelerimiz, ibadetlerimiz bir daha yanlışa sapmamak içindir. Bir daha nankörlük etmemek içindir. İnsanoğlu fırsatlarla karşı karşıya bırakılmıştır ki Allah ve Resul ölçüsü olsun diye. Ölçüde bozulma olunca adaletsizlikler, haksızlıklar, yanılgılar, kırıp dökmeler, aldatmalar, hıyanetler artıyor. Kulu disipline etmek için fırsatlar gönderiyor yaratıcımız. Üstadımız Necip Fazıl Kısakürek şöyle ifade ediyor;

“Karagöz seyri değil, gözyaşı dökme ayı;
‘Bilinmez’i bilirler, bilseler ağlamayı...”

Ramazan ve Kur’an birbirini tamamlar. Ramazanda Kur’an’ın inzal edilişi, indirilişiyle bu ay on bir ayın sultanı olur. Sultan ay Ramazan’dır. Yeryüzünde en çok bu ayda Kuran okunur. Çünkü âlemlerin sevgilisi Peygamber efendimizde bu ayda çok Kuran okumuştur. Bu nedenledir ki bu ayda ümmeti Muhammet Kuran okur. Kuranla yeniden buluşur. Kur’an’ı yeniden hayatın içine sürer. Kuranla yüreğini, aklını, izanını, işlerini, aşlarını buluşturur.

Allah dostları Kuran okurlarken yeni inzal ediliyor hissiyle okurlarmış. Peygamberimiz ayet ayet ikram ediyor diye düşünürlermiş. Mesele Kuran tefekkürünü kazanmaktır. Kuranı anlamıyla bilmek, anlamını hissederek okumak ve hayatı onunla kucaklamak gerekiyor. Ramazan ayında inzal olan Kuranı, hadisi şeriflerden anladığımıza göre efendimizle Cebrail (aleyhisselam) karşılıklı okurlar bu nedenledir ki mukabeleler, hatimler asırlardır ülkemizde ve ümmetin bulunduğu her karış toprakta okunmaktadır. Ramazan ve oruçların bahsi geçen ayet sonları genellikle dua edilmesi yönünde tavsiye niteliğindedir. Bakara suresi 185. Ayet şöyle; “Kullarım Ben’i senden soracak olurlarsa, bilsinler ki Ben pek yakınım. Bana dua edenin duasına icabet ederim. Öyleyse onlar da dâvetime icabet ve Bana hakkıyla inanıp tasdik etsinler ki doğru yolda yürüyerek selâmete ersinler.”

Yahya Kemal Beyatlı içinde bir hüzünle yürür Atik Valide’ye. Sokakların durumu, tenhalığı, sessizliği, içe kıvrılışı, oruç tutmayanların durumu pek fazla dokunur Yahya Kemal’e. Belki de kendini teraziye koyarak, tartarak yürür sokaklardan aşağıya doğru. Bağlarbaşı’ndan aşağıya doğru iniştedir Atik Valide. Bu nedenledir ki onun kaleminden şiir şöyle dile gelir;

 “Atik Valde’den İnen Sokakta
İftardan önce gittim Atik-Valde semtine,
Kaç def’a geçtiğim bu sokaklar, bugün yine,
Sessizdiler. Fakat Ramazan mâneviyyeti
Bir tatlı intizâra çevirmiş sükûneti;
Semtin oruçlu halkı, süzülmüş benizliler,
Sessizce çarşıdan dönüyorlar birer birer;
Bakkalda bekleşen fıkarâ kızcağızları
Az çok yakından sezdiriyor top ve iftarı.
Meydanda kimse kalmadı artık bütün bütün;
Bir top gürültüsüyle bu sâhilde bitti gün.
Top gürleyip oruç bozulan lâhzadan beri,
Bir nurlu neş’e kapladı kerpiçten evleri.
Yârab nasıl ferahlı bu âlem, nasıl temiz!

Tenhâ sokakta kaldım oruçsuz ve neş’esiz.
Yurdun bu iftarından uzak kalmanın gamı
Hadsiz yaşattı rûhuma bir gurbet akşamı.
Bir tek düşünce oldu tesellî bu derdime;
Az çok ferahladım ve dedim kendi kendime:
‘Onlardan ayrılış bana her an üzüntüdür;
Mademki böyle duygularım kaldı, çok şükür.’”

Mahyaların, salaların, ezanların yurdu ülkemizin her zamandan daha çok birlik ve kardeşliğe ihtiyacının olduğunu ifade edelim. Biz kardeş kılan umdeler “bütün müminlerin kardeş” olduğunu Kur’an’ın bizlere hatırlatıyor olmasındadır.

Ramazan ve Oruç bu yönüyle de kardeşliği artırmakta, arada ki husumetleri kaldırmaktadır. Dargınlıkların bittiği yoksulların gözetildiği bir rahmet ayında zekâtların, fitrelerin de unutulmaması gerektiğini ifade etmiş olayım.

Birbirimize şefkatle bakmayı öğreten Oruç, selamın yayılmasını da sağlamaktadır. Her birinize selam ve dualar ederim.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Recep Garip Arşivi