Prof. Dr. Namık Açıkgöz

Prof. Dr. Namık Açıkgöz

“İstikşafi Hey’et” Konusu

“İstikşafi Hey’et” Konusu

Aslında “istikşâfî” topuna girmeye hiç niyetim yoktu ama “bir bilen” olarak İlber Hoca topa girince, ben de gireyim dedim.

İlber Hoca, “hafta sonu tadı” ciddiyetinde bir TV programında “istikşâfî” kelimesini diline doladı. Bilen bilmeyen de, İlber hocanın bilgi okyanusunda bir damla olan bu konuyu, hocanın çizdiği ufukla yanlış öğrenecek diye işin doğrusunu anlatayım. Öyle ya, hoca tarih, Osmanlıca, Arapça, Farsça, İngilizce, Almanca ve daha pek çok konuda güvenilir biri.

Öyleyse “istikşâfî” konusunda da doğru söylüyordur.

Tabii, elindeki elektronik aletlerle uzun ünlüsüz ve hatta ünlü harfsiz sohbetin dayanılmaz zevkine düçâr olan bir genç, “istikşâfî” kelimesini bilse nolur, bilmese nolur?..

Mesele kelimenin kendisi değil; anlamadınız mı?

Mesele, kelime üzerinden iktidara yüklenmek. Tıpkı Gezi olaylarındaki gibi yani…

SÖZLÜKLERDE GEZİNTİ

İlber hoca, iki tarafın da koalisyon hükûmeti kurmak için birbirlerinin taleplerini anlamaya çalışmalarını “istişkâfî” kelimesiyle değil de “mükâşefe” kelimesiyle ifade etmeleri gerektiğini söyledi. Hoca bunda haklı. Çünkü “mükâşefe” kelimesinin türetildiği “müfâ’ale” vezni, eski dilde “müşâreket” dediğimiz; yani “işteşlik” bildiren bir ektir. Hocaya göre, bu durumda başbakan “Mükâşefe heyeti” demeliydi; “istikşâfî hey’et” diyerek hata etmiştir. Ayrıca “istikşâfî” kelimesi bir sıfatmış ve bundan dolayı  “istikşâf hey’eti” denmeliymiş.

Yani sevgili hocam, bütün eleştiriler bitti de fıstıkî yeşil “istikşâfî hey’et” konusu mu kaldı? “istikşâfî” kelimesi lugatte var. Lisans birinci sınıfa gelen edebiyat ve tarih öğrencilerinin kullanmayı öğrendikleri Ferid Devellioğlu lugatinin 459. sayfasında kelimenin anlamı “keşfetmeye çalışma, ne olup bittiğini öğrenmek için araştırmada bulunma” olarak verilmiş. 

Devellioğlu kesmediyse Kubbealtı Lugati ne diyor bakalım:

İSTİKŞAF: 1) Keşfetmeye çalışmak, ayrıntısını, ne olup bittiğini anlamak için araştırma, yoklama. 2) Düşmanın bulunduğu mevzii, araziyi ve alınan tertibatı öğrenme.

Kubbealtı Lugati Hâlid Ziyâ’dan bir örnek cümle de verir: “Elinde bir kâğıtla, bir kurşun kalemle dolaştı ve hazır bulunanları, bana muntazır olan istikbâli istikşâf edecek iki satırlık bir cümle yazmaya dâvet etti.” (II/1462)

TAMLAMA OLUR MU, OLMAZ MI?

Sevgili hocam, nisbet yâ’sı ile yapılan sıfatlar, “istikşâfî hey’et” tamlamasında olduğu gibi de kullanılır. “Millî konular” veya “resmî görüşler” şeklinde tamlamalar yapılabiliyorsa, “istikşâfî hey’et” tamlaması da yapılabilir sevgili hocam. “Olmaz” deyip de gülünç durumlara düşmeyin lütfen.

Dikkat çeken nokta, muhalif partileri bile pert eden iktidar, İlber hoca gibi birine, sadece bir kelime üzerinden muhalefet etme alanı bırakmış. Bu iktidarla ilgili, İlber hoca gibi birinin eleştireceği baba konular var ama hoca bir kelimeye takılıp, “öztürkçeci ulusolcular”a selam çakmaya tenezzül ederek kendi değerine halel getiriyor.

Osmanlı ve Doğu düşmanları burun kıvırsalar da “istikşâf” kelimesi, koalisyon çalışmalarını anlatan bir kelimedir. Kabile dili değil de “medeniyet dili”ni savunan biri olarak, kendi dilimizde bir kavramı karşılayacak kelimenin olmaması durumunda, başka dillerden kelime alabileceğimize inanıyorum. Doğu’dan da olsa, Batı’dan da olsa, kavramı, olguyu anlatan her kelime kabulümüzdür. İlber hoca da böyle düşünür ama iktidar düşmanlığı onu ne hallere düşürmüş!?..

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Prof. Dr. Namık Açıkgöz Arşivi