"Yaşam Odası" Mevzuatta Da Yok

"Yaşam Odası" Mevzuatta Da Yok
Yaşam odaları niçin yapılmadı? Soma’da 301 insanımızın hayatını kaybettiği maden faciasında ihmaller zincirinin başını ‘yaşam odaları’nın olmaması çekiyor.

Eğer, yaşam odaları yapılmış olsaydı; sığınacak bir yer arayan ve karbonmonoksit zehirlenmesi sonucu nefessiz kalıp hayatını kaybeden işçiler hakkında bugün belki de farklı şeyler konuşuyor olacaktık. Peki Bu odalar niçin yapılmadı? Bu sorunun cevabı, belgelerle ortaya konuluyor...

“YAŞAM ODASI YAPMA ZORUNLULUĞUMUZ YOK”

Milli Gazete'de yer alan habere göre, Soma’da “301 can” kaybettiğimiz facianın üzerinden 6 gün geçti. Hayatını kaybeden işçilerin tamamı maden sahasından çıkartıldı. Geride bıraktığımız günlerde tartışılan en önemli konu “Yaşam Odası” adı verilen madencilerin risk anında sığınacakları ve hayatlarını belirli bir süre idame ettirecekleri korunaklı alanların varlığı ile ilgili tartışma oldu. Soma’daki faciada 301 madencinin “sığınacak bir yer bulamadığı için” zehirlenme sonucu hayatını kaybettiğini hatırlayacak olursak “Yaşam Odası”nın önemi uzun süre tartışılacak gibi. Günler sonra medyanın karşısına çıkan Soma Maden İşletmeleri yetkilileri de sıkça “Yaşam Odası” sorusuna muhatap oldu. Firma yetkilileri her fırsatta, “Bizim hukuki bir zorunluluğumuz yok, kimse bize buraya yaşam odası yapacaksın demedi” mealinde cümleler kurdu.    

8a6_zincirin_ilk_halkasi.jpg  

TBMM’nin İnternet sitesinden aldığımız soru önergesine hükümetin cevabından bir bölüm...

ILO SÖZLEŞMESİ DE NEYMİŞ!

Evet, maalesef ülkemizdeki madenlerde “Yaşam Odası” yapma şartı yok. İşletme sahipleri arzu ederlerse hiçbir kanuni zorunlulukları olmadığı halde bu yaşam odalarını kurabilirler. Kurmayanların da “vicdanı hariç” altına girdiği bir yükümlülük yok. Hiçbir işletmecinin hatır ve gönül ilişkisi sonucu “250 bin dolar” civarında bir harcama yaparak böylesi sığınakları kurmasını bekleyemezsiniz. Tek yol; hukuki zorunluluklar getirip, sıkı denetlemeler sonrası görülen eksikliklere de ciddi cezalar uygulamaktır. Peki “176 sayılı ILO sözleşmesine imza atmayan” ülkemizde durum ne? Millî Gazete bu sorunun cevabını araştırıp buldu, hem de belgelendirdi. Meclis sitesinde de hâlâ mevcut olan belgelere göre “ILO sözleşmesini imzalamamıza gerek yok”; çünkü ülkemizde “dört başı mamur” bir yasa var!...

ÇOK DAHA KAPSAMLI HÜKÜMLER İÇERDİĞİ İDDİA EDİLMİŞTİ

2012 yılında iş sağlığı ve iş güvenliği konusunda alınan önlemlere ilişkin olarak Meclis’e önerge veren Muhammet Yalçınkaya’ya, Çalışma Ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik’in verdiği cevap hâlâ TBMM’nin sitesinde duruyor. O önergeye verdiği cevapta Faruk Çelik bakın ne diyor; ”176 sayılı ILO sözleşmesi 92/104/EEC Avrupa Birliği Direktifi’ne karşılık gelen ve 21.02.2004 tarih ve 25380 sayılı Resmi Gazete de yayımlanarak yürürlüğe giren Yeraltı ve Yerüstü Maden İşletmelerinde Sağlık ve Güvenlik Şartları Yönetmeliği ile 92/91/EEC sayılı Avrupa Birliği Direktifi’ne karşılık gelen ve 22.02.2004 tarih ve 25381 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Sondajlı Maden Çıkarılan İşletmelerde Sağlık ve Güvenlik Şartları Yönetmeliği incelendiğinde bahse konu sözleşme ile paralellik arz ettiği hatta çok daha kapsamlı hükümler içerdiği görülmektedir.”

 ILO İÇİN ÇALIŞMA BAŞLATILDI

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik, yaşam odalarının mevzuatta olmadığını ve ILO’nun 176 no’lu sözleşmesini imzalamak için çalışma başlattıklarını da açıkladı.

ÖNCE ÜZÜLDÜ SONRA SEVİNDİ

Soma’daki maden faciasında oğulları İsmail Adalı’nın hayatını kaybettiğini sanan anne ve babası hemen bölgeye koştu... Gözü yaşlı bekleyişleri saatler sonra mutluluğa dönüştü...  Sanılanın aksine İsmail Adalı hayattaydı ve arkadaşlarını kurtarmak için durmaksızın madene girip çıkıyordu. Annesi ile birkaç dakika görüştükten sonra tekrar madene giren İsmail, facianın 6’ncı gününde anne ve babasına yeniden kavuştu...

YAŞAM ODALARI, 1 AY BOYUNCA HAYATTA KALMAK İÇİN BÜTÜN İMKÂNLARI İÇERİYOR

Dünyanın birçok ülkesindeki madenlerde ‘kaçış veya yaşam odaları’nın böyle durumlarda hayati önemde olduğu ancak Türkiye’de zorunlu olmadığı için bu tip odaların birçok madende bulunmadığı belirtiliyor. Oysa yaşam odaları, 12 ila 40 işçinin yaklaşık 1 ay boyunca hayatta kalmaları için bütün imkânları içeriyor.

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
2 Yorum