Mustafa Özcan

Mustafa Özcan

Türkiye için Planladılar Sina’da Düştü

Türkiye için Planladılar Sina’da Düştü

Şarm eş-Şeyh-St. Petersburg seferini yapan 9268 sefer sayılı Airbus A321 tipi uçak 31 Ekim’de, havalandıktan kısa süre sonra 17’si çocuk 217 yolcu ve 7 kişilik mürettebatıyla Mısır’ın Sina Yarımadası’nın kuzeyine çakılmıştır. Düşünün ki, seçimlerden bir gün evvel 31 Ekim tarihinde Şarm eş Şeyh’ten kalkan Rus uçağı Sina yerine Türk semalarında düşüyor! Nasıl bir algı oluşurdu? Teknik sebepler yerine Türkiye’nin Rus uçağını düşürdüğü ortaya atılabilirdi. Veya en azından seçimle meşgul olan Türkiye gafil avlanır ve olay seçime büyük gölge düşürürdü. AK Parti aleyhtarı medya olayı allar pullar ve seçmeni maniple ederdi. Olayın netleşmesine vakit bulamadan sisli ve puslu havada veya karanlıkta eller AK Parti’yi suçlamak için havaya kalkardı. AK Parti aleyhtarı medya hiç rahatsızlık duymadan olayın sorumluluğunu hükümete yıkardı. Olayın fonunu veya arka planı da Suriye’ye dayandırırlardı. Türkiye Rusya’ya ait insansız uçaktan sonra bir de insanlı uçak düşürmüş olurdu! Rus uçağının düşmesiyle alakalı olarak teknik arıza ve IŞİD (eski adıyla Ensar Beytül Makdis) ihtimalleri devre dışı kalınca güçlü olarak istihbarat ihtimali devreye girmiştir. IŞİD’in Reuters’e yaptığı “Uçağı biz düşürdük” açıklaması inandırıcı bulunmamıştır. Zira mantığı ve kurgusu olsa da teknik olarak imkan dışıdır. Uçağın yüksekliği dikkate alındığında örgütün elindeki füzeler menzil dışı kalıyor. Akabinde senaryolar füze yerine bombayı esas almaya başladı. Bu ise örgüt yerine istihbarat ihtimalini daha güçlendirmiştir.  

 Uçağa bomba koyulmuşsa, bunu IŞİD yapmış olabilir mi? Bu durumda Mısır istihbaratı ne işe yaramaktadır? Elleri armut mu topluyor? Kaldı ki, baştan beri ne Mısır ne de Rusya IŞİD rivayetini ciddiye almıştır.

***

Burada iki kesim karartma veya yanlış yönlendirmede bulunuyor.

Bunlardan birisi Mısır kaynakları ikincisi de İngiliz basınıdır. İngiliz basını ve özellikle de sansasyonel gazetelerinden Daily Mail daha önce Şarm eş Şeyh üzerinde uçan bir İngiliz uçağının füze saldırısına maruz kaldığını lakin bunu ucuz ve salimen atlattığını yazdı. İngiliz basınının da katkısıyla (Times gazetesi) uçağın düşürülmesiyle alakalı olarak dikkatler IŞİD Sina Vilayeti Sorumlusu Ebu Üsame Mısrı’nin üzerine çekilmiştir. Uçak füzeyle düşürülmediğine göre Üsame uçağa bombayı nasıl soktu? Gümrükte yandaşları mı vardı yoksa denildiği gibi rüşvetçi Mısırlı gümrük görevlileri 15 dolar karşılığında geçen şüpheli maddelere geçit mi verdiler? Mısırlı gümrükçülerin rüşvetçi oldukları su götürmez bir gerçektir. Lakin buna dayanarak gümrükçülerin bomba gibi şüpheli maddelerin geçmesine izin verdiklerini söylemek faraziyeden öte geçmez. Kim yaptı sorusunun cevabı büyük ihtimalle istihbarat teşkilatlarıdır. Bu yönde de Mısır istihbaratı ile BAE istihbaratından şüphe ediliyor. İstihbarat ihtimali güçlenirken neden sorusu da daha hayati hale geliyor?  

***

İşte bu noktada sorunun ikinci şıkkına geçmek gerekir. Kim yaptı sorusundan sonra hedef kimdi veya hedef neydi sorusuna. Burada da karşımıza üç ihtimal çıkıyor. Bunlardan ilki, Kuveytli Vatan gazetesi yazarı Ahmet Bu Dustur’un seslendirdiği gibi, Rus uçağının düşürülmesinin nedeni Mısır ekonomisini çökertmeye yorulabilir. Mısır’ın zayıf karnı ekonomik darboğazdır ve Mısır giderek çökmekte ve çöküntü her alana sirayet etmektedir. Bu da darbecilerin sonunu getirebilecek bir gelişmedir. Sisi ekonomi ve güvenliği düzeltmek için geldi lakin her iki alanda da en hafif tabiriyle çuvalladı. Dibe vurdu. Sisi 2002 yılından beri Mısır’dan kimsenin uğramadığı en azından devlet başkanı düzeyinde gitmediği İngiltere’ye gitti. Balayı mateme döndü. Rus uçağının düşmesi ziyareti gölgeledi ve Sisi’nin ziyareti sırasında İngiltere vatandaşlarından bu ülkeden uzak durmalarını istedi. Sisi en güçlü anında en büyük aksiliğini yaşadı. Sedat’ın zafer töreninde öldürülmesi gibi. Keza olay, Esat ile birlikte Putinizm hastalığının tutkunlarından biri olan Sisi ile Putin’in arasını da serinletmiştir. En azından güven aşınması yaşanmıştır.  

İkinci ihtimal ise Suriye’ye müdahalesinden dolayı Putin’i cezalandırmaktır. Ya da bu yönde kaderin bir cilvesidir Ukrayna semalarında düşürülen Malezya uçağının ilahi bir rövanşı olmuştur. İster katıksız kaderin cilvesi olsun isterse insan eli değsin veya parmağı olsun yani komplo suretiyle gerçekleşsin bu olayla birlikte hem Sisi hem de Putinizme nazar değdi. Bu kaza Sisi’nin siyasi kariyerine son darbe veya tabutuna son çivi olarak nitelendirilmiştir.

Hedefte üçüncü ihtimal Türkiye’dir. Seçimlerden bir gün önce Türkiye semalarında düşürülecek bir yolcu uçağının velvelesi büyük olacak ve seçimlere gölge düşürebilecekti. Uçak Türk semalarında seçimlerden bir gün önce düşeceği için algı operasyonu güçlü olacaktı. Tahkik etme imkanı bulunamadan kazanın gölgesinde seçime gidilecekti! Hedefin Türkiye olduğuna dair ihtimali güçlendiren elimizde bazı done ve veriler bulunuyor. Fail, IŞİD’in Mısır kolu değilse, bu işin arkasında Mısır askeri istihbaratı ile BAE varsa Türkiye’yi cezalandırma ihtimali daha güçlü bir ihtimal olarak beliriyor, karşımıza çıkıyor. Zira bu ihtimali besleyen şüpheli açıklamalar hatta yönlendirmeler yapılmıştır. Başta el Cezire olmak üzere Arap kanalları olayın ilk anlarında sıcağı sıcağına Mısır makamlarına dayanarak uçağın Türkiye’ye kadar ulaştığını haber yapmışlardı.  Uçağın Türkiye’ye ulaştığına dair Mısır basınında Vatan gazetesinin haberinde olduğu gibi doğrudan haberler de yayınlanmıştır (http://www.elwatannews. com/news/details/829364 ). Bu haberleri nasıl izah etmeli ve yorumlamalıyız? Demek ki uçağın Türkiye hava sahasında iken düşmesi planlanmış ama rötar veya gecikme nedeniyle Sina’da infilak etmiştir. İnfilak olay karşısında en uygun teknik deyimdir. Uçak kime karşı komplo idi sorusunun en güçlü cevabı Türkiye ve seçimlerdi.  Seçimleri gölgelemek ve Rusya ile Türkiye’nin ilişkilerini gerginleştirmek isteyenlerin planı olabilir. Lakin bomba ellerinde patlamış ve maksatlarının aksiyle tokat yemişlerdir. Türkiye Rus ilişkileri yerine Rus Mısır ilişkilerine gölge düşmüştür (konuyla ilgili Arap basınında da merkez dışı medya da olayı böyle yorumlamıştır. Bak:    http://www.souforum.net/modules.php? name=News&file= article&sid=10144).  Rus turistler de Şarm eş Şeyh yerine Antalya’ya yönlendirilmiştir. Bu Mısır’da hizmet sektörünün iflası ve Kıpti milyarder Necip Savires’in ifadesiyle Mısır’ın çökmesidir. Eskiden Mısır’a Nil hayat verirdi şimdi ise turizm hayat veriyor. Onu kesmek nefes borusunu kesmektir. Kime niyet kime kısmet? Türkiye’yi zayıflatmak isterken, güçlendirmişlerdir.

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
4 Yorum
Mustafa Özcan Arşivi